Ana içeriğe atla

ANNE BABA VE ÇOCUK İLETİŞİM SORUNLARINA GÜNCEL ÇÖZÜMLER



Çocuğunu getiren ailelerde, çocuğu bir kenara bırakıp önce annelik ve babalık davranışlarıyla ilgilendiklerini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, annelik ve babalık tutum hatalarını ele aldıklarında çocuğun sorunlarının düzeldiğini belirtti. Prof. Dr. Tarhan, “Bu nedenle çocuğa fazla ilaç yüklemek yerine çocuğu yanlış yapmaması için neler yapılabilir. Çocuk hasta ise anne babanın nasıl yaklaşması gerektiğini öğretiyoruz” dedi.

Güncel çocuk ruh sağlığının sorunları ile ilgili hızlı özet bilgi sunmak amacıyla pratik ağırlıklı çözümleri sunan “Sen, Ben ve Çocuklarımız” kitabı hakkında şu bilgileri verdi: “İnternet bağımlığından kardeş kıskançlığına kadar bir annenin çocuğunu yetiştirirken bir dönem muhakkak rastlayabileceği sorunları ele aldık. Çocuğu daha iyi yetiştirmek ve çocuğum hata yaparsa nasıl düzeltirim diyenler için kılavuz olacak.

Kendi Kültür Değerlerimize Uygun Çözümler Üretmeye Çalıştık
Eski sorulara yeni cevaplar verildi. Anne babalar yenilikler karşısında ne yapacağını bilmiyor. Babalar kendilerini eğitimde çok fazla sorumlu hissetmiyor. Bu konuya babaları da katmak gerekiyor. Çocuk eğitimine bu gibi kültürel standartlarımıza uygun sorunlar var. Kendi kültür değerlerimize uygun çözümler üretmeye çalıştık.

Aile İçi İletişimin Temelleri Nasıl Kurulur?
Anne çocuğunu akademik başarısı, kendine güveni ile ilgili sorunlarda ne yapacağının çözüm yolları yer alınıyor. “Çocuğum bana düşman gibi, çocuğuyla sürekli kavga ediyorum gibi” sorular ele alındı. Aile içi iletişimin sağlıklı olması için çözüm yollarını ön plana çıkarttık.

Aile içi iletişimin temelleri 0-5 yaş arasındaki bebeğin öğrendiği bilgi, 6 yaşından sonraki öğrendiği bilgiden daha fazladır. Çocuklarda beynin geneli önemli, özellikle beyin kabuğu etkili. Çocukların beyinlerinde hücre göçü vardır. Kişinin yaşam biçimine göre beyin şekillenir. Bu nedenle çocukların beyinlerinin tamamı etkileniyor, spesifik bir bölge söyleyemiyoruz. Ama asıl birinci planda “korteks” denilen “beyin kabuğu” bölgesinin denetim mekanizmalarında en önemli bölümü “ön beyin”. Beynin “kaptan köşkü” gibi olan ön beyin bir bakıma hayat, duygusal, sosyal ve akademik zeka ile ilgili bütün alanları etkileniyor. Ancak asıl önemli olan frontal lobtur.

Yalancı Hiperaktiviteye Dikkat Edilmeli
Birçok çocukta gevşek disiplin varsa, anne baba çocuk üzerinde disiplin kuramıyorsa, çocuk bundan dolayı hareketliyse hemen “Hiperaktivite” tanısı konuluyor. Aslında burada tanı gevşek disiplin olmalı. Yalancı hiperaktivite tanısı konmuş oluyor. Beynin ön bölgesinde elektriksel ve kimyasal ileti bozuluyor. Hiperaktivitede beyin görüntüleme ile ölçülebilir.

Hiperaktivite Konusunda Aşırı Tanı Konuyor
Gerçek dikkat eksikliği ve hiperaktivite ile eğitim hatalarına bağlı dikkat eksikliğini ayırt etmek gerekir. O zaman ilaç gerekmiyor. Daha çok çocukta dikkat eğitimi, disiplin eğitimi gerekiyor. Bunları yapmadan sadece ilaçla tedavi ediliyor. Hiperaktivite konusunda aşırı tanı konuyor. Gelen her vakaya fazla incelemeden hiperaktivite deniyor. Annelerinde çocuğumun ruhsal sorunları var demektense dikkat sorunu var demek işine geliyor. Aileler tanıyı “sorunlu çocuk” dedirtmemek için “dikkat sorunu” var, elinde değil gibi bahanelerin arkasına saklanarak çocuğun sorunlarıyla daha iyi baş ediyor. Hiperaktivitenin toplumda sempatik yönü var.

“Kısa İncelemeyle Teşhis Koymak Çok Riskli”
Gerçek hiperaktivite mi dikkat eksikliği mi? Beynin dikkat, dikkati koruması, sebat etme bölümlerini eğitemiyorsa o çocuk yanlışlıkla hiperaktivite sanılır. O nedenle hiperaktivite tanısı konurken, okulda ayrı, evde ayrı tanı koymak gerekiyor. “Anne baba tutumları var mı?”, “Çifte mesajları var mı?” diye bakılmalı. Davranım bozukluğu mu hiperaktivite mi? duygu durum bozukluğu mu? bunların hepsinin iyice incelenmasei gerekiyor. Kısa incelemeyle teşhis koymak çok risklidir.”
Hiperaktivite teşhisi konan çocuklarda çok dikkatli olunması gerektiği konusunda uyaran Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aslında burada tanı gevşek disiplin olmalı. Yalancı hiperaktivite tanısı konmuş oluyor. Beynin ön bölgesinde elektriksel ve kimyasal ileti bozuluyor. Hiperaktivitede beyin görüntüleme ile ölçülebilir” dedi.



ÇEKİLİŞ BAŞLIYOR!


Çekilişe katılmak için yapmanız gerekenler:

- Blogu izlemeye almak ( yan tarafta siteye katıl yazan yere tık)

- Facebook sayfamı beğenmek (kullanmayanlar için zorunlu değil)

- Bu yazının altına yorum yazmak

Adsız yorumlar dikkate alınmayacak. Adınızı ve mail adresinizi yazarsanız memnun olurum.

3 Mayıs Pazar günü saat 23:00'a kadar yorum bırakabilirsiniz. Çekiliş sonucu 4 Haziran Pazartesi sabahı buradan duyurulacaktır.


Çekilişi Beyaz Kitaplık kazandı. Adresini ilettiğinde kitabı göndereceğim.


 

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Geleceğin Anne Babası olarak şansımızı deniyoruz :)
paradiseparadox dedi ki…
çekilişi sabırsızlıkla bekliyorum.. :)
paradiseparadox dedi ki…
son tarih 3 "haziran" olcaktı di mi?
Gökhan KAVUNCUOĞLU dedi ki…
Nevzat bey takip ettiğim bir uzman. Çok isabetli tespit ve yaklaşımları var.
Harun KARA dedi ki…
Herkese başarılar...
Unknown dedi ki…
Heyy biz kazanımşız, güzel bir süpriz oldu. Hemen adresimizi yolluyoruz, çok teşekkürler.

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge