Ana içeriğe atla

RUH SAĞLIĞI YASASI

Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa, Türkiye'de en kısa zamanda ''Ruh Sağlığı Yasası'' çıkarılması gerektiğini belirterek, ''Ruh sağlığı politikalarının çağdaş bir tıp ve sağlık anlayışı çerçevesinde yeniden biçimlenmesi ve uygun yasal düzenlemelerin yapılması gereklidir. Ülkemizin temel gereksinimi olan Ruh Sağlığı Yasası en kısa zamanda çıkarılmalıdır'' diye konuştu.

Türkiye Psikiyatri Derneği'nce, “Geçmişten Geleceğe, Teşhisten Tedaviye Psikiyatri” temasını içeren 45. Ulusal Psikiyatri Kongresi'' kapsamında Sheraton Otel'de basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa, sağlıklı toplum yapısının oluşturulması için ruh sağlığının çok önemli olduğunu vurgulayarak, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre, dünya ülkelerinin yüzde 41'inden fazlasında ruh sağlığı politikası olmadığını söyledi.

Ruh sağlığı yasası olmayan ülkelerin oranının yüzde 25 olduğunu belirten Doç. Dr. Yeşilbursa, şunları söyledi: “Ülkelerin yüzde 33'ünde (bu ülkelerde toplam 2 milyar insan yaşadığı öngörülüyor) ruh sağlığına toplam bütçenin yüzde 1'inden daha az pay ayrılmaktadır. Oysa DSÖ'ye göre, ruhsal bozuklukların tüm hastalıklar içindeki yükü yaklaşık yüzde 12'dir. Söz konusu verilerin toplandığı 185 ülkenin yüzde 50'sinden fazlasında 100 bin kişiye sadece 1 psikiyatr, yüzde 40'ında ise 10 bin kişiye 1 yatak düşmektedir. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bu ülkelerde diğer yüzde 50'lik grubu oluşturan gelişmiş ülkeler arasında ruh sağlığı hizmetleri açısından önemli eşitsizlikler olduğunu söylemeliyiz. Türkiye'de ruh sağlığı politikalarını çağdaş bir tıp ve sağlık anlayışı çerçevesinde yeniden biçimlenmesi ve uygun yasal düzenlemelerin yapılması gereklidir. Ülkemizin temel gereksinimi en kısa zamanda “Ruh Sağlığı Yasası” çıkarmaktır.”


“Koruyucu Ruh Sağlığı ve Ruhsal Destek Birimlerinin Kurulmasını Talep Ediyoruz”
Türkiye Psikiyatri Derneği olarak, Ruh Sağlığı Yasası ve ilgili yasal mevzuatın düzenlenmesi için “TBMM'yi ve ilişkili tüm kurumları göreve ve sorumluluk almaya” çağırdıklarını belirten Doç. Dr. Yeşilbursa, taleplerini şöyle sıraladı: “Ruh sağlığına ayrılan kaynağın artırılmasını talep ediyoruz. Ruh sağlığı alanında var olan personel eksikliğinin giderilmesini istiyoruz. Genel hastanelerde psikiyatri yatak sayının artırılması, gündüz hastaneleri, koruma evleri, yarıyol evleri, psikiyatrik rehabilitasyon merkezleri ve ayaktan tedavi birimlerinin sayısının ve niteliğinin artırılmasını istiyoruz. Koruyucu ruh sağlığı ve ruhsal destek birimlerinin kurulmasını talep ediyoruz. Tüm bu düzenlemelerin devletin asli sorumluluğu olarak kabul edilmesi, hükümetlerin öncelikli konusu olması gerektiğini düşünüyor, kamusal bir sağlık sistemi anlayışı içinde çözülebileceğine inandığımızı vurgulamak istiyoruz.”


“Eşdeğer İlaç Kullanımı Hastaların Sağlığı Açısından Ciddi Sorunlara Yol Açabilir”
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ''eşdeğer ilaç kullanımı'' ile ilgili olarak, ''Hastayı değil, kurumu kolladığını'' belirten Derneğin Dış İlişkiler Sekreteri Dr. Halis Ulaş, ilgili genelgenin, erteleme kararının ardından, genelgenin aynı şekilde uygulamaya girmesinin, hastaların sağlığı açısından ciddi sorunlara yol açabileceğini kaydetti. Dr. Ulaş, “Genelge ile uygulaması durdurulan eşdeğer ilaç uygulamasının sadece kurum elektronik altyapısı hazırlıkları tamamlanıncaya kadar ertelenmesi, hastalarımızın bu uygulama nedeniyle zarar görme ihtimalini ortadan kaldırmamaktadır. Bu nedenle, dernek olarak 2009/120 sayılı genelgenin 12. maddesinin tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz'' dedi.

Türkiye Psikiyatri Derneği Cinsellik ve Cinsel Sorunlar Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü Uzman Dr. Ejder Akgün Yıldırım da “Dünyada, her üç-dört kişiden birinde tedavi edilmesi gereken cinsel sorun olduğunun düşünüldüğünü” belirterek, cinsel sorunların tedavisinde, bu alanda uzman bir psikiyatristten destek alınması gerektiğini bildirdi.
Cinsel problemlerin sadece bir kişinin sorunu olarak algılanmaması gerektiğini, bir çiftin mutluluğunu etkileyen önemli bir problem olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Yıldırım, “Arkadaş, yakın çevre, aile ile konuşularak çözümlenmeye çalışılmamalı. Özellikle hızlı bilgi akışının sağlandığı internetteki bilgilerle çözüm arayışına gidilmemeli. Mutlaka alanında uzman bir psikiyatra başvurulmalı” uyarısında bulundu.

Kongreye Bin 200 Kişi Katıldı
Türkiye Psikiyatri Derneği Bilimsel Toplantılar Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Timuçin Oral ise kongrenin 2. kez derneklerince düzenlendiğini ve bundan büyük onur duyduklarını söyledi. 45. Ulusal Psikiyatri Kongresi'ne bin 200 kişinin katıldığını ve kongre programında 36 panel, 9 çalışma grubu, 8 kurs, 31 sözel olmak üzere 189 poster bildirisi, 6 yabancı davetli konferansı ve 6 tane de endüstri destekli sempozyumun yer aldığını anlatan Doç. Dr Oral, ayrıca meslekte 40 yılını dolduran hekimlere hizmet onur plaketi verileceğini belirtti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge