Ana içeriğe atla

YÜZ NAKLİ SERÜVENİ FAREYLE BAŞLADI


Türk cerrahların aslında 1997 yılından bu yana yüz ve kol nakilleri yaptığı ortaya çıktı. Türk bilim adamları dünyada fareden yapılan ilk yüz ve penis nakline de imza attı.

Türkiye'de 3 yüz nakli ve çift kol nakli yaparak gündeme oturdu. Ancak tüm dünyanın da dikkatini çeken bu nakilleri Türk cerrahların aslında 1997 yılından beri yaptığı ortaya çıktı. İlk olarak fareden fareye arka bacak nakilleriyle başlayan Türk bilim adamları dünyada fareden yapılan ilk yüz ve penis nakline de imza attı. Amerika'da kompozit doku nakillerine fareler üzerinde başlayan cerrahlardan Gazi Üniversitesi'nde Hatice Nergis'e yüz nakli yapan Doç. Dr. Selahattin Özmen de bulunuyor. Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan kompozit doku nakil ekibinin başında bulunan Doç. Dr. Serdar Nasır'ın da içinde bulunduğu grup ise ABD'de fareden fareye ilk penis naklini yaparak tarihe adını yazdırdı.

İlk Yüz Nakli Yapılan Fare “Zorro”
Doç. Dr. Selahattin Özmen, Türk doktorların, ilk başlandığından beri bu tür çalışmaların içinde olduğunu söyledi. 2002 yılında ABD'ye gittiğini anlatan Özmen, "Yüz nakli fikri Türk bir hocadan çıktı. Betül Ulusal ve eşi Ali Ulusal ile birlikte ilk yüz nakillerine başladık. Ama daha öncesinden fareler üzerinde arka bacak nakilleri yapıyorduk. İlk yaptığımız yüze “Zorro” dedik. Maskeli gibi olduğu için. Sonra Yavuz Demir ile yarım yüz nakillerine başladık. O dönemde ben sırta yapılan nakilleri yaptım. Bunları çok garipsediler. Çünkü hayvan oturunca iki kafalı gibiydi. Fareler nakilden sonra en az 400 gün kadar yaşadılar. Ömürleri zaten 2 yıl kadar" dedi.


Hedef 3 Türü Bir Arada Yaşatmak
Sıçanların bağışıklık sistemi çok güçlü olduğu için nakilden sonra sadece bir hafta ilaç verildiğini anlatan Doç. Dr. Özmen, "Bu sürenin sonunda hiç ilaç vermiyorsunuz ve ölünceye kadar hayvan o dokuyu taşıyor, reddetmiyor. İnsanların ise nakilden sonra dozu azalsa bile ömür boyu ilaç kullanmaları gerekiyor. Hedefmizim farelerde olduğu gibi insanlara da kısa süre ilaç vererek yaşatmak. Ayrıca 2 ayrı dokuyu bir sıçana naklettik. Yani 3 tür bir arada yaşayabiliyor. Sıçanlarda bunu yakaladık. İnsanda da olur umarım. Esas hedefimiz bu" diye konuştu.

İnsana İlk Yüz Naklini 2007'de Yapabilirdik
2007 yılında Türkiye'de yüz naklinin yapılabilmesi için TUBA'ya başvurduğunu anlatan Özmen, şunları söyledi: "2005'te Fransa deneysel hiçbir çalışma yapmadan yüz nakli yapıverdi. Sonra Çinliler, ondan sonra da ABD'de bizim çalıştığımız Cleveland Clinic yaptı. 2007 yılında TUBA'ya başvurdum. 'Yüz naklini biz de yapabiliriz' dedim. Hocalar çok beğendiler ama 'sıçanlarda biraz daha mı deney yapsanız' dediler. Evet deselerdi biz çoktan girişmiştik işe."


28 Türk Bilim Adamı 50 Makale
Türk hekimlerin ABD'de katıldıkları çalışmaları ve başarılarını anlatan Özmen, “Plastik Cerrahi ve Ortopedi alanında uzmanlık eğitimi almış olan Türk cerrahlar, 1997 yılından bugüne dek ABD'nin Cleveland kentinde bulunan, The Cleveland Clinic Foundation, Mikrocerrahi Biriminde araştırma ve kompozit doku nakilleriyle ilgili deneysel araştırmalarda bizzat çalıştı, modeller geliştirdi ve makaleler yazdı. Bugünkü kompozit doku naklinin temellerinin atılmasında büyük rol oynadı. Bugüne dek 28 Türk cerrahın 50'den fazla bilimsel yayına imza attı” dedi.

İşte Kompozit Doku Naklinin Temelini Atanlar
Dr. Ferit Demirkan, Dr. Kağan Özer, Dr. Gökhan Adanalı, Dr. Murat Türegün, Dr. Eftal Güdemez, Dr. Sühan Ayhan, Dr. Turgut Ortak, Dr. Cemil Tugay, Dr. Orhan Babuçcu, Dr. Ramadan Öke, Dr. Rafi Gürünlüoğlu, Dr. Betül Ulusal, Dr. Ali Ulusal, Dr. Selahattin Özmen, Dr. Yavuz Demir, Dr. Şakir Ünal, Dr. Alper Sarı, Dr. Murat Ünsal, Dr. Emrah Arslan, Dr. Galip Ağaoğlu, Dr. İlker Yazıcı, Dr. Yalçın Külahçı, Dr. Serdar Nasır, Dr. Mehmet Bozkurt, Dr.Erhan Sönmez , Dr. Fatih Zor, Dr. Can Öztürk, Dr. Şafak Uygur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi