Ana içeriğe atla

ANTİDEPRESAN MANİ HASTALARINI AŞIK EDİYOR

Kontrolsüz alınan antidepresanların mani hastalarında ilgi gösterene aşık olma durumunun gözlendiğini belirten Psikiyatrisi Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Birçok meslektaşım hastası aşık olup boşanma dilekçesini verdikten sonra hastaya iyilik mi yaptım kötülük mü bunu sorguluyor” dedi.


Türkiye'nin 2010 yılında 35 milyon kutu antidepresan ilaç tükettiği ortaya çıktı. Türk Eczacılar Birliği'nin rakamlarına göre 2007'de 27 milyon 573 bin kutu antidepresan tüketilirken son üç yıldaki yüzde 21'lik artış uzmanları da endişelendiriyor.

Kişi Kendine İlgi Gösterenlere Aşık Oluyor

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kontrolsüz kullanılan antidepresanların 'mani'ye (duygu durum bozukluğu) neden olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tarhan, “Depresyonu tedavi ederken çizginin üzerine çıkınca manik durum ortaya çıkıyor. Manide duygu yoğunluğu yaşandığı için kişi kendisine ilgi gösterenlere aşık oluyor. Bu toplumsal bir sıkıntıdır. Bu durum evli insanların da başına geliyor. Örneğin bir hanım kendisine müzik dersi verene aşık olup, evden kaçmıştı. Sonra birden 'ben napıyorum' dedi ve ilacın etkisiyle bu durumu yaşadığı ortaya çıktı' dedi. Sağlık Dergisi

Boşanmaya Kalkıyorlar

Mani'nin antidepresanın gözardı edilen yan etkilerinden biri olduğunua dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, 'Antidepresan yüksek dozda alınırsa yahut kişide maniğe yatkınlık varsa manik duruma kayış ortaya çıkıyor. İlaç genetiğini göz önüne alarak kan düzeyi ölçülmezse veya yakın takip edilmezse hasta uçuşa geçebilir, duygularını yükseltir' uyarısında bulundu.

Kişiye Göre İlaç Önerisi

Takip edilmesi durumunda söz konusu riskin azalacağını anlatan Prof. Dr. Tarhan, şunları söyledi: “Kişiye göre ilaç verilirse bu durum yaşanmaz. Depresyonda her şeyi içine atan biri manide duygusal patlama yaşıyor ve boşanmaya kalkıyor. Manide duygusal karar verme mekanizması bozuluyor. Kişi 'eşimi sevmiyorum ayrılacağım' diyor. Bunun gibi duygu durum değişiklikleri antidepresanlarda karşılaşılıyor. Antidepresanı bırakınca normale dönüyor. Birçok meslektaşım hastası boşanma dilekçesini verdikten sonra hastaya iyilik mi yaptım kötülük mü bunu sorguluyor. İlaçlar kimyasal silah. Doğru kullanılmazsa zarar veriyor. ”

Ağrı Kesici ve Antibiyotikten Sonra Türkiye'de En Çok Antidepresan Kullanılıyor

Ağrı kesici ve antibiyotikten sonra Türkiye'de en çok antidepresan kullanıldığını aktaran Prof. Dr. Tarhan, 'Reçetesiz de alınabildiği için komşudan ve birbirinden duyarak antidepresan ilaç kullanımı artıyor. Ev hanımları günlerde şeker gibi birbirlerine ikram ediyor. Alışkanlık yapmıyor. İshale neden olabiliyor, kalp ritim bozukluğu yapabiliyor ve tansiyonu yükseltebiliyor. Cinselliği bastırdığı için erkekler çok kullanmak istemiyor. Onlara da cinsel yan etkisi olmayan antidepresan veriyoruz. Bazıları tokluk hissi veriyor zayıflatıyor, bazıları şişmanlatır. Yan etkilerine göre tedaviyi düzenlemek gerekiyor' diye konuştu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge