Ana içeriğe atla

"MİSAFİR ANNE PROJESİ" İLE 18 BİN DOĞUM

Anne ve bebek ölümlerini azaltmak için gebelerin doğumlarını hastanede gerçekleştirmesi için Sağlık Bakanlığı'nın 2008 yılında başlattığı "Misafir Anne Projesi"yle, 18 bin 635 hamile kadın misafir edildi.

Sağlık Bakanlığı'nın 2008 yılında başlattığı "Misafir Anne Projesi"yle, 18 bin 635 hamile kadın misafir edildi. Kırsal'da yaşayan hamile kadınların doğumlarına yaklaşık bir ay kala il ve ilçe merkezlerindeki hastanelerde kalmasını amaçlayan projeyle anne ve bebek ölümlerinin de azaltılması hedefleniyor.

Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Ali Coşkun, hamile annelere çağrıda bulunarak, bu konuda duyarlı olmalarını istedi. Doğum tarihininin daha önceden tahmin edilebildiğini dile getiren Coşkun, "Özellikle kış aylarında köy yollarında sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu konuda duyarlılık artarsa ambulanslar beklenmeyen kazalar gibi travma vakalarına yoğunlaşabilir" dedi.

Aile Hekimleri ve Kadın Doğum Doktorlarından Büyük Çaba

Anne ve bebek ölümlerini azaltmak için gebelerin doğumlarını hastanede gerçekleştirmelerinin büyük önem taşıdığını ifade eden Coşkun şunları söyledi: "Bu doğum eyleminin gerçekleştirilebileceği hastaneden uzak bir yerleşim merkezinde oturan gebelerin, ilgili hastaneye ulaştırılarak doğum eyleminin bu kurumda gerçekleştirmesini istiyoruz. Bu gebelere sağlık personeli tarafından ulaşılarak gerekli sağlık ve sosyal desteğin verilmesi, özellikle elverişsiz hava ve yol şartları, maddi imkansızlık gibi nedenlerle annelerin sağlıklarını tehdit edebilecek olan koşullara karşı gerekli önlemlerin alınması için tüm İl Sağlık Müdürlükleri, kendi yerel şartları doğrultusunda misafir anne projesini gerekli tedbirleri alarak hayata geçirdi."

Aile hekimleri ve kadın doğum doktorlarının kırsalda yaşayan anneleri ikna etmek için büyük çaba gösterdiğini belirten Coşkun, özellikle Doğu Anadolu'daki annelerin bu projeyle çocuklarını dünyaya getirdiğini anlattı.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi