Ana içeriğe atla

ESTETİK CERRAHTAN KÜLKEDİSİ MASALI

Günümüz insanlarının yaşadığı estetik güzellik tutkusunda hastalarından edindiği bilgileri, sanatsal ve bilimsel gerçeklerle ele alan Prof. Dr. Ahmet Karacalar, estetik güzellikte doğallığın önemini vurguluyor.

Estetik cerrahi kadınların talepleri ve beklentileri sayesinde değişiyor ve gelişiyor. Binlerce yıldır devam eden kadının daha güzel olma ve genç kalma amaçlarının tamamen karşılanabileceği bir döneme giriyoruz. Hastalarıyla çok uzun süre görüşen ve plastik cerrahi eğitimi öncesi 1 yıl psikiyatri eğitimi alan Plastik ve Rekonstrüktif cerrah ve heykeltraş Prof. Dr. Ahmet Karacalar, yaptığı işi “psikoestetik cerrahi” diye tanımlıyor. 'Estetik Cerrahi ve Külkedisi Masalı' isimli kitabında, estetik operasyonlar ile masalların sihirli dünyası arasında bağlantı kuruyor. Güzelleşirken doğallıktan uzaklaşılmaması konusuna dikkat çeken Prof. Dr. Karacalar, kitabında altın oran kavramı ve işi altın orana’a yakın tutturmak gerektiğini savunuyor.

Heykel ile Estetik Cerrahiye Mesajlar

“İkonoplasti” kavramını “sanatsal estetik cerrahi” diye yorumlayan Prof. Dr. Karacalar, “estetik cerrahi çağımızın peri değneğidir” şeklinde tanımlıyor. Yapacağı operasyonları öncesinde hastalarının heykelleri üzerinde çalışarak en iyi sonucu elde etmeyi hedefleyen Prof. Dr. Karacalar, “İkonoplasti”, kitabıyla “heykel ile estetik cerrahiye mesajlar” verdiğini söylüyor.

Plastik ve Rekonstrüktif cerrah ve heykeltraş Prof. Dr. Ahmet Karacalar, 'Estetik Cerrahi ve Külkedisi Masalı' ve “İkonoplasti”, kitapları hakkında Sağlık Dergisi’nin sorularını yanıtladı.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Estetik cerrahım aslında. Heykel yapıyorum. Alet tasarlıyorum ve kitap yazıyorum. Bütün yaptığım işler estetiğin çevresinde. Yazdığım kitaplarda öyle. Aslında farklı bir şey yapmıyorum sadece estetik.



Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Estetik cerrahinin merkezinde bulunan kadını, güzelliği ve estetiği daha iyi tanımak ve tanıtmak için kitap yazıyorum. Her yazdığım kitap beni daha da geliştiriyor. Güzelliği bilirseniz yaratabilirsiniz. Asıl mesleğimi yaparken monotonluğu kırıp, enerjimi ve heyecanımı yükseltiyor.

Devam kitabı yazmayı düşünüyor musunuz?
Yazmak zorundayım. Görüşmeye gelen herkesin çok ilginç bir öyküyle gelme potansiyeli var. Bir bakıma öykü kendiliğinden geliyor. Yazmazsam yazık olur.

Kitapta vermek istediğiniz mesaj nedir?
“Estetik cerrahi ve külkedisi masalı” adlı kitabımda estetik cerrahiye farklı bir derinlik kazandırma ve insanları bilinçlendirme çabam var. Magazinsel ve ucuzlatılmış estetik anlayışın dışına çıkılması gerektiği, estetiğin Tanrının evrendeki gölgesi olduğuna inanıyorum. Her şeyde ki estetiği kastediyorum.

Okurlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Yüz ve bedenimiz çok değerli. Güzellik bir güç. Yüze ve bedene yapılan yatırım en önemli yatırım. Altına, dövize ya da eve değil önce bedeninize yatırım yapın derim.



Kitabınızla ilgili nasıl tepkiler aldınız?
Kitap çıktıktan sonra kendi öyküsünü oluşturmaya başladı. Eline kitabı alıp şehir dışından hem imzaya hem de muayeneye gelen bayanlar oldu.

Yazdığınız kitaplar arasında en çok etkilendiğiniz kitabınız hangisi?
Her birinin bana verdiği keyif ayrı. İlk iki kitabım “Amazonlar” üzerine. Çok heyecan verici gizemli ayrıntılar keşfettim. Bir gün filmi yapılacak bence. Bana yeni bir dünya görüşü getirdi. İkonoplasti kitabı da farklı bir güzelliğin peşinde hazırlanmış heyecan verici bir kitaptı. Külkedi masalı geçmişin özeti gibiydi.

Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Haberciliğin çok önemli ve gelişen bir dalı. Sağlıktaki suistimal ve ticari kullanıma karşı daha çok gelişmeli. Ancak öyle bir dönemde yaşıyoruz ki bilgi kolayca kopyalanabiliyor. Bana ait bir yazının ya da yorumun başka bir isimle başka yerlerde yayınlandığını gördüğüm oldu.

Türkiye’deki çalıştığınız alandaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de estetik cerrahinin düzeyi ileri Avrupa ülkeleri kadar.

Kendinizi bulunduğunuz alanın neresinde görüyorsunuz? Bütün istediklerini gerçekleştirmiş, hayatından memnun bir yazar mısınız?
Çok çalışarak geçirdiğim bir estetik cerrahi kariyerim var. Bu doğrudan yazar kimliğim ile uyumlu. Ben başka bir konuda yazmıyorum aslında. En iyi bildiğim profesyonel olduğum işi yazıyorum. İstekler gerçekleşir ve sonra yeni istekler doğar, sonra bir diğeri...

Hâlâ planlayıp gerçekleştiremediğiniz projeniz var mı?
Yeni kitabımın hazırlıklarını yapıyorum. Aynı zamanda görsel yönü güçlü bir kitap olacak.






ÇEKİLİŞ BAŞLIYOR!


Çekilişe katılmak için yapmanız gerekenler:

- Blogu izlemeye almak ( yan tarafta siteye katıl yazan yere tık)

- Facebook sayfamı beğenmek (kullanmayanlar için zorunlu değil)

- Bu yazının altına yorum yazmak

Adsız yorumlar dikkate alınmayacak. Adınızı ve mail adresinizi yazarsanız memnun olurum.
15 Mart Perşembe günü saat 23:00'a kadar yorum bırakabilirsiniz. Çekiliş sonucu 16 Mart Cuma sabahı buradan duyurulacaktır.



ÇEKİLİŞİ Reyhane KAZANDI. ADRESİNİ İLETTİĞİNDE KİTABI GÖNDERECEĞİM


Yorumlar

Adsız dedi ki…
bu sefer bana çıksın

Yeliz Ş.
Adsız dedi ki…
benim olmalı


Deniz
Adsız dedi ki…
Ay çok güzel ve dikkat çekici bir kitap

inci
Adsız dedi ki…
dikkat çekici...


Alikemal
Rukiye D. dedi ki…
Güzel bir kitap
rukiye-85@hotmail.com
helin dedi ki…
daha güzel olmayı kim istemez..
Helin Aras
missozge dedi ki…
umarım bu kez bana çıkar:))
reyhane dedi ki…
Merhaba,ben de isterim:)
Ebruli dedi ki…
"Blogu izlemeye almak ( yan tarafta siteye katıl yazan yere tık)" demişsiniz ama bloğunuzda böyle bir bölüm bulamadım ve tıklayamadım.

Yorumlara baktığımda kimse yazınızla ilgili bir yorum bırakmamış. Yazınızı okuduklarından bile emin değilim doğrusu.

Estetik Cerrahı doktor Ahmet beyin kısa röportajındaki düşüncelerinin çoğuna katılmıyorum.

Merly Streep, Nilüfer, Gülse Birsel ve daha bir çok ünlünün burnu gerçektende çirkin. Ama bu kadar ünlü oyuncu ve şarkıcı olmalarına rağmen burunlarını estetik yaptırmadılar. Ve bir çok ünlü yabancı manken göğüsleri çok küçük olmasına rağmen slikon taktırmadı. Bunun gibi bir çok örnekler var yani.

Estetik zorunluluk değil. Ayrıca güzellik de çok önemli değil.

Sokaklarda, TV lerde o kadar çok görüyoruz ki; kadın acayip çirkin, eşi inanılmaz yakışıklı. Demek ki; o kadar da önemli değil.

Yüzünüz yanmıştır tabiki estetik ameliyatı olacaksınız. Ya da burnunuz Kaya Çilingiroğlu nun burnu gibiyse estetik olabilirsinzi. Ama öyle "mükemmel" olmak için estetiğe karşıyım.

Ama yinede bu doktorun kitabını okumayı istiyorum.
Gökhan KAVUNCUOĞLU dedi ki…
Estetik gerekliliği, kesin sınırı belirlenemeyen konulardan biridir ve genellikle kişi ile hekim arasında verilen karar bağlıdır.
Demet Güven dedi ki…
okumak isterim...
D.Y dedi ki…
Tabiki benim olcak kitap :))
reyhane dedi ki…
Çok tşk. ederim..Yeni gördüm, bilgilerimi gönderiyorum şimdi..

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi