Ana içeriğe atla

"ŞİDDET GÖREN SAĞLIKÇI İÇİN ÖZEL HAT"



Sağlık Bakanı Recep Akdağ, şiddete maruz kalan sağlık çalışanları için özel bir hat açacaklarını açıkladı.

Gaziantep'te hasta yakını tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan'ın ölümünün ardından Türkiye'nin çeşitli yerlerinde protestolar yapılırken sağlıkçılar iş bıraktı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ da alınacak önlemler ve yapılması gerekenler hakkında 1.5 saati aşkın bir toplantı gerçekleştirdi. Görüşme sonrasında konuşan Akdağ, sağlık çalışanlarına karşı oluşabilecek şiddetin ortadan kaldırılması için 2 yıldır önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi.

“Sağlık Çalışanımızı Asla Yalnız Bırakmayacağız”
Bu konuda koruyucu tebdirlerin artırılacağını ve cezaların da caydırıcı olması gerektiğini anlatan Akdağ şunları söyledi: "Yakında özel bir hat oluşturacağız. Bir sağlık çalışanı kendisiyle alakalı psikolojik ya da fiili şiddetle karşılaşmışsa doğrudan bu hata müracaat edebilecek ve çok seri bir şekilde hakkını bakanlık hukukçuları vasıtasıyla arayacağız. Bu anlamda sağlık çalışanımızı asla yalnız bırakmayacağız. Kendilerini çaresiz hissetmesinler. Bizzat Sağlık Bakanı olarak yanlarındayım.”

Bakan Akdağ, "Doktorluk yaptığınız dönemde sözlü ya da fiziksel şiddet başınıza geldi mi?" sorusu üzerine, "Elbette geldi. Bizi çalıştığımız dönemin şartları şimdikine göre çok daha zordu. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde uzun süre çalıştım. Ben doğrudan fiziksel bir şiddetle karşılaşmadım ama sözlü olarak en aşağı 20 kere karşılaşmışımdır. Asistanlığımın 2. gününde acilde hayatını kaybeden bir yavrumuz için bir savcı arkadaşımızın karşısında hazır olda bekletildim" dedi.

Caydırıcı Maddeler TCK'ya Konulacak
Akdağ, Adalet Bakanıyla daha kuvvetli caydırıcı maddelerin TCK'ya konulması konusunu da görüşeceğini açıkladı. Akdağ ayrıca, AK Parti olarak da bir meclis araştırması vereceklerini söyledi. Vatandaşla sağlık çalışanı arasında bir sevgi ilişkisinin oluşmasının çok önemli olduğunu ifade eden Akdağ, "Her toplumda hastalıklı ruhlar, psikopatlar olabilir. Ama biz toplum olarak sağlık hizmeti aldığımız yerde bu tip kimselerle karşılaşıyorsak bunlara karşı müsammahalı davranmamalıyız. Hastanelerimizde almakta olduğumuz tedbirleri de artıracağız. Kamera sistemleri, güvenlik elemanlarının daha iyi eğitilmesi gibi hususlar var. Ayrıca hastaneye giriş çıkışlarında vatandaşı rahatsız etmeyecek şekilde güvenlik tedbirleri düşünüyoruz. Üst araması düşünmeyiz ama X-Ray meselesi üzerine çalışıyoruz. Dünya ülkelerini inceliyoruz" dedi.



İş Bırakma Eylemi Hizmeti Aksatmadı
Doktorlar, sağlık çalışanlarının toplumun en çok çalışan ve fedakarlık yapan meslek grubu olduğunu dile getiren Akdağ, vatandaşın sağlıkçıların yoğun iş yükü altında çalıştığını unutmaması gerektiğini söyledi.

Sağlık çalışanlarının iş bırakma eylemini de değerlendiren Akdağ, "Bende bu acıyı tüm meslektaşlarımla paylaşıyorum. Doktorlar ve sağlık çalışanların vatandaşın hizmet ihtiyacını aksatmayacaklarını biliyordum. Şu saate kadar hizmet aksamasıyla ilgili bir problem gelmedi" şeklinde konuştu.

Akdağ, TTB'nin hayatını kaybedenlerin ailelerinin geleceğini güvence altına alınması talebini de doğru bulduklarını belirtti.

TTB Başkanı Eriş Bilaloğlu da Akdağ ile görüşmelerinin son derece olumlu geçtiğini belirterek, taleplerin 2-3 ay gibi kısa bir sürede gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti. TCK'ya bu konuya ilgili bir kanun eklenmesini istediklerini söyleyen Bilaloğlu, yasaya da Ersin Arslan'ın adının verilebilineceğini kaydetti.


'Yastayız Sağlık Hizmeti Veremiyoruz'
Doktor Ersin Arslan'ın hasta yakını tarafından öldürülmesini protesto eden sağlıkçılar iş bıraktı. Ankaralı sağlık çalışanları Numune Hastanesi'nde toplanarak yaşanan üzücü olayı protesto etti. Hastane bahçesinde toplanan Ankaralı sağlıkçılar sloganlar atarak Sağlık Bakanlığı önüne yürüdü. Yakalarına siyah kurdeleler takan grup, Dr. Arslan'ın fotoğrafı ile 'Yastayız sağlık hizmeti veremiyoruz', 'Hekimlerin tahammülü kalmadı, artık yeter', 'Hekime yönelik şiddete hayır' yazılı dövizler taşıdı.

Sağlık çalışanlarının eylemine CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP Milletvekilleri Aytuğ Atıcı ve Muharrem Işık ve BDP milletvekili İdris Bölüken de destek verdi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi