Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TTB, ROTASYONA KARŞI TAVRINI BELİRLEDİ

Türk Tabipleri Birliği tarafından düzenlenen “Tıp Fakülteleri / Tıp Eğitiminde Kriz” toplantısında, öğretim üyeleri, son dönemde gündeme gelen rotasyon, norm kadro, tam gün gibi konularda görüş alışverişinde bulunarak sonuç bildirgesi yayınladılar. Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından düzenlenen “Tıp Fakülteleri / Tıp Eğitiminde Kriz” toplantısı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binasında gerçekleştirildi. Gaziantep, İzmir, Ankara, Kocaeli, Aydın, Kahramanmaraş, Antalya, Adana, Denizli, Samsun, Bolu, Tokat, Zonguldak, Trabzon illerinden, tıp fakültesi dekan ve dekan yardımcıları ile çok sayıda uzmanlık derneğinin ve öğretim üyesinin katıldığı toplantıda sorunlar masaya yatırıldı. TTB II. Başkanı Prof. Dr. Feride Aksu Tanık ve Ankara Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gülriz Ersöz’ün açılış konuşmalarının ardından TTB Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. İskender Sayek’in sunumuyla başladı. Kontenjan Artışı Ve Kadro Meselesi Hacettepe’nin fiziki donanımının 200 öğrenci kapasiteli old

“DÜNYADA 17 MİLYON KATARKT HASTASI VAR”

TOD Ulusal Oftalmoloji Nisan kursunda bu yıl ‘Katarakt’ konusunda son gelişmeler işlendi. Toplantıyı 1300 göz hekimi izlerken, canlı cerrahi ile komplike olgularda fakoemülsifikasyon cerrahisi sırasında yapılması gerekenler anlatıldı. 29. Ulusal Oftalmoloji Kursu 10-12 Nisan tarihleri arasında Ankara Sheraton Kongre Merkezinde yapıldı. Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) tarafından gerçekleştirilen toplantının bu yıl ki konusu ‘Katarakt’ olarak belirlendi. Her yıl Nisan ayında gerçekleştirilen toplantının bu yıl ki başkanlığını yürüten TOD Ankara Şube Başkanı Op. Dr. Firdevs Örnek, her yıl farklı bir konu işlendiğini ve son gelişmelerin ele alınarak detaylı şekilde anlatıldığını kaydetti. Bin üç yüz göz hekimi ve asistanının katılımı ile gerçekleşen toplantı hakkında Op. Dr. Örnek, Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e şöyle konuştu: “Toplantıda gözün anne karnında oluşumundan başlayarak her türlü aşaması değerlendirildi. Ameliyat ve sonrasında hastaların kısa sürede aktif yaşamlarına

ÖDEMİŞ’E EK BİNA

Hasta memnuniyeti odaklı hizmet sunduklarını ve gerek personel gerekse hasta eğitimleri ile başarı grafiğini gün geçtikçe yükselten Ödemiş Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ziya Yurdakonar, bu yıl içerisinde projesi hazırlanarak ihaleye çıkılması planlanan ek bina tamamlandığında hastanenin 300 yataklı ve modern bir yapıya kavuşarak hizmet kalitesini daha da yükselteceklerini belirtti. Yıllık 12 bin ameliyat ve 2 binin üzerinde doğumun gerçekleştiğini belirten Ödemiş Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ziya Yurdakonar, yatak işgal oranlarının kış aylarında yüzde 80’in üzerine çıkarken, yıllık ortalama yatak işgal oranının yüzde 60 olduğunu kaydetti. 265 yatak kapasitesi ve 463 personelle hizmet verdiklerini söyleyen Op. Dr. Yurdakonar, 2008 yılı poliklinik sayısının 501 bin 875 olup, günlük ayaktan hasta müracaat sayısının 2 bin ila 2 bin 500 olduğunu ifade etti. Op. Dr. Yurdakonar, “Hastanemizde Ocak 2006’dan bu yana her hekime bir poliklinik açılarak hekim seçme uygulaması başlatılmı

KRONİK YARA VE DİYABETİK YARA KONSEYİ

Vakıf Gureba Hastanesi’nde Kronik Yara ve Diyabetik Yara Konseyi açıldı. Ülkemizde ender bulunan Kronik Yara ve Diyabetik Yara Konseyi İstanbul’da İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi, Şişli Eftal Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Vakıf Gureba Hastanelerinde açıldı. Vakıf Gureba Hastanesi ‘Kronik Yara ve Diyabetik Yara Konseyi’ açılışı 18 Mart tarihinde gerçekleştirildi. Şişli Eftal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Ortopedi Kliniği Şefi Prof. Dr Ünal Kuzgun, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Klinik Şefi Lütfü Baş ve diğer konsey üyelerinin katılımıyla gerçekleşen töreninde konuşma yapan Vakıf Gureba Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Turan Aslan, şunları kaydetti: “Hastanemize diyabetik yara nedeniyle pek çok hasta müracaat etmektedir. Kronik Yara ve Diyabetik Yara Konseyi ile hastanın, hastaneye yatırılışında ve doğru tedavisinin takibinde multidisiplinler yaklaşım sağlayacak. Hastalar tek elden hızlı ve etkin bir şekilde hastaneye yatırılıp tedavisi gerçekleştirilecektir. Bugü

HEDEF HASTANIN SAĞLIĞI

Kurulduğu günden bu yana ortopedi ürünlerinde kalitenin takipçisi olan Kifidis, hastaların sağlığı için getirdiği yeni ürünleri ile yine aranan adres olmayı başardı. 1919 yılında kurulan ve Türkiye’nin ilk ortopedi firması olan Kifidis, ülkemizde doğru ve kaliteli malzemenin öncüsü oldu. Türkiye’ye ilk basınçlı varis çoraplarını getirdiklerini kaydeden Kifidis Ortopedi Eğitim Koordinatörü Mustafa Aypolat, ortopedi alanında en kaliteliyi ve hastalar için en iyisini ülkemize sunduklarını, inanmadıkları ürünleri asla satışa sunmadıklarını dile getirdi. Ürünleri arasında yer alan korselerde önemli olanın, hastanın vücudunda iken sürekli aynı gerginlikte durması olduğuna dikkat çeken Aypolat, “Korsede amaç vücut duruşunu desteklemektir. Kalitesiz bir kumaştan imal edilmiş korse kullanmışsanız, kumaş kendini salar ve gövdeyi desteklemez. Patoloji ilerlemeyi sürdürür. Piyasadaki bazı marka korseleri mankene giydirmeden önce mezura ile uzunluğunu ölçün. 15 gün sonra çıkarıldığında, korseyi en

UYKU APNESİNE PALATAL İMPLANT

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde 12 hasta üzerinde yürütülen çalışmada, saf horlama hastalığı veya hafif-orta şiddette tıkayıcı uyku apnesi sendromu (TUAS)’na palatal implant tedavisinin etkileri araştırıldı. Uyku esnasında nefes kesilmeleri anlamına gelen uyku apnesinin, gündüz yorgunluk ve uyku hali, otururken uyuklama veya uykuya dalma hali, sabah başağrısı, cinsel isteksizlik, huzursuzluk gibi şikâyetlere neden olduğunu kaydeden Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Karadağ, bu rahatsızlığın tedavisi için Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Erişen ile ortak yaptıkları çalışma hakkında Sağlık Dergisine bilgi verdi. 12 hasta üzerinde yürütülen çalışmada saf horlama hastalığı veya hafif-orta tıkayıcı uyku apnesi sendromu (TUAS) rahatsızlıklarında etkin tedavi yöntemini araştırdıklarını kaydeden Prof. Dr. Karadağ, yumuşak damağı (palatal bölge) sertleştirerek, h

DÜŞÜKLER ÖNLENEBİLİYOR

Günümüzde açıklanamayan kısırlıkların ve tekrarlayan düşüklerin tedavisinde kullanılan Lenfosit aşısı hakkında Ferti-Jin Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü Op. Dr. Seval Taşdemir, Sağlık Dergisi’ne bilgi verdi. Ülkemizde gebeliklerin yüzde 10-15’ı düşükle sonlanırken, istenen bir bebeğin kaybedilmesi anne adaylarını da derinden yaralıyor. Düşüklerin birçok nedeninin bulunduğunu kaydeden Ferti-Jin Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, en sık düşük nedeninin bebeğin gelişimindeki anormalliklerden kaynaklandığına dikkat çekti. Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Taşdemir, “Yapılan çalışmalar düşüklerin birçoğunun genetik anomalilere bağlı olduğunu gösteriyor. Bunun yanında anne - baba adayına bağlı problemler ve çevresel faktörler de düşük nedenleri arasında sıralanıyor. Rahimdeki anomaliler, rahim içi yapışıklıklar, rahim ağzı yetmezliği, hormonal nedenler, enfeksiyonlar ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar tekrarla

İSTANBUL AVRUPA’YA AKAPUNKTUR

İstanbul Avrupa yakasında kamu hastaneleri arasında ilk akupunktur polikliniği Bezm-İ Alem Vakıf Gureba Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nde açıldı. Günümüzde dünyanın pek çok üniversite hastanesinde akupunktur klinikleri bulunmaktadır. Akupunktur ile her türlü ağrı, obezite ve sigaraya bağımlılığın giderilmesine yönelik tedaviler yapılabilmektedir. Eğitim ve araştırma hastanesi bünyesinde açılan akupunktur polikliniği ile multidisipliner bir çalışma içerisinde olunacağını dile getiren Bezm-İ Alem Vakıf Gureba Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Turan Aslan, “Her türlü ağrı tedavilerinde Nöroloji ve Ağrı Polikliniği, sigara bırakma tedavisinde Göğüs Hastalıkları Polikliniği ve obezite tedavisinde ise Dahiliye Polikliniği’ne başvuran kişiler, hastalıkları ile ilgili her türlü tetkikleri yapılıp ve tanıları konulduktan sonra akupunktur polikliniğine sevk edilecektir. Hastanemiz akupunktur kliniği yurtiçi ve yurtdışı üniversiteler ile iletişim içinde olup bilimsel çalışma faali

KARACİĞER HASTALIKLARI TARTIŞILDI

Türkiye Hepatoloji Vakfının düzenlediği Hepatoloji Sempozyumunun bu yıl 11.’si Ankara Sheraton Otel’de gerçekleştirildi. Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Özden Uzunalimoğlu, Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e toplantı hakkında bilgi verdi. Hepatoloji Sempozyumu, 9-11 Nisan tarihleri arasında yaklaşık 300 hekimin katılımıyla Ankara Sheraton Otel’de gerçekleştirildi. Sempozyumda ilk kez Gastroenteroloji uzmanlarına hepatoloji kursu verildi. Türkiye Hepatoloji Vakfının 11 yıldan beri sempozyum düzenlediğini kaydeden Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Özden Uzunalimoğlu toplantı amacını şöyle açıkladı: “Her sene karaciğer hastalıkları ile ilgili bilgilerdeki ilerlemeleri ve yapılan yeni çalışmaları sunarak bilgi alışverişini sağlamak olduğunu belirtmiştir. Özellikle her yıl temel bilimlerden başlayarak yenilikler klinik bilimlere katkı ve yeni tedavilerin neticeleri irdelenmekte ve tartışılmaktadır.” Viral Hepatit Kursu Prof. Dr. Uzunalimoğlu, “Hepatoloji 2009 sempozyumunda düzenlenen viral

ACİL VAKALARDA EMBOLİ TEŞHİSİ KONMUYOR

Uzun süreli operasyonlardan sonra hastalarda sıklıkla karşılaşılan emboliye önlem olarak antikoagulan kullanılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Savaş, ülkemizde 10-15 bin civarında emboli hastası olduğunu belirtti. Acil servislerde sıklıkla karşılaşılan ve genellikle ilk etapta kalp krizi düşünüldüğü ancak akla gelmeyen emboli, ihmal edildiğinde ölümle sonuçlanıyor. Hekimlerin teşhis koymada ihmal ettiği embolinin akla geç geldiğini belirten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Savaş, pıhtının genellikle bacaklardaki derin venlerden kaynaklandığını kaydetti. Bacaklarda yüzeyel ve derin ven olmak üzere iki tip ven olduğunu, pıhtının özellikle derin venlerde oluştuğunu belirten Prof. Dr. Savaş, “Cerrahi operasyonlardan sonra uzun süre yatak istirahatı alan hastalarda cerrahi bölgelerde pıhtı oluşmaya başlıyor, bu pıhtı zamanla büyüyor bir süre sonra büyük damarlarla kalbin sağ tarafından sağ atrium, sağ ventrikul’den pul

LAZERİN MUCİDİNDEN SON GELİŞMELER

Dünyada lazer tedavisinin mucidi olarak kabul edilen Prof. Dr. Ioannis Pallikaris ve Dünyagöz hekimleri lazer tedavisiyle ilgili Ankara'da düzenlenen seminere katıldı. Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak da göz muayenesi oldu . Dünyagöz, Ankara Hastanesi’nde ilk semineri Lasik yöntemini bulan ve dünyaya tanıtan, dünyaca ünlü göz hekimi Prof. Dr. Ioannis Pallikaris, Dünyagöz Hastanesi Refraktif Cerrahi doktorlarından Opr. Dr. Efekan Coşkunseven ve Op. Dr. Volkan Matben’in katılımıyla lazerde son teknolojiler anlatıldı. Seminer öncesinde Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafiz Özak, Prof. Dr. Pallikaris’e özel olarak göz muayenesi oldu. Özak toplantıda şöyle konuştu: “Türkiye’deki sağlık sektöründeki seviye sorulduğunda, özellikle göz konusunda Türkiye üst standartta. Böylesi öneli bir buluşu insanlığa sunduğu için Prof. Dr. Ioannis Pallikaris’i kutluyoruz.” 'Way Front' Yöntemi Astronot ve pilotların lazer yöntemini anlatan Dünyagöz Hastanesi Refraktif Cerrahi Doktorların

HASTANELERİN GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLARI

1-5 Nisan tarihleri arasında Antalya Kremlin Palace Otelde gerçekleştirilen 6. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon (DAS) Kongresi yoğun ilgi gördü. 6. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon (DAS) Kongresi, 1-5 Nisan tarihleri arasında Antalya Kremlin Palace Otelde gerçekleştirildi. 1200 kişinin katılımıyla yapılan kongrenin açılışında Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç Dr. Turan Buzgan şöyle konuştu: “Tıbbın gelişen iki önemli unsurlarından biri öncelikle zarar vermemektir. Bazen fayda vermek isterken kaçınılmaz komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Antisepsi ve sterilizasyon çalışmalarına bakıldığında tıbbın zarar vermemek ilkesi ile birebir örtüştüğü görülür. İkinci önemli husus ise, koruyucu sağlık hizmetleridir. Hijyen, tıbbi temizlik, sağlık eğitimi, aşılama, yeterli ve sağlıklı beslenme, çevre şartlarının sağlıklı hale getirilmesi gibi birçok ana başlığı kapsıyor. Bakanlık olarak sağlık hizmetlerine önem veriyoruz. Aşılama oranları ülkemizde son iki yıldır yüzde 96 oranlarına yüks

DEZENFEKTANLAR NEYE GÖRE SEÇİLMELİ?

Ülkemizdeki sterilizasyon ve dezenfeksiyon işlemlerine gereken önemin verilmediğine değinen Doç. Dr. Şaban Esen, hastane enfeksiyonlarının önüne geçilmesi için, sağlık personelinin bu konuda daha çok bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi. 6. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresinde Dezenfektanlar ve seçim kriterleri konusunda sunum yapan Kongre Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şaban Esen, bu alanda çalışanların yeterli eğitim almadığından, dezenfektan seçiminde yanlışlıklar yapıldığına dikkat çekti. Doç. Dr. Esen, tıbbi gereçlerin kullanımında üç kritere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Bunların kritik, yarı kritik ve kritik olmayan diye üç şekilde olduğunu, dezenfeksiyonunda bu kriterlere uygun olarak yapılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Esen, kritik olan bir malzemenin mutlaka steril edilmesi gerektiğini, yarı kritik onların mukozaya veya bütünlüğü bozan cilde değdiği için, minimum yüksek düzey dezenfektan kullanılmasının şart olduğunu söyledi. Firmalar Ürünleri ve Dezenfeksi

DOMUZ GRİBİNİN ANTİVİRAL İLAÇLARI

Son günlerin korkulu rüyası haline gelen Domuz Gribi hakkında bilgi veren Biyologlar Birliği Derneği Genel Sekreteri Gökhan Kavuncuoğlu, virüse karşı antiviral ilaçların bulunduğunu belirterek korunma yolları hakkında bilgiler verdi. Meksika´da ortaya çıkan domuz gribi (Swine flu) yani influenza A/H1N, normalde domuzları etkileyen ancak zaman zaman domuzlardan insanlara da bulaşan bir virüs olduğun kaydeden Biyologlar Birliği Derneği Genel Sekreteri Gökhan Kavuncuoğlu, virüsün genetik değişim geçirerek kısa zamanda çok hızlı yayılım gösterdiğini iletti. Kavuncuoğlu, “İlk önce Meksika’da görülen vakalar önce Amerika kıtasına daha sonra birlikte Avrupa kıtasıyla birlikte diğer bölgelerdeki birkaç ülkeye daha yayıldığı gözlemleniyor. Vaka sayısı her geçen gün artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şu ana kadar (5 Mayıs 2009) 21 ülkede toplam 1124 adet vaka resmi olarak bu hastalığın görüldüğünü duyurmuştur. Bu yeni virüs için ‘İnsan Domuz Gribi’ tabirinin kullanılması artık daha doğru ola

CİHANBEYLİ HAYALİNE KAVUŞUYOR

4 yıldır Cihanbeyli Devlet Hastanesinde Başhekimlik görevini yürüten Dr. Birol Tekgöz, empati kurarak yeniliklerini, hasta odaklı yapıyor. 84 personel ile hizmet veren Cihanbeyli devlet hastanesinin Başhekimi Dr. Birol Tekgöz, 2008 yılı itibariyle yatan hasta sayısı bin 36, 277 ameliyat, yatak doluluk oranı yüzde 21, doğum sayısı 352 bunlardan 34 tanesi sezeryan olduğun belirtti. 4 yıldır görev aldığı hastanede Sağlıkta dönüşüm çerçevesinde birçok yeniliğe kapısını aralayan Dr. Tekgöz, 29 yataklı hastanede 2004 yılında 32 bin olan hasta sayısı, 2008 yılında ise 151 bine ulaştığını kaydetti. Her geçen sene hasta sayısında ciddi artış olduğunu ancak personel sayısının nerdeyse sabit kaldığına dikkat çeken Dr. Tekgöz, hizmet kalitesini yükseltmeye odaklandıklarını söyledi. Hastanelerin odalarının koğuş sistemi olduğunu ifade eden Dr. Tekgöz, 1962 yılında Sağlık evi olarak kullanılan binanın hastaneye dönüştürülerek hizmet verildiğini dile getirdi. Hasta Odaklı Hizmet Kadın doğum, genel ce

AKROMEGALİ GÜNÜ

Akromegali Günü dolayısıyla 15 Nisan tarihinde yapılan toplantıda, hastalık birçok açıdan ele alındı. 15 Nisan tarihinde ilk kez, Akromegali Günü için Ankara Kent Otel’de yapılan toplantıda 12 öğretim üyesi sunum yaptı. Toplantıda Akromegali’nin tarihçesinden başlayarak hastalığın kliniği ve tedavisi hakkında geniş bilgi verildi. Prof. Dr. Tomris Erbaş ve Dr. Mehmet Özden’in açılış konuşmasını yaptığı toplantıda akromegali’nin hipofiz tümöründen kaynaklanan bir hormon hastalığı olduğuna dikkat çekildi. Toplumda hastalığın nadir olarak görüldüğü için tanınmadığına değinildi. Akromegalili olmanın zorluğuna değinen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selçuk Dağdelen, “Akromegali görüntüye yansıyan bir hastalık olduğu için, hastada meydana gelen fiziksel farklılıklar dikkat çekiyor. Hastalığın nadir görülmesi de ülkemizde öteki olmaya itiyor.” dedi. Hastalığın Belirtileri Ankara Üniversitesi Tıp