Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÇÖZÜM BENDE SAKLI!

Çözüm Odaklı Terapi Yönteminin psikoterapilere yeni bir soluk getirdiğini düşünene Klinik Psikolog Olcay Güner, “Çözümün her bireyin kendi içinde saklı olduğu ve psikoterapistlerin “bilirkişi” olmaktan çok bu çözümü bulmaları için danışanlarına yardım etmeleri gerektiği” diyor. Geleneksel psikoterapi yöntemleri uzun yıllar ‘sorun’a odaklanarak sorun çözmeye çalışırken; ‘Çözüm Odaklı Terapi’ yöntemi ile çalışan terapistler hedefledikleri sonucu daha kısa sürede alıyor, terapileri olumlu bir havada geçiyor, danışanları terapiyi keyifle sürdürüyor. Üstelik bu yöntemi öğrenmek ve uygulamak da kolay oluyor. Şikayet edileceklerini düşünerek geldikleri terapistin olumlu havası, güçlü yönlerine vurgu yapan tarzı, kendilerini ‘başroldeki uzman’ olarak hissetmeleri onları terapi sürecinin merkezine çekiveriyor. Bu yöntem çocuk ve gençlerle çalışan ve çözüm odaklı terapiyi merak eden, uygulayan uzmanlara faydalı olacak. Klinik Psikolog Olcay Güner, Efil Yayınevinden çıkan “Çözüm Bende S

HEPATİT A VE SU ÇİÇEĞİ AŞI TAKVİMİNE EKLENİYOR

Pediatri Uzmanlık Akademisi Derneği Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bakanlığın aşı takvimine 2 yeni aşının eklendiğini açıkladı. Pediatri Uzmanlık Akademisi Derneği Kongresi 'Dünya Aşılama Haftası'nda yapıldı. Pediatri Uzmanlık Derneği Genel Sekreteri ve Sağlık Bakanlığı Aşılama Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bakanlığın aşı takvimine 2 yeni aşının eklendiğini açıkladı. Ceyhan önümüzdeki günlerde bakanlığın çocuklara Hepatit A ve Su çiçeği aşısını da ücretsiz yapacağını kaydetti. Su çiçeği hastalığının yaygınlığına işaret eden Ceyhan şöyle konuştu: "Su çiçeği aşısını 1 yaş grubuna yapmayı düşünüyoruz. Ancak bu henüz netlik kazanmadı. Aşının seneye yapılması planlanıyor. Su çiçeği geçirmeyen kişilerin oranı yüzde 1. Su çiçeği yaşlılıkta ve kanser gibi hastalıklarda zona olarak kendini gösteriyor. Hepatit A aşısının gelişi ise Temmuz ya da Ağustos ayını bulur. Çocuklara 18. ve 24. aylarda iki doz şeklinde yapılması planlanıyor. Türkiye'de

"ŞİDDET GÖREN SAĞLIKÇI İÇİN ÖZEL HAT"

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, şiddete maruz kalan sağlık çalışanları için özel bir hat açacaklarını açıkladı. Gaziantep'te hasta yakını tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan'ın ölümünün ardından Türkiye'nin çeşitli yerlerinde protestolar yapılırken sağlıkçılar iş bıraktı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ da alınacak önlemler ve yapılması gerekenler hakkında 1.5 saati aşkın bir toplantı gerçekleştirdi. Görüşme sonrasında konuşan Akdağ, sağlık çalışanlarına karşı oluşabilecek şiddetin ortadan kaldırılması için 2 yıldır önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi. “Sağlık Çalışanımızı Asla Yalnız Bırakmayacağız” Bu konuda koruyucu tebdirlerin artırılacağını ve cezaların da caydırıcı olması gerektiğini anlatan Akdağ şunları söyledi: "Yakında özel bir hat oluşturacağız. Bir sağlık çalışanı kendisiyle alakalı psikolojik ya da fiili şiddetle karşılaşmışsa doğrudan bu hata müracaat edebilecek ve çok seri bir şekilde hakkını bakanlık hukukçuları

GÜÇ VAKALARA ELEKTRO ŞOK ÖNERİLİYOR

Sağlık Bakanlığı, psiko-tedavinin sonuç vermediği ve intihar riskinin çok olduğu depresyonlarda elektro şok yöntemini önerdi. Sağlık Bakanlığı, psiko-tedavinin sonuç vermediği ve intihar riskinin çok olduğu depresyonlarda elektro şok yöntemini önerdi. İnternet sitesinde depresyonun tedavisiyle ilgili bir video hazırlayan bakanlık, elektro şok yönteminin yan etkisinin çok az olduğunu ve sadece kısa süreli bir hafıza kaybı yaşandığını kaydetti. Bakanlık, yöntemin gebelerde de kullanmanın sakıncasının olmadığını aktardı. Bakanlığın internet sitesindeki videoda depresyonun tedavisiyle ilgili bilgiler yer aldı. Videoda depresyonun tedavi edilen bir durum olduğunu belirtilirken şu bilgilere yer verildi: "Psiko-tedavi depresyon tedavisinin oldukça etkili ve popüler bir yoludur. Depresyon hafif, orta ve şiddetli diye ayrılıyor. Psiko-tedavinin sonuç vermediği durumlarda özellikle dirençli depresyonlarda, intihar riskinin çok olduğu depresyonlarda hastaya ulaşılamayan durumlarda el

“Biyoloji Çözümlemeleri Etkinlik Sergisi” ESOGÜ BİYOLOJİ MEZUNLARI Etkinliği

TÜRKİYE’NİN GİZLİ TOPLUM SAĞLIĞI SORUNU

Türkiye’nin gizli toplum sağlığı sorunu “Primer İmmün Yetmezlik” (PİY) hastaları için merkez kuruldu. Tıpta Primer İmmün Yetmezlikleri (PİY) olarak ilk kez 1952 yılında Colonel Ogden Bruton isimli çocuk doktoru tarafından tanımlanan, kalıtımsal bağışıklık sistemi yetersizliklerinden kaynaklanan hastalıklar için Ankara’da bir araştırma ve tanı merkezi kuruldu. Ankara ve Hacettepe Üniversitelerinin ortak çalışması ve Eczacıbaşı-Baxter’ın koşulsuz katkıları ile hayata geçilen Jeffrey Modell Vakfı Ankara Tanı ve Araştırma Merkezi ile Türkiye çapında PİY hastalıkları hakkında hekimlerin ve toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastaların erken tanı ile tedavi olanaklarının artırılması hedefleniyor. Akraba evliliklerinin sıklıkla yaşandığı Türkiye’de bu hastalıkların görülme oranı Avrupa ve ABD’ye kıyasla 5 ila 10 kat daha fazla. Türkiye’de her yıl 1 milyon 300 bin yeni bebek dünyaya geliyor ve bunların 130 kadarı en ağır bağışıklık sistemi hastalığı olan “Ağır Kombine İmmün Yetmezlik” il

TOD NİSAN KURSUNDA İLKLER

32. TOD Nisan Kursunda bu yıl ‘Pediatrik Oftalmoloji’ ele alındığını belirten TOD Ankara Şubesi Başkanı Doç. Dr. Özlem Evren Kemer, toplantınin yaşama sevinci ve azmi ile meslektaşlarına örnek olan hekimlerden Op. Dr. Alper Kaya Adına gerçekleştirildiğini belirtti. Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) tarafından geleneksel hale gelen Nisan Kursunun bu yıl 32.’si 6-8 Nisan 2012 tarihleri arasında bin 100 hekimin katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi. Her yıl bir önceki yıldan daha büyük sayıda katılımcının ilgisini gören kursun bu yılki konusu ‘Pediatrik Oftalmoloji’ olarak belirlendi. Oftalmolojide çocukluk çağında en sık görülen hastalıkların ve bu konulardaki güncel yaklaşımların ele alındığını belirten TOD Ankara Şubesi Başkanı Doç. Dr. Özlem Evren Kemer, katarakt, glokom ve şaşılık cerrahilerinin çocuk hastalarda uygulanması konusunda bilinmesi gereken önemli noktaların tartışıldığı geniş kapsamlı bir video panelinin de yapıldığını kaydetti. Doç. Dr. Kemer şu bilgileri verdi: “T

BAKANLIK ORGAN BAĞIŞINDA HEDEF BÜYÜTTÜ

Sağlık Bakanlığı, Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü Sempozyumu'nda 3 yıllık organ bağışındaki hedefin milyon nüfusa 15 kadavra bağışı sağlamak olduğunu açıkladı. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Antalya'da düzenlenen, ''Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü 2. Sempozyumu'' yapıldı. Sempozyum sonrasında Türkiye’nin yüz naklinde başarılı olan iki hocası Doç. Dr. Ömer Özkan ile Doç. Dr. Selahattin Özmen ve Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan basın toplantısı düzenledi. Sağlık Bakanlığı, organ bağışındaki hedefinin milyon nüfusa 15 kadavra bağışı sağlamak olduğunu açıkladı. Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan, bağışın Türkiye’de az olmasının nedeninin dini değil, kültürel olduğunu söyledi. 4 Bin Kişi Göremiyor “Dünyada en çok kadavradan organ bağışı yapılan ülke milyon başına 33 kadavra ile İspanya. Avrupa ve Amerika ortalaması ise 15 ile 20 aralığında” diyen Şencan, Türkiye’de

ARTIK BAĞIŞÇININ KİMLİĞİ GİZLENECEK

Sağlık Bakanlığı, organ bağışını artırmak için yeni bir çalışma başlatacak. Bakanlık, organ bağışlayanın kimliğini gizleyecek. Alıcı donörün ailesine bakanlık aracılığıyla sadece “minnet mektubu” yazacak. Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü 2. Sempozyumu Antalya’da yapıldı. Sağlık Bakanlığı organ bağışını teşvik için yeni çalışmalar yapacak. Sempozyum sonrasında düzenlenen basın toplantısına katılan Amerikan Ulusal Organ Nakli Koordinatörlüğünü yürüten Yale Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şükrü Emre, Türkiye'de organ bağışlarının artırılması için Amerika'da uygulanan sistemle ilgili önerilerde bulundu. Son olarak organ bağışı kart başvurusu için Guiness rekoru denemesi yaptıklarını ve böylece 8 saat içinde binlerce kişinin organ bağışı gönüllüsü olduğunu söyledi. “Donörün Kimliğinin Kesinlikle Gizli Kalıyor” Amerika’da donörün kimliğinin kesinlikle gizli kaldığını anlatan Emre şu bilgileri verdi: “Orada yasalar da bu şekilde düzenlenmiş. Alıcıya sadece donörün ya

İKİLİ İLİŞKİLERDE ÖDÜL VE CEZA

Tokat atma, ağza biber sürme gibi fiziksel şiddet ya da küfür etme, bağırma gibi psikolojik şiddet içeren uygunsuz cezalara başvurmanın, cezalandırılan ve cezalandıran birey üzerinde ne denli yıkıcı ve tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini biliyor musunuz? Uzman Psikolog Evren Hoşrik’in davranışçı kuramı temel alarak yazdığı “Kadın Erkek İlişkilerinde ve Çocuk Yetiştirmede Ödül-Ceza” kitabında ödül ve cezanın doğru zamanlarda yapılması, bilimsel çalışmalar ve güncel örnekler eşliğinde sunuluyor. İkili ilişkilerde yaşanan ödül ceza davranışının doğru adım atılarak yapılması gerekiyor. Eğer yanlış davranış ödüllendirilirse karşınızdakinin yaptığı davranış farkında olmadan tekrarlaması için teşvik edilebiliyor. Sevgilinizin ya da eşinizin size karşı, ilişkinizin ilk günlerindeki gibi yoğun duygular hissetmesi; çocuğunuzun, uygun olmayan davranışlarından vazgeçmesi nasıl olurdu? Peki, trafik cezaları kural ihlali yapılmasını neden yeterince engelleyemiyor olabilir? Tokat atma, ağ

“ARTIK ACİL TIP TEKNİSYENLERİ AMBULANSLARDA ÇALIŞABİLECEK”

Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik değişikliğiyle bağışçı isimlerinin ambulanslara verilmesi de artık mümkün. Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Ali Coşkun, “Belirli bir eğitimden geçen acil tıp teknisyenlerini ambulanslarda görevlendireceğiz” dedi. Sağlık Bakanlığınca, kamu kurum ve kuruluşlarına hibe edilen ambulans ve hasta nakil araçlarına hayırsever adı yazılabilmesi için düzenlemeye gidildi. Ancak bu bağışlarda kişi ya da kuruluşlar için reklam amacı güdülmeyecek, yüz kızartıcı suç işleyenler bağışçı olamayacak. Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Değişiklikle ambulans hizmetleri ve ambulans servislerinin kuruluş, işleyiş ve denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile ambulans, acil sağlık aracı ve hasta nakil araçlarının tıbbi ve teknik donanım

TÜRKİYE’DE TIPTA İLK X IŞINLARINI KULLANAN DR. ESAD FEYZİ

GEÇMİŞTEN GELEN SAĞLIK Ülkemizde tıbbi ortamda ilk X ışınını üreten Dr Esad Feyzi’nin yaşamı ve çalışmaları hakkında Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Tamer Kaya, Sağlık Dergisi’ne bilgi verdi. X ışınlarının 8 Kasım 1895 yılında Wilhelm Conrad Röntgen tarafından keşfedilmesinden hemen sonra, röntgen tekniğini bir Fransızca tıp dergisinden öğrenen Dr. Esad Feyzi, ilk basit röntgen cihazını Tıbbiye’de mütevazi olanaklarla kurmuş ve ilk radyografileri almayı başarmıştır. O sırada Tesalya’da patlak veren Türk-Yunan savaşında cepheden getirilen yaralı askerler üzerinde röntgen tekniğini uygulama önerisinde bulunmuştur. Opr. Dr. Cemil Paşa’nın da desteğiyle, arkadaşı Dr. Rıfat Osman ile beraber, Yıldız Hastanesi’nde, bu tekniği yaralı erlerin vücutlarındaki kırık, çıkık ve mermi parçalarının radyografiyle tespit edilmesini sağlayan hekim grubu içinde yer almıştır. Dr Esat Feyzi, ülkemizde tıbbi ortamda ilk X ışınını üreten k

YÜZ NAKLİ SERÜVENİ FAREYLE BAŞLADI

Türk cerrahların aslında 1997 yılından bu yana yüz ve kol nakilleri yaptığı ortaya çıktı. Türk bilim adamları dünyada fareden yapılan ilk yüz ve penis nakline de imza attı. Türkiye'de 3 yüz nakli ve çift kol nakli yaparak gündeme oturdu. Ancak tüm dünyanın da dikkatini çeken bu nakilleri Türk cerrahların aslında 1997 yılından beri yaptığı ortaya çıktı. İlk olarak fareden fareye arka bacak nakilleriyle başlayan Türk bilim adamları dünyada fareden yapılan ilk yüz ve penis nakline de imza attı. Amerika'da kompozit doku nakillerine fareler üzerinde başlayan cerrahlardan Gazi Üniversitesi'nde Hatice Nergis'e yüz nakli yapan Doç. Dr. Selahattin Özmen de bulunuyor. Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan kompozit doku nakil ekibinin başında bulunan Doç. Dr. Serdar Nasır'ın da içinde bulunduğu grup ise ABD'de fareden fareye ilk penis naklini yaparak tarihe adını yazdırdı. İlk Yüz Nakli Yapılan Fare “Zorro” Doç. Dr. Selahattin Özmen, Türk doktorların, ilk ba