Ana içeriğe atla

“AİLE HEKİMLİĞİNDEN” HALK DA HEKİM DE MEMNUN


Vatandaşın sağlık hizmetinden memnuniyetinin yüzde 73'ten yüzde 90'lara çıktığını söyleyen Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Halil Ekinci, “Türkiye Ulusal Sağlık Kurumu tarafından yapılan ankete göre aile hekimlerinin, Türkiye'de hekim grupları içinde memnuniyet konusunda ikinci sırada olduğu ortaya çıktı” dedi


Tüm Türkiye'de Aile Hekimliği uygulaması birinci yılını geride bıraktı. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Halil Ekinci, aile hekimliği sayesinde vatandaşın sağlık hizmetinden memnuniyetinin yüzde 73'ten yüzde 90'lara çıktığını söyledi.

20 Bin 413 Aile Hekimi

Türkiye'de 20 bin 413 aile hekimi, 6 bin 500 civarında Aile Sağlığı Merkezi ve 920 tane de Toplum Sağlığı Merkezi bulunduğunu anlatan Ekinci, bu sayının önümüzdeki dönemde artacağını belirtti. Aile hekimleriyle sürekli sorunlarının çözümlerine ilişkin görüştüklerini ifade eden Ekinci, "Türkiye Ulusal Sağlık Kurumu (TUSAK) tarafından yapılan ankete göre aile hekimlerinin, Türkiye'de hekim grupları içinde memnuniyet konusunda ikinci sırada olduğu ortaya çıktı" dedi.

Aile Hekimleri 3 Liralık Katkı Payını Savundu

İstanbul Tabip Odası'nın aile hekimi olarak çalışanların sisteme ilişkin görüşlerini almak için yaptığı anketten ilginç sonuçlar çıktı. Ankete katılan 560 hekimin yüzde 59.55'i aile hekimliğini birinci basamağın özelleştirilmesi, çalışanların güvencesizleştirilmesi olarak gördüğünü ifade etti.

Ankete katılanların yüzde 60'ı hastalardan 3 lira katkı payı alınmasının gereksiz muayenelerin azaltacağını düşündüğünü belirtti. Aile hekimliğine geçişin birinci yılının ardından hastalarına daha iyi hizmet verdiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 48 oldu.

Türk Tabipleri Birliği de yaptığı açıklamada aile hekimlerinin 5-7 günlük "uyum" eğitimi dışında bir eğitimi hala almadıklarını kaydetti.

TTB Pratisyenler Kolu Başkanı Mehmet Çakmak, aile hekimlerinin geleceklerine ilişkin ''kaygı'' içinde olduklarını ileri sürerek, ''Kıyasıya bir rekabet ortamı onları beklemektedir. Güvenceleri pamuk ipliğine bağlı hale getirilmiştir. Gelecek dönem sözleşmelerini kiminle, hangi koşullarda yapacakları belli değildir'' dedi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi