Ana içeriğe atla

AMERİKA’NIN ÖNDE GELEN HASTANELERİNDEN HOSPİTAL FOR SPECİAL SURGERY'DE ÇALIŞAN VE “PATİENTS’ CHOİCE AWARD” ÖDÜLÜNÜ ALAN DR. SEMİH GÜNGÖR

DÜNYA’DA TÜRK HEKİMLER VE BAŞARI ÖYKÜLERİ


Geçtiğimiz aylarda hastaların verdikleri oylarla ABD'nin en prestijli ödüllerinden “Patients’ Choice Award”a layık görülen Dr. Semih Güngör, Cornell Üniversitesi’ne bağlı Hospital for Special Surgery'de görev yapıyor. Amerika’da hekimlik yapmanın iyi ve kötü yanlarını anlatan Dr. Güngör, Cornell Üniversitesi’ne bağlı Ortopedi ve Romatoloji hastanesi olan Hospital for Special Surgery’de eğitim almak isteyenlere rehber olacak bilgiler verdi

“Patients’ Choice Award”, doktorların hastalar tarafından değerlendirilmesi ile veriliyor. Hastaların internet sitesine girerek oyladığı doktorlar, teşhis koymadaki becerileri, hastaları ile geçirdikleri vakit, doktorun hastaya davranış ve tutumu ile hastayı takibi gibi kategorilerde ayrı ayrı değerlendiriliyor. ABD’de doktorun hasta tarafından ulaşılabilir olması ve endişelerinin gerekli bir şekilde cevaplanması önem taşıyor. Cornell Universitesi’ne bağlı Ortopedi ve Romatoloji hastanesi olan Hospital for Special Surgery (HSS)’de Girişimsel Ağrı Tedavisi Uzmanı olarak çalışan Dr. Semih Güngör, Amerika’da çalışma koşulları, girilmesi gereken sınavlar, hasta popülasyonu ve Türkiye’nin tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı.

Ne üzerine çalışıyorsunuz?
Anesteziyoloji uzmanıyım, Algoloji üzerine yandal uzmanlığım var. Şu anda tamamen Girişimsel Ağrı Tedavisi (algoloji) uzmanı Cornell Universitesi’ne bağlı Hospital for Special Surgery'de çalışıyorum.

Hangi tip hastaları ve hastalıkları tedavi ediyorsunuz?
Benim şu anda çalıştığım hastane Ortopedi ve Romatoloji hastanesi, bu nedenle, omurga, eklem, kas ağrıları, diğer kronik ağrı sendromları ve romatolojik hastalıklara bağlı ağrılar üzerine yoğunlaşmış bulunmaktayım.

Bu hastalıkların bulguları, belirtileri ve tedavileri hakkında genel bilgiler verebilir misiniz?
Öncelikle ağrıyı oluşturan bir ya da birden fazla sebebi bulmaya çalışıyoruz. Daha sonra da eğer mümkünse ağrının sebebini ortadan kaldırmaya, eğer nedeni ortadan kaldıramıyorsak en azından ağrıları mümkün olduğunca azaltıp hastaların daha aktif ve kaliteli bir yaşam sürmelerini amaçlıyoruz.

Bu hastalığın dünyada ve Türkiye'de görülme sıklığı nedir, bu konuda istatistikî bilgileri paylaşabilir misiniz?
Bu konu yine hastalığına göre değişiyor, ama örneğin bel ağrısı sık görülen bir konuya değinecek olursak, herkes hayatının bir döneminde mutlak bel ağrısından yakınır. Bu hastalarin en az yüzde 10’unda geçmeyen, günlük yaşam kalitesini ve çalışmayı engelleyici ağrılar oluşur.

Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Ankara’da doğdum. Liseyi Heybeliada Deniz Lisesi’nde bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1990 yılında mezun oldum. 1996 yılında ABD’ye uzmanlık eğitimi için gittim. 2001-2003 yılları arasında Türkiye’de bulundum. 2003 yılından beri ABD’de çalışıyorum.

Bugüne kadar eğitim aldığınız ve çalıştığınız kurumlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Arhavi ve Hopa’da pratisyen hekim olarak bir yıl mecburi hizmet yaptım, daha sonra istanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji Bölümünde Uzmanlık eğitimine başladım. Son yılımda ABD’ye gözlemci olarak gittim. Burada kaldığım süre içinde ABD’de yoğun klinik eğitim alabilmek için, ABD’de hastayı koruyan kanunlar nedeni ile buradan lisans alınması gerekliliğini öğrendim. İlk aşama, öncelikle bitirdiğiniz Tıp fakültesi diplomasının ABD de tanınması aşamasından geçiyor. Bunun için USMLE sınavlarını geçip sertifika almak gerekiyor. Bu sertifika bir anlamda sizin ABD’de hem hekimlik yapabilmek için gerekli lisansa başvurma olanağını hem de eğitim kurumlarına uzmanlik eğitimi için başvurabilme olanağı tanıyor. Bundan sonrası biraz kişisel, biraz strateji, biraz da ABD’den aldığınız referansların ve görüşmelerdeki performansınıza göre değişiyor. Bu süreç sonucunda uzmanlık öğrencisi olmak için bir eğitim kurumundan kabul edilme olanağı mümkün. Bu şekilde ABD’de uzmanlık yapan birçok Türk ve dünyanın diğer ülkelerinden gelmiş hekim bulunmakta. Ben de Cornell Universitesi Anestezi bolumune tekrar bastan baslamak üzere kabul edildim. Uzmanlık sonrası aynı üniversitede Algoloji yandal eğitimimi tamamladım.

Cornell Üniversitesi Tıp Merkezinin üç hastanesi var. Bu hastaneler yerleşim olarak yanyana ve aynı yerleşke içindeler, akademik açıdan bir çatı altında toplanmalarına rağmen, yönetim ve mali açıdan tamamen farklı yapılanmaları mevcut. New York Presbyterian Hastanesi genel bir hastane, Memorial Sloan Kettering Kanser Hastanesi ve benim görev yaptığım Ortopedi ve Romatoloji Hastanesi olan Hospital for Special Surgery.

Tıp öğrencileri, uzmanlık ve yandal uzmanlık eğitimi alanlar, bu üç hastanede de rotasyon yapıyorlar. Ben de uzmanlık ve yandal uzmanlığı sırasında bu üç hastanede rotasyon yaparak eğitim gördüm. Şu anda Hospital for Special Surgery’de Algoloji üzerine görev yapmaktayım.

Eğitim aldığınız kurumların halen bulunduğunuz konuma gelmenizdeki katkıları nelerdir, şu anda çalıştığınız kurumu neden seçtiniz?
Mecburi hizmet dahil, her eğitimi aldığım ve çalıştığım kurumda edindigim tecrübeler, daha sonraki eğitim ve iş hayatımda bana yol gösterici ve yardimci oldu.

Şu anda çalıştığım hastane kendi alanında, ABD’nin en önemli kurumu olması, hem burada eğitim gördüğüm için kendimi yakın hissetmem, hem de coğrafi açıdan New York’ta bulunması Hospital for Special Surgery’i çalışmak için tercih etmemde rol oynayan başlıca nedenler. Bir referans hastenesi olmasi sebebi ile hem ABD’nin her bölgesinden hem de dünyanın ülkesinden hasta kabul etmekte olan akademik olarak güçlü bir kurum.


Halen pratiğini yaptığınız branşın Türkiye ve ABD'deki durumunu karşılaştırabilir misiniz?
Türkiye’de Algolojinin resmi yandal olması geçen yıl içinde oldu. Bu biraz gecikmiş de olsa bile çok güzel bir gelişme. Bundan sonra daha belirgin standartlar içinde ve belirli bir eğitim içinde yeni Algoloji yandal uzmanları yetişecek.

ABD’de algolojinin resmi olarak yandal olması 20 yıl kadar oluyor. ABD’de kanunların hastaları koruyucu olması ve sigorta şirketlerinin sadece bilimsel olarak kanıtlanmış tedavi yöntemlerine ödeme yapmaları nedeni ile her istediğiniz tedavi yöntemini belli koşulları yerine getirmeden uygulayamiyorsunuz. Benim katildigim uluslararasi toplantılarda gözlemlediğim, ABD dışındaki ülkelerde yeni tedavi yöntemleri bilimselliği henüz tam olarak kanıtlanmamış olsa daha kolay uygulanabilmekteler. Dünyanın birçok ülkesinde henüz Algoloji diye bir yandal resmi olarak kabul edilmiş değil, bu gelişmiş olarak kabul ettiğimiz Avrupa ülkeleri için de geçerli. O nedenle Türkiye’de Algolojinin resmi olarak yandal kabul edilmesi çok önemli ve olumlu bir gelişme olarak kabul edilmesi gerekir.

Halen çalışmakta olduğunuz kurumu, ya da çalışmış olduğunuz kurumları eğitim, tıbbi pratik ve sağlık hizmetleri konuları açısından Türkiye'de kurumlar ile karşılaştırabilir misiniz?
ABD hastane organizasyonu ve özellikle nitelikli ve üst düzey eğitimli yardımcı sağlık personeli acısından oldukça iyi konumda. İyi doktorlar dünyanın her yerinde mevcut, ancak bence buradaki denetimlerin ve rekabetin çok sıkı olması ve iyi yetişmiş yardımcı sağlık personeli nedeni ile ABD’de bütün dünyada biraz daha öne çıkmış durumda.

Türkiye'de halen eğitim almakta olan tıp öğrencilerine ya da genç hekimlere neler önerirsiniz?
Olaylara daha evrensel bakmalarını öneririm. Bugün dünyada mesafeler küçüldü. Hem Türkiye’ye daha sık gelen dünyaca ünlü hekimler var, hem de artık yurt dışına seyahat etmek daha kolay. Tabii herkesin belli bir dünya görüşü var, ama dışarıya ve yenilikler açık olmak, cebinizden harcama yapmanız gerekse bile, eğitim için bir takım adımlar atabilmek önemli gibi geliyor bana. Bir de hepimizin zaman zaman bulunduğumuz çalışma ortamından memnun olmadığımız, umutsuz olduğumuz durumlar olmuştur. Ben her eğitim ve görev hayatının aşamasında, hakkıyla yapılacak her görevden bir şeyler öğrenileceğine ve size bir sonraki aşamada tecrübe olarak yardımcı olacağına inanıyorum ve kendi eğitim ve çalışma hayatımda her zaman bunu her zaman hissettim. Bir de hem hastalarla hem de diğer çalışma arkadaşlarıyla iyi iletişim kurabilmenin önemini ve her konuda olduğu gibi bu konuda istikrarlı olmanın önemini vurgulamak isterim.

Hangi bilimsel dergileri takip ediyorsunuz?
Meslegimle ilgili ABD’deki hemen hemen bütün dernekler ve onların yayınladığı aylık dergileri takip ediyorum.

Mesleğinizle ilgili en çok ziyaret ettiğiniz 3 internet sitesi nedir?
America Society of Regional Anesthesia and Pain Medicine (ASRA), American Society of Interventional Pain Physicians (ASIPP) ve International Spinal Intervention Society (ISIS)

Alanınızda araştırma yapanlara mutlaka okumalarını tavsiye ettiğiniz kitaplar hangileri?
Tamamını okumaları için değil ama, referans olarak, Bonica The Management of Pain, Cousin & Bridenbaugh’s Neural Blockade , ISIS Practice Guidelines for Spinal Diagnostic and Treatment Procedures ve Netter Anatomy Atlas’ını yanlarından ayırmamalarını öneririm.

Yurt dışında hekimlik yapmanın sıkıntıları nelerdir?
Yurtdışında hem kültür, hem de dil açısından burada doğup büyümüş, eğitim almış diğer hekimlerle rekabet etmek zorundasınız. Bu da tabii daha genel anlamda daha fazla enerji harcamanızı gerektiriyor. Özellikle ABD’de her eyaletin kanunlarının farklı olması bazen reçete yazmak gibi basit konularda bile ufak tefek sorunlar yaratabiliyor. Bir de ABD’de opioid dediğimiz morfin benzeri ağrı kesicilerin tıbbi açıdan çok yaygın kullanılıyor olması, genel anlamda uyuşturucu madde ve alkol kullanımının daha yaygın olması, bizim gibi bu morfin benzeri ilaçları ağrı tedavisi amacıyla yazma yetkisi olan hekimlerin daha dikkatli davranmalarını gerektiriyor. Burada her ne kadar iyi niyetli olarak bir hastayı tedavi etmeye çaba gösterseniz bile, doktor hataları ile ilgili kanunların daha oturmuş olması, yaptığımız ve dökümante ettiğimiz her şeyi çok daha dikkatli yapmamızı gerektiriyor.

Türkiye'de tıbbın durumu nedir? Ülke dışında tahsil almak gerekli midir? Kimler için daha uygundur?
Mutlaka ülke dışında eğitim almak gerekmiyor. Türkiye’de de çok iyi eğitim almak, özellikle de klinik tecrübe kazanmak mümkün ve bunun çok iyi örnekleri var. Ben Türkiye’de tıbbın oldukça iyi olduğuna ve daha da iyi olacağına inanıyorum. Ancak, Türkiye’de hem manevi olarak hem de maddi olarak hekimlere verilen değerin daha da iyi olmasını arzu ederdim.


 
ABD'deki hasta popülasyonunun karakteristik özellikleri nelerdir? Türkiye'ye göre ne gibi farkları vardır?
Burada daha yaşlı bir nüfus var. Hastalar daha fazla yaşadıkları için birçok ileri düzeyde hastalıkları mevcut. Hem bu hastaların, yani geriatrik populasyonun, fizyolojisinin ve organ sistemlerinin daha az kapasite ile çalışmakta olması ve diğer hastalıklarıyla ilgili birçok değişik ilaç kullanıyor olmaları nedeniyle, ağrı tedavisinde kullandığımız ilaçlardan daha fazla yan etki görmekteyiz.Bu da tedavinin daha dikkatli planlanmasını, takiplerinin daha iyi yapılmasının önemini arttırıyor. ,

Son yıllarda hem kalp hastalıkları hem de felç ve emboli riski yüksek olan hastalarda çok sık kullanılan, kan pıhtılaşmasını azaltıcı ilaçların etkinliklerinin ve sayılarının artması, monitorizyon yöntemlerinin olmaması veya zor olması ve gerekli bir acil durumda antidotlarının olmayışı nedeni ile özellikle omurga çevresinde yapılan tedavilerde daha dikkatli olmamızı ve bu ilaçları monitorize eden hekimlerle daha yakın işbirliği yapmamızı gerektiriyor. Türkiye gibi daha genç bir nüfusta tabii bu tip hastaların ve problemlerin oranı daha düşük olduğunu tahmin ediyorum.

ABD'deki  kurumların yabancı doktorlara (ve özellikle Türklere) karşı özel bir tutumu var mıdır?
Kişisel açıdan konuşacak olursam, ABD’de ne yabancı olduğum için ne de Türk olduğum için, ne hastalardan ne de diğer çalışanlar tarafından herhangi bir negatif davranış gözlemim olmadı. Bu ülkede, her yerde olması gerektiği gibi, doktorlara olan saygı çok büyük. Bunu her aşamada hissetmek mümkün. Tam aksine, başka bir ülkeye gelip o ülkenin dilini öğrenip, o insanlara yardımcı olduğunuz için hep pozitif bir bakış açısı gördüm.

ABD'deki ünlü tıp kurumlarına / hastanelerine eğitim amaçlı olarak girebilmek mümkün müdür?
Mümkündür, bunun benim gibi birçok örneği mevcut. Bu konuda sınavları geçip USMLE sertifikasını almak ilk yapılacak aşamadır. Daha sonraki süreç içinde başvurular, referanslar, iş görüşmeleri gerekiyor. USMLE sertifikası alındıktan sonraki kısmı, ilgilenenlerin gözünü korkutmaması lazım. Bizim için yabancı olan bir süreç ama ABD’de her şeyin bir yol-yordam gösteren bir kitabı var. Ben de bu süreçten geçtiğim dönemlerde bu kitaplardan çok yararlanmıştım.

ABD'de Türk hekimler arası dayanışma ne durumdadır?
Burada Türk Doktorlar arasında derneklerimiz var, ancak toplantılar ve dayanışma açısından gerektiği kadar aktif olduğumuzu, en azından benim olduğum bölge açısından söyleyeceğim. Bunun bir nedeni de sanıyorum, ABD’de mesafelerin uzak olması, çalışma temposunun yoğunluğundan dolayı insanların boş vakitlerini daha çok kendi ailelerine zaman ayrılmasına öncelik tanımasından dolayı olduğunu düşünüyorum.

ABD'de Türk hekimlerin orası diğer yabancı hekimlerle karşılaştırıldığında ne durumdadır?
Burada beni tanıdığım bütün Türk hekimleri belli bir başarıyı yakalamış hekimler. Bunda belki de buradaki imkanların kıymetini bizim gibi yabancı hekimelerin daha iyi kavrayıp bilmesinden kaynaklandığını düşünüyorum.


Halen üzerinde çalışmakta olduğunuz araştırma konusu nelerdir?
Benim ilgilendiğim bir kaç yeni konu var. Birincisi ağrı ile ilgili yapılan tedavilerin karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi. Burada hangi tedaviden veya ortak tedavilerden hastaların ne derece fayda gördüğü ve bunların ekonomik bütçeleri hakkında devam eden, NIH (ABD Ulusal Saglik Enstitüsü) tarafından desteklenen büyük bir çalışma içindeyiz.

Diğer ilgilendiğim bir konu da noromodulasyon (neuromodulation). Bu uzun yıllardır tecrubemiz olan omurga içinde sinir sisteminde yerleştirilen elektrotlar ve bir pilden verilen enerji yardımı ile ağrının algılanmasının değiştirilip ağrının azaltılması prensibine dayanıyor. Bu uugulamaları şimdi ultrason rehberliğinde periferdeki sinirlere de yerleştirip iyi sonuçlar almak mümkün.

Bunun dışında deriye yapıştırılan elektrotlar yardımı ve derideki elektrik akımını ölçmek yolu ile, örneğin sedasyon altında ve ağrı seviyesini rapor edemeyecek durumdaki hastalardaki ağri algılamasını ölçmeye calışıp, erken tedavi etmeye çalışıyoruz.

Bu çalışmaları hangi kurumda yapmaktasınız, ekibinizden bahsedebilir misiniz?
Bu çalışmaların bir kısmı Cornell Üniversitesi bünyesinde bu üniversiteye bağlı daha önce bahsettiğim üç ayrı hastaneyi de kapsayacak şekilde yapıyoruz. Ayrıca, Hospital for Special Surgery’de Anestezi bölümüne bağlı araştırma grubu mevcut. Burada diğer hekimler, araştırma görevlileri ve tıp öğrencileri, teknik elemanlar ve istatistik uzmanları mevcut.

Bize araştırma ekibinizin bir rutin gününü anlatabilir misiniz?
Genelde sabahları saat 7-8 arası toplantılarımız oluyor. Toplantılar henüz günlük klinik görevin başlamadığı ve herkesin daha uygun olduğu erken saatlerde oluyor. Onun dışında araştırma grubu yaptığımız plan çerçevesinde günlük hastaların araştırmaya dahil edilmeleri için gerekli bilgilerin verilmesi ve hastalarının onayının alınması gerekiyor. Toplanan bilgiler büyük bir kısmı direk olarak bilgisayara giriliyor. Bu arada araştırma dahilinde gerekli ölçümleri yapıyorlar. Daha sonra belli aralıklarla toplanarak çalışmaların nasıl yürüdüğü konusunda değerlendirme ve plan yapıyoruz. Belli veriler toplanınca istatistik bölümünden uzmanlarla toplanıp değerlendirme yapıyoruz. Daha sonra da bunun yazıya dökülmesi aşaması mevcut. Bunu yanı sıra tabii ki aktif bir günlük klinik görev, uzmanlık ve yandal uzmanlık öğrencilerinin eğitimleri de devam etmekte.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Tebrikler. Yazılarınızı büyük bir ilgiyle takip ediyoruz.
Adsız dedi ki…
tebrikler hocam...

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi