Ana içeriğe atla

TÜRK TIP EĞİTİM TARİHİ İÇİN ÖNEMLİ BİR KAYNAK

1827'de başlayan ve bugüne kadar devam eden çağdaş tıp eğitiminin ana çizgisinde olduğunu “ Hastahaneden, Fakülteye; Cerrahpaşa, 44.Yıl anısına” yayınlandığını belirten Prof. Dr. Ayten Altıntaş kitabın Türk tıp eğitim tarihi için önemli bir kaynak teşkil ettiğini ifade etti.

Belediye Hastahanesi’nden Tıp Fakültesi’ne varan Cerrahpaşa’nın eğitim sürecini gözler önüne seren İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayten Altıntaş'ın kaleme aldığı Maestro Yayıncılık’tan çıkan “Hastahaneden, Fakülteye; Cerrahpaşa 44. Yıl Anısına” yayınladı. Kitapta, 23 Temmuz 1910 tarihinde görkemli bir törenle Belediyenin semt hastanesi olarak hizmete giren Cerrahpaşa Hastanesi’nin bugün ülkemizin önde gelen eğitim ve sağlık kuruluşu olma yolundaki uzun serüvenini zengin görsel malzeme ile anlatılıyor. Kuruluşundan bu yana geçirdiği evreler, hizmet veren bütün personel, uzmanlık eğitimi alan hekimler, Edirne ve Çanakkale Tıp Fakülteleri adına yetiştirdiği hekimlerle birlikte tüm mezunların yer aldığı ve Tıp Fakültesi olarak hizmet verdiği 44 yılın anısına yayımlanan bu "anıt" kitap sadece Cerahpaşa’nın öyküsü değil Türk Tıp Tarihinin de önemli evrelerini özetliyor.

Prof. Dr. Altıntaş, ''Bu kitap, Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin 44. yılında, bu önemli müesseseyi tanıtmak amacıyla hazırlandı. Fakülte, 1827'de hizmete başlayarak, bugüne kadar hiç ara vermeyen Türk tıp eğitiminin bir devamıdır. Türk tarihindeki çağdaş tıp eğitiminin öncelikle Tıbhane-i Amire, daha sonraları Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, Darülfünun Tıp Fakültesi ve İstanbul Tıp Fakültesi isimleriyle tek müessese halinde hizmet vermeye aralıksız devam etti.

İstanbul Tıp Fakültesinin 1933'de içinde Cerrahpaşa'nın da yer aldığı hastaneleri kullandı, fakültenin binaları 1940 yıllarından sonra Cerrahpaşa ve Çapa'da odaklandı. 1967'ye gelindiğinde İstanbul Tıp Fakültesinin ikiye ayrılması gerçekleşmişti. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi de İstanbul Tıp Fakültesi gibi aynı üniversitede kendi yoluna devam etti. Bu sebeple bu fakültenin tarihini anlatırken özellikle bu sürekliliği göstermek amaçlandı” dedi.


Semte İsmini Veren “Cerrah Mehmet Paşa”
1827 öncesi Türk tıp tarihinin de kitapta yer aldığına dikkat çeken Altıntaş şu bilgileri verdi: “Türk tıp eğitimi geleneği ve tecrübesi yok olmamış çağdaş tıp eğitimine taşınmıştır. Bu süreklilik özet bir şekilde verilmiştir. Kitabın ikinci kısmında Cerrahpaşa Hastanesi anlatılmıştır. Cerrahpaşa hastanesi tarihini anlatırken o semte ismini veren Cerrah Mehmet Paşa ve semti hakkında bilgi aktarılmış, hastanenin neden o semtte kurulduğu belirtilmiştir. Bu bölümde hastanenin önemli aşamaları görsel malzeme ve belgelerle anlatılmıştır. Cerrahpaşa Hastanesinin bu gelişimi, onun tıp eğitiminin bir parçası haline gelmesini hazırlayan sebeplerden olmuştur.
Kitabın üçüncü bölümü tıp fakültesinin, Cerrahpaşa Hastanesine gelmesiyle başlar. İlk olarak 1925 yılında hastaneye gelinmişse de asıl taşınma 1933 yılında olmuştur. Cerrahpaşa Hastanesi o yıldan sonra tıp fakültesinin bir mekanı olarak hizmete devam etmiştir. Bu bölümde İstanbul Tıp Fakültesinin, Cerrahpaşa Hastanesindeki serüveni hakkında bilgi verilmiştir. Kitabın dördüncü bölümü tıp fakültesinin ikiye ayrılma dönemi ve Cerrahpaşa'nın doğuşuna ayrılmıştır. Burada da görüleceği gibi İstanbul Tıp Fakültesi, gerek hocalarının, gerekse öğrencilerin yarısını ayırarak bu fakülteye nakletmiştir.

1967'den sonraki bölümler 10 yıllık bölümlere ayrılarak anlatıldı. 1970'li yıllar olarak ayrılan zaman dilimlerinde binaların esas alındığı yerleşim düzeni ve o düzene bağlı bilgilerin verildi. 2007 yılının Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin 40. yılı olduğundan özellikle bu bölümü geniş tuttum ve bu bölümde o yıldaki fakülte binalarının esas alınarak fakülte hakkında bilgi verdim. Kitabın basımı 44. yıla rastladığından 2011 yılına ait bir bölüm de ilave edildi. Kitabın olmazsa olmazı bu müessesede eğitim görmüş öğrencilerimiz ve ihtisas yapanların listesiydi. 15 bin kadar olan zengin kadro, kitabın yaşayan kısmıdır. Aslında bu kitap mezunlarımız için olduğu kadar gelecekte bizlere katılacak öğrencilerimiz içindir. Tarih onları da yazacak.”


İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayten Altıntaş, “Hastahaneden, Fakülteye; Cerrahpaşa 44. Yıl Anısına” ile ilgili Sağlık Dergisi’nin sorularını yanıtladı.

Kitabınızı yazmaktaki etken nedir?
34 senedir Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde çalışıyorum. Kitabımı yazarken öncelikle kendi müesseseme olan gönül borcumu ödemek istedim. İkinci olarak böyle önemli bir müessesenin kalıcı bir tarihinin yazılması gerektiğini düşündüm. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, fakülte olmadan önce de önemli bir hastaneydi. Ayrıca Türk tıp eğitiminin ana caddesiydi. Bunların hepsinin toplanması ve görsel malzemelerle desteklenerek Cerrahpaşalılara sunulması gerekiyordu, bunu yaptım.

Kitapta vermek istediğiniz mesaj nedir?
Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde çalışanlar, ister öğretim görevlisi olsun ister personel olsun çok özverili insanlardı. Cerrahpaşa’yı Cerrahpaşa yapmak isteyen insanları tanıtmak istedim. Birçokları ömürlerini bu müesseseye hizmet ederek geçirmişlerdi onları yazdım. Hâlâ da böyle hekimlerimiz var. Öğrenciliklerinden itibaren hiç ara vermeden bu müesseseye hizmet etmekteler. Bu ömür verilen kutsal sağlık müessesesini onlar için yazdım. Kitabımı da Cerrahpaşalılara ithaf ettim. “Sürekli Yürüyen ve Yükselen Benliklere Cerrahpaşalılara” diye ithaf ettim. Çünkü Cerrahpaşalıların çoğu kendini ve müesseselerini geliştiren beyinlerdir. Kitabımı bu gelişen ve gelişmeye hizmet eden Cerrahpaşalılar için yazdım.

Okurlara iletmek istediğim mesaj var mı?
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bugüne kadar 13 bin mezun vermiş ve 3 binden fazla hekim bu müessesede ihtisas yapmış. Bu kitapta hepsinin listesi var. Cerrahpaşa Tıp Fakültesiyle ilgili ulaşılabilecek bütün bilgiler ve hiç görülmemiş resimler var. Ben bütün Cerrahpaşalıların kendi geçmişleriyle ilgileneceklerini ümit ediyorum. Bu müessesede okumak ve çalışmak çok önemlidir. Bu müessesenin önemini kavrayabilmek için bu kitabı okumak yeter. Cerrahpaşalıların mensubu oldukları bu fakülteyi tanımaları için kitabın sayfalarını çevirmeleri yeterli. Bu kitap sadece Cerrahpaşalılara değil onların çocuklarına da bırakabilecekleri en güzel miras.

Kitabın önemi nedir?
Bu kitap Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin ilk binalarından 2011 yılına kadar olan tüm dönemlerdeki binaları, çalışanların listelerini kapsıyor. Bu fakülte hızla değişiyor. Çok yakın bir gelecekte binalar yenilenecek, eğitim şekli, çalışma şekli değişecek bu sebeple bu kitap değişmeyen bir anı olacak. Türk Eğitim Tarihinin çok önemli bir kolu olan Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin tarihinin bu müesseseden olmayan bilim tarihçileri için de önemli olduğuna inanıyorum.”

Prof. Dr. Ayten Altıntaş kimdir?
Tokat’ta doğdu. İlk, orta, lise tahsilini Konya’da yaptı. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesini bitirdi. 1975 yılından itibaren Tıp tarihi çalışmalarına başladı. 1978 yılından itibaren Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde Tıp Tarihi ve Deontoloji kürsüsünde çalışmalarına devam ediyor. 1982 yılında Doktor, 1988 yılında Doçent, 1996 yılında Profesör unvanını aldı. Çalışmalarıda öğrenci eğitimini her zaman ön planda tutuyor. Tıp Tarihi bilinci vermek ve Tıpta Etik uygulamaları aydınlatmak için çaba gösteriyor. Araştırmalarını öncelikle Türk Tıp Eğitimi konularında yoğunlaştırdı, zamanla Osmanlı tıbbında tedavi, kokulu gülün tedavideki yeri de önemle öne çıktı. 9 adet kitabı, 160 tane bilimsel yayını bulunmakta. Halen Cerrahpaşa Tıp fakültesinde görev yapıyor. Evli ve iki çocuk annesi.



ÇEKİLİŞ BAŞLIYOR!


Çekilişe katılmak için yapmanız gerekenler:

- Blogu izlemeye almak ( yan tarafta siteye katıl yazan yere tık)

- Facebook sayfamı beğenmek (kullanmayanlar için zorunlu değil)

- Bu yazının altına yorum yazmak

Adsız yorumlar dikkate alınmayacak. Adınızı ve mail adresinizi yazarsanız memnun olurum.

21 Haziran Perşembe günü saat 23:00'a kadar yorum bırakabilirsiniz. Çekiliş sonucu 22 Haziran Cuma sabahı buradan duyurulacaktır.
Çekilişi Prof. Dr. Nesrin Çobanoğlu kazandı. Adresini ilettiğinde dergi gönderilecek.

Yorumlar

Handan Karahan dedi ki…
lginç bir konu ve ilginç bir kaynak.
Prof Dr Nesrin Cobanoglu dedi ki…
Ayten Altintas'in bu değerli kitabını özellikle (benim gibi) Cerrahpasa'li olanların hepsine tavsiye ediyorum.
Gökhan KAVUNCUOĞLU dedi ki…
Türk tıp tarihi için çok önemli bir yer ve bu konudaki güzel eser: CRRAHPAŞA.

Prof. Dr. Ayten Altıntaş'a bu çalışmasından dolayı teşekkür ediyorum.
ceyhun balcı dedi ki…
Toplumlar tarihlerinden koptuklarında yönlerini de yitiriyorlar.
Biz Tıbbiyeli'ler için bu yapıtın yön gösterici olmasını diliyorum.
Ceyhun BALCI
Harun KARA dedi ki…
O kadar hızlı akıp gidiyor ki hayat.Geçmişten kopuyor,gelecekten korkuyoruz.Tarihe ve nice hastalıklara ve çare bulan elleri öpülesi doktorları içinde barındıran Cerrahpaşa'nın tarihini bilmek güzel olacak..

Herkese Başarılar..

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge