Ana içeriğe atla

KAŞA MEZOTERAPİ DENENDİ

Kaş seyrekliği ile ilgili yaşanan sorunlara uygulanan yöntemlerin doğal durmadığını ve mezoterapi denediğini dile getiren Dr. Tahsin Görgülü, seri vakalar ile literatürdeki mezoterapinin avantajlarına dair boşluğun doldurulabileceğini belirtti.

Kaş, ifadenin temel unsurlarından ve yüz güzelliği açısından önemli kriterlerden biri. Kaşların zayıflığı ve seyrekliği özellikle bayanlarda ciddi psikolojik problemlere neden olabiliyor. Kaş problemlerinin giderilmesinde kaş ekimi ve dövme ile belirginleştirme işlemi günümüzde popüler teknikler arasında yer alıyor. Ancak kaş ekiminin morbiditesi ve doğal kaş görünümüne oranla kalınlık farkı ve uzama problemi mevcut iken dövme ile oluşturulan kaşın doğal olmayan görünüm ile mutlu etmiyor.

Mezoterapi; dilüe edilmiş farmakolojik ajanların intradermal uygulanmasının ilk kez 1958 tarihinde Pistol tarafından ortaya atıldığını kaydeden Karadeniz Ereğli Devlet Hastanesi, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği’nden Uzman Dr. Tahsin Görgülü, günümüzde geniş bir kullanım alanı olan mezoterapinin etkinliği hakkında literatürde çalışma bulunmadığını belirtti. Literatürde bulunan yayınların genellikle komplikasyonlar içerdiğini dile getiren Görgülü, “Özellikle son dönemde medyada saç mezoterapisi ve etkinliği vurgulanmaktadır ancak kaş mezoterapisi ile ilgili herhangi bir çalışma veya medya vurgusu bulunmamaktadır. Benim yaptığım çalışmada, kaş ekimi ve dövme yapılmasını istemeyen hastaya sunulabilecek bir diğer seçenek olarak kaş mezoterapisinin etkinliğini ortaya koydum” dedi.

Hastaya 2 Hafta Aralıkla 6 Seanslık Mezoterapi
Kaş seyrekliği ve güçsüzlüğü yakınması ile başvuran bir hastada mezoterapi uygulamasını anlatan Görgülü, şunları söyledi: “Çocukluğundan beri kaş problemi yaşayan hastan, psikolojik olarak kendisini yıprattığını ifade etti. Hasta, kaş tabanını boyayarak bu sorunun önüne geçtiğini ifade etti. Saç ekimi ve dövme işlemlerini mevcut dezavantajları nedeniyle kendisine uygun bulmayan hastaya kaş mezoterapisi önerildi. Hastaya 2 hafta aralıkla 6 seanslık mezoterapi işlemi uygulandı.
Tek Seans ile Sonuç
Uygulama sonrası oluşabilecek ödem ve enfeksiyonu engellemek amacıyla buz uygulama antibiyoterapi ve anti-inflamatuar tedavi verildi. 3 günlük üst göz kapağı ödeminin ardından 4. gün ödem tamamen kayboldu. Hasta herhangi bir ağrı problemi yaşamadığını ifade etti. hasta 2. seans için başvurduğunda kaşlarda belirgin renk koyulaşması ve kıl çaplarında artış olduğu gözlendi. Hasta mevcut durumundan gayet memnun olduğunu ve başka seansa ihtiyacı olmadığını ifade etti ve tedavi tek seans ile sonlandırıldı. Hasta 2. aydaki kontrollerinde asla kaşı bulunmayan ve alma gereği duymadığı kaş kenarı inferiorunda yeni kaş telleri oluştuğunu ifade etti.


“Mezoterapi Hiçbir Şekilde Cerrahi Tedavinin Alternatifi Değil”
Mezoterapi hiçbir şekilde cerrahi tedavinin alternatifi olmasa da medyanın da popülerize etmesi dolayısıyla hastaların invazif olmayan bu tip işlemler konusunda istekleri her geçen gün artıyor. Biz plastik cerrahlar her ne kadar üzerine gitmesek de bu işlemlerin etkisiz olduğunu söylemekte mümkün değil. Sunulan hastada tek bir seansla gözlemlenen sonuç bu konuda oldukça cesaret verici oldu. Seri vakalar ile literatürdeki mezoterapinin avantajlarına dair boşluk doldurulabileceğini düşünüyorum.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi