Ana içeriğe atla

KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR


Adli bilimler alanında denemelerinin yanı sıra, gerçek suç öyküleri ve yurt dışındaki mesleki gözlemlerini kaleme alan Adli tıp uzmanı ve kriminolog Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Kusursuz Cinayet Yoktur” kitabında bilerek ya da bilmeden yapılabilecek hatalar ve görgü tanıklarının güvenilebilirliğindeki sorunlar üzerinde durdu.

Günlerce süren işkenceler, yanlışlıkla 19 yıl cezaevinde kalan masumlar, yanlış değerlendirilen deliller, Adli tıp uzmanı ve kriminolog Prof. Dr. Sevil Atasoy'un incelikli anlatımıyla Doğan Kitap’tan çıkan “Kusursuz Cinayet Yoktur” kitabında yer alıyor. Kitap, suç işlemek için bir kılavuz değil : Adli tıp ile ilgili sadece anlatılması gerekenlere yer veriliyor. Yazılan her şeyin literatürle pekiştirildiği kitapta, hatalı laboratuvar sonuçları, işini iyi yapmayan insanlar, yönlendirilen ifadeler, olay yerinin iyi incelenmemesi ve görgü tanıkları yüzünden yanlış mahkumiyetler ele alınıyor.

Ağırlıklı olarak cinsel zevk amaçlı cinayetlerin ve seksüel seri katillerin ele alındığı kitapta Atasoy, sadistlerin ve mazoşistlerin kanlı serüvenlerini de aktarıyor, "zevkine ölüm" dosyalarını aralıyor.

Adli tıp uzmanı ve kriminolog Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Kusursuz Cinayet Yoktur” kitabı' hakkında Sağlık Dergisi’nin sorularını yanıtladı

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi mezunu, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı’nda uzmanlık, doçentlik ve profesörlüğün yanı sıra, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’nün kurucuları arasında yer almış, kesintisiz 18 yıl müdürlüğünü sürdürmüş bir akademisyenim. Çok sayıda yurt dışındaki mesleki deneyim arasında 2005-2010 yılları arasında yürüttüğüm Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu üye ve başkanlığı öne çıkar.

Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Bu ilk kitabım değil. 2005’ten bu yana gerçek suç öyküleri ve adli bilimler alanında denemelerin yanı sıra, yurt dışındaki mesleki gözlemlerimi kaleme alıyorum.

Devam kitabı yazmayı düşünüyor musunuz?
Her yıl yeni bir kitap yayınlayacak şekilde bir planım var. Beş yıldır sürdürüyorum, umarım daha uzun süre gider.

Kitapta vermek istediğiniz mesaj nedir?
Aslında farklı hedef kitleleri gözeterek yazmaktayım. Vermeye çalıştığım mesaj, her kitabımda değişmekte. Bu kez, daha çok vahşetin boyutları üzerinde durmayı ve cinsel saldırılara odaklanmayı tercih ettim.

Fotoğrafı çeken Tamer Haertevioğlu
Okurlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Kusursuz cinayet yoktur, kusursuza yakın olanlar vardır, diyor ve olay yeri incelemeden başlayarak, soruşturmanın her aşamasında bilerek ya da bilmeden yapılabilecek hatalar, görgü tanıklarının güvenilirliğindeki sorunlar üzerinde durdum.

Kitabınız yazar olarak size neler kazandırdı?
Bir yazar olduğumu düşünmüyorum. Bir bilim insanıyım. Adli Bilimlerin değişik alanlarını topluma tanıtmayı ve delillerin adaletin tecellisindeki öneminin altını çiziyorum.

Yazdığınız kitaplar arasında en çok etkilendiğiniz kitabınız hangisi?
Kitaplar çok sayıda uzun öykü ve denemeden oluşuyor. Sanırım, son kitabımdaki “Köpek Tasmalı Adam” ile daha önce kaleme aldığım “Bambu Bar’da Bir Yakuza” en sevdiklerim.

Mutlaka herkesin okuması gereken kitap/ müzik/film sizce hangisi?
Beni okumasalar da olur. Gazete bile okusalar makbulümdür.

Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Sağlık haberciliği henüz batı ülkelerinde gözlediklerimiz düzeyinde değil. Çünkü büyük ölçüde yabancı kaynakların çevirisinden oluşuyor. Kaleme alanların o dalın uzmanları olmasını ve kendi bilimsel görüşlerini habere yansıtmalarını isterdim.

Türkiye’deki çalıştığınız alandaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Daha gidilecek çok yol var. Alt yapı tümüyle yurt dışına bağımlı. Yerli üretimin desteklenmesi ve patent alınmasına özendirilmesi gerekiyor.

Kendinizi bulunduğunuz alanın neresinde görüyorsunuz? Bütün istediklerini gerçekleştirmiş, hayatından memnun bir yazar mısınız?
Hayatımdan memnunum. Elbette isteklerimi gerçekleştirmiş değilim. Her sabah “Bugün ne değiştirebilirim” diye kalkarım, bu da her gün yeni bir şey öğrenmemi sağlar. Hararetle genç kuşaklara öneririm. İnsanı zinde tutan bir yaklaşımdır.

Hâlâ planlayıp gerçekleştiremediğiniz projeniz var mı?
Elbette var, bütün projelerinizi gerçekleştirdiğinizi düşündüğünüz gün, ölmeye yatmak gerek.



ÇEKİLİŞ BAŞLIYOR!


Çekilişe katılmak için yapmanız gerekenler:

- Blogu izlemeye almak ( yan tarafta siteye katıl yazan yere tık)

- Facebook sayfamı beğenmek (kullanmayanlar için zorunlu değil)

- Bu yazının altına yorum yazmak

Adsız yorumlar dikkate alınmayacak. Adınızı ve mail adresinizi yazarsanız memnun olurum.
1 Nisan Pazar günü saat 23:00'a kadar yorum bırakabilirsiniz. Çekiliş sonucu 2 Nisan Pazartesi sabahı buradan duyurulacaktır.



Bloga yorum nasıl yapılır:
Yorum yapılacak yazının altında yer alan "Yorum gönderi / Yorum" tıklayın
Çıkan sayfada yer alan bölümü"resimdeki" gibi doldurun
ve "Yorumunuzu yayınlayın"...
Hepsi bu kadar.. Bol şanslar dilerim



Çekilişi Kitap Delisi Gizem Kazandı. Tebrik ederim. Adresini ilettiğinde Doğan Kitap tarafından kitabı gönderilecek.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Almak istediğimiz bir kitaptı, inşallah bize çıkar.
Adsız dedi ki…
Ben bu kadına hayranım. Ben kazanmalıyııım :)
Unknown dedi ki…
Ben de varım ben de!Kaçırmayım bu sefer:)
Deniz dedi ki…
Röportaj çok güzel olmuş canım kitabı da kazanırsam her şey daha da güzel olacak :)
Filiz ÖZBEK dedi ki…
Sevil Atasoy'u çok severim. tüm kitaplarını okudum bu kitabını da okumak isterim.
missozge dedi ki…
sevgili meslektaşımın bu güzel kitabını kazanmayı çok isterim.
medisa dedi ki…
işte bu esra hn. işte bu tam benim tarzım istiyorum bu kitabı
Mete Keklikkıran dedi ki…
Kusursuz Cinayette yoktur, Kusursuz Röportaj'da. Yine de her geçen gün büyüyorsun Sayın Öz.
Sizden En büyük Cinayet Aksiyon Yazarı Osman Aysu Röportajı da istiyoruz.
İyi Çalışmalar
Necmi TÜRKMEN dedi ki…
bana çıkmasını çok istiyorum İnşallah ..
Demet Güven dedi ki…
ilgili çekici bi kitap ve istiyorum...
SunAkaR dedi ki…
Merhaba Esra Hanım:)
Bu kitabı hem bir mikrobiyolog hem bir doktorant hem bir öğretmen hem bir yazar hem bir öğrenci hem de bir paylaşımcı olarak talep ediyorum:) Lütfen:)))
Emin olun ki kitaplıkta yerini almasına fırsat kalmadan birçok okura ulaşacaktır:)
Sevgi ve selamlar:)
Harun KARA dedi ki…
Birçok kişi ve araştırmacı tarafından her ne kadar denense de( Allah yenilere akıl fikir versin) evet kusursuz cinayet yoktur.Programını el verdikçe seyrediyorum.Kitabını da okumak güzel olacak...
Dilaraaa dedi ki…
bu kitabı çok istiyorum
narin duran dedi ki…
sevil atasyon takipçilerinden biriyim kitap çekilişine katılmak istiyorum umarım kazanırım :)
nazife kalfa dedi ki…
ben hastasıyım yaa lütfen benim olsun bu kitap :) nazife kalfa naznienna@gmail.com
helin dedi ki…
bu ara yoğunluğumdan kitap çekilişlerini kaçırıyorum bunun son dakikalarına yetiştim. hadi bakalım. helin aras tek
TheDarkPirate dedi ki…
İzleyiciniz oldum.
Herkese bol şans.

Rahmet Zahir Dediler.

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge