Ana içeriğe atla

SAĞLIK HABERCİLİĞİ PROJE OLDU

TÜBİTAK ve Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu'nun desteğiyle sürdürülen "Türkiye'de Sağlık Konulu Yayıncılık İlkelerinin Belirlenmesi: Kaynak, İleti ve Hedef Kitle Bağlamında Sağlık Konulu Yayınların Analizi" başlıklı proje hakkında bilgi veren Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın ve Yayın Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erkan Yüksel “Proje ile sağlık konulu yayıncılığa ilişkin ilkelerin ortaya konulması ve bu alana ilişkin toplumsal bilincin artırılması amaçlanıyor.” dedi.

Son yıllarda sağlık haberciliğinin önemi artmaya başladı. Bu bağlamda sağlık haberciliğini ile ilgili geniş kapsamlı bir araştırma yapılıyor. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Anadolu Üniversitesi’nin desteğini alan “Türkiye’de Sağlık Konulu Yayıncılık İlkelerinin Belirlenmesi: Kaynak, İleti ve Hedef Kitle Bağlamında Sağlık Konulu Yayınların Analizi” başlıklı araştırma, 2010 yılı Nisan ayında başladı ve bugünlerde çalışmanın üçüncü aşaması tamamlanmak üzere. Proje hakkında bilgi veren, proje yürütücüsü ve Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın ve Yayın Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erkan Yüksel şunları söyledi: “Projede sağlık konulu yayıncılığın betimlenmesi, yayın içeriklerinin irdelenmesi, kamuoyunun algı ve değerlendirmelerinin belirlenmesi ve bu bağlamda sağlık konulu yayıncılığa ilişkin ilkelerin ortaya konularak bu alana ilişkin toplumsal bilincin artırılması amaçlanıyor. Projenin ilk aşamasında 2010 yılındaki gazete, dergi, televizyon ve internet üzerinde yayınlanmış olan tüm sağlık konulu içerikleri elektronik ortamda temin ettik. Yaklaşık 20 kişilik bir grupla bu içeriklerin fotoğrafını çekmek, içeriklerde neler olduğunu tanımlamak üzere bir içerik analizi uygulaması başlattık. İkinci aşamada sağlık konulu yayınların kaynağı niteliğindeki sağlık ve medya profesyonelleri ile görüştük. Bu yayınları hazırlayan, sunan, yayınlarda görüş bildirilen ve konuyla ilgili olduğunu düşündüğümüz kişilere sağlık konulu yayınları nasıl bulduklarını ve kendi deneyimlerini kapsayan sorular yönelttik. Her biri yaklaşık 45 dakika süren 180 civarında görüşme gerçekleştirdik. 79 sağlık profesyoneli, 59 medya profesyoneli, 13 akademisyen ve diğer uzmanların görüşlerini aldık. Ardından bu alanda ileri gelen kişilerle dört oturum halinde İstanbul’da bir çalıştay düzenledik. Çalıştayın sonunda da bir sonuç bildirgesi hazırlayarak imza attık. Temel olarak sağlık konulu yayınların izlenmesi, denetlenmesi ve kamuoyuna doğruların ve tartışmalı noktaların duyurulması adına bir mekanizma oluşturulması gerektiği üzerinde görüş birliğine vardık.”

Ülke Çapında Kamuoyu Anketi
İletişim sürecinin “hedef kitle” konumundaki kamuoyu üzerindeki etkilerine yönelik olarak da ülke çapında 33 ili kapsayan ve yaklaşık 2 bin 500 kişi üzerinde bir kamuoyu anketi gerçekleştirdik. Bu anketle halkımıza; sağlık konulu yayınları ne düzeyde ve nasıl izlediklerini, bu yayınları beğenip beğenmediklerini, ne ölçüde bu yayınlardan bilgilendiklerini, edindikleri bilgileri kullanıp kullanmadıkları gibi sorular sorduk. Önümüzdeki günlerde bu anketin sonuçlarını elde etmeye çalışacağız. Bir yandan da içerik analizi uygulamasında kodlama aşamasının artık sona geliyoruz. Onun analizi de önümüzdeki aylarda gerçekleştirilecek. Bahar aylarında ikinci bir çalıştay yaparak bugüne dek elde ettiğimiz bilgileri yine belli başlı konunun uzmanlarına sunmayı ve hep birlikte tartışmayı planlıyoruz. Gelecek yıl başında da projemiz sonuçlanmış olacak.”

“En Kapsamlı Proje”
Proje ekibinden de söz eden Prof. Dr. Erkan Yüksel, şu bilgileri verdi: “Bu proje iletişim bilimi alanındaki en uzun süreli, en büyük bütçeli ve en kalabalık araştırma grubu ile ortaya konan projelerden biridir diyebilirim. İki ayrı kurumun destekliği, üç yıl süreli projemizde bugüne dek 30’a yakın kişi görev aldı. Projemizin araştırmacıları; Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yalçın Kaya, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Ece Karadoğan Doruk ve Anadolu Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Sinan Aydın. Halen projemizde görevleri devam eden bursiyerlerimiz de Arş. Gör. Pelin Öğüt, Öğr. Gör. Asuman Kaya, Uzm. Hande Demiroğlu, Arş. Gör. Barış Yılmaz, Arş. Gör. Kutlu Akçoral ve Arş. Gör. Çağdaş Ceyhan.”

“En İyi Bildiri Ödülü”
Proje kapsamında bursiyer olarak görev yapan doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin sağlık konulu yayınlar üzerine tezler hazırladıklarını belirten Prof. Dr. Yüksel, “Arş. Gör. Pelin Öğüt, ülkemizdeki sağlık konulu yayınların tarihçesi çerçevesinde kapsamını inceliyor. Ferhan Özmen, sağlık konulu yayın içeriklerine etki eden dışsal unsurları inceliyor. Arş. Gör. Barış Yılmaz, sağlık konulu yayınların dilini sorguluyor. Öğr. Gör. Asuman Kaya ise sağlık konulu yayınlara yönelik etik ilkeler üzerine bir tez hazırlıyor. Uzm. Hande Demiroğlu da kriz haberciliği bağlamında domuz gribi haberlerindeki kamuoyunda panik yaratan unsurların neler olduğuna ilişkin tezini tamamlamış durumda.”

Proje kapsamında bugüne dek sunulan pek çok bildiri ve yayımlanan makale olduğunu dile getiren Prof. Dr. Erkan Yüksel “Bu makalelerden ‘Sağlık Haberlerinde Mucize Tedaviler’ başlıklı araştırmamız, Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen bir kongrede en iyi bildiri ödülü aldı. Aynı bildiri İngilizce olarak San Diego’da düzenlenen uluslararası bir sempozyumda da en iyi bildiri ödülü ile ödüllendirildi. Bugün edek sayısı 10’u bulan sağlık konulu yayınlara ilişkin akademik çalışmamız oldu.” dedi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi