Romatizmal hastalıklarla karıştırılan ve nedeni bilinmeyen ağrının “Huzursuz Bacak Sendromu” olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı. Dr. Ayşe Zeliha Kaya, çok sık görülmesine rağmen tanıda dikkat edilmesi gereken sorularla ayırt edilebileceğini söyledi.
Her yüz kişinin 1-5’inde rastlanan Huzursuz Bacak Sendromu, ileri yaşlardaki kişilerde daha çok görülüyor . Sebebi tıbbi olarak tam bilinmemekle birlikte ve her üç hastanın birinde genetik geçiş gözleniyor.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı. Dr. Ayşe Zeliha Kaya konu hakkında Sağlık Dergisi’ne şunları söyledi: “Huzursuz Bacak Sendromu otururken veya yatınca bacaklarda bir rahatsızlık hissi ile ortaya çıkar, genellikle hastalar tarafından tam olarak ifâde edilemez. Ancak uyluk, baldır, bacak ve ayaklarda, hatta bazı hastalarda kollarda ürperme, kaşınma, ağrı, sızı, ezilme hissi, yanma, karıncalanma, hareket ettirme ihtiyacı, uyuşma ve benzerleri gibi hislerle ifade edilebilen bazı hastaların ise kas krampı ile karıştırabildikleri bir hastalıktır.
Hastaların Yüzde 95’inde Bir Sebep Bulunamıyor
Merkezi sinir sisteminde bir problem olduğu düşünülüyor. Demir eksikliği anemisi, şeker hastalığı, gebelik ve kanser sebep olarak belirlense de hastaların yüzde 95’inde bir sebep bulunamıyor. Bazı bulantı ilaçları, depresyon ilaçlarının çoğu ve kalsiyum kanal blokajı yapan ilaçlar tansiyon ve kalp hastalarında kullanılır, Huzursuz Bacak Sendromu’nu daha da arttırabiliyor.
Hasta Ağrısını Tarif Edemez
Şikâyetler günün ilerleyen saatlerinde özellikle de geceleri ortaya çıkar. Hasta şikâyetlerini anlatmakta güçlük çeker ve "bacaklarım kıpraşıyor", "gıdıklanıyor", "yanıyor", "karıncalar geziyor" ,’’bacaklarım sıkılıyor’’gibi cümlelerle yaşadığı sıkıntıyı anlatmaya çalışır.
Bu garip his genelde; ağrı, karıncalanma, uyuşma ve çekilme şeklinde tanımlanır. Bacaklar hareket ettirilerek geçici bir rahatlama sağlanabilir. Hastalar akşamları TV seyredemezler, misafirliğe gidemezler ve en önemlisi uykuya yattığında bacaklarındaki huzursuzluk hissinin harekete zorlaması nedeniyle uykuya dalamazlar, yataklarından kalkıp dolaşmak isterler. Adetâ yatakla boğuşurlar. Aynı his gece yarısı uyanmalara ve uykuya dalma zorluğuna da yol açabilir. Bu hastalar uzun süreli istirahattan ve yolculuktan çok rahatsızlık duyarlar. Bu durum uykusuzluğa ve dolayısıyla gün içinde performans düşüklüğüne yol açar.
Romatizmal Hastalıklarla Karıştırılabiliyor
Oldukça sık görülse de romatizmal hastalıklarla karıştırıldığından hastalığın teşhisi bazen uzun sürebiliyor. Ağrının hareketle azalması ve istirahat ile tekrardan başlaması özellikle de akşam geç saatlerde ortaya çıkması bu hastalığın ayırıcı özelliğidir.
Tanı İçin Sorular
Hastaya şu soruları yöneltmek gerekir ve yanıtın evet olması tanı koymada yardımcı olur.
• Otururken veya uzanırken bacaklarınızda tanımlayamadığınız kötü bir his oluyor mu? Bu his nedeniyle bacaklarınızı hareket ettirmek ihtiyacı hissediyor musunuz?
• Bacaklarınızı hareket ettirmek bu şikâyetleri azaltıyor mu?
• Bu şikâyetleriniz günün ilerleyen saatlerinde daha fazla mı oluyor?
• Gündüz uykunuz gelir mi? Kendinizi uykusuz hisseder misiniz?
• Uykuda bacaklarınızı veya kollarınızı ritmik olarak hareket ettirdiğiniz söylenir mi?
• Ailenizde böyle şikâyetleri olan ve Huzursuz Bacak Sendromu tanısı konmuş kimse var mı?
İlaç Tedavisi İçin Epilepsi, Parkinson İlaçları
Demir eksikliği gibi altta yatan bir neden var ise bunu tespit edip tedavi etmek Huzursuz Bacak Sendromu’nu da tedavi edecektir. Ancak bu durum çoğu zaman mümkün olamıyor. Sebebi belirsiz olan durumlarda ilaç tedavisi için epilepsi, parkinson ilaçları verilebilir. Hastaya, tedavi amacıyla yaşam şekli değişikliği önerileri ve ilaçlar ön plana çıkıyor. Ağrı kesici ilaçlar işe yarayabilir, ılık banyo ve masaj yapmak şikâyetleri azaltabilir, bacaklara sıcak veya soğuk dönüşümlü olarak her ikisi birden uygulamak hastayı bir miktar rahatlatabilir. Gevşemek için meditasyon yapmak bazı hastalarda işe yarayabiliyor.
Nöralterapi ve Huzursuz Bacak Sendromu
Huzursuz Bacak Sendromu’nda sinir sisteminde bir aksaklık, bir dengesizlik, bir işlev aksaması olduğu düşünülüyor. Vücudumuzun belirli noktalarında sinir sistemine verilen olumlu uyarılarla vücudun kendi kendini tamir ve tedavi mekanizmalarını harekete geçiren nöralterapi ile bu hastalara yardımcı olunabiliyor.”
Yorumlar