Ana içeriğe atla

SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN!

Sağlıkta Şiddet Haberi Nasıl İşlenmeli?

Sağlıkta şiddete karşı sağlık çalışanlarının simgesi olan Dr. Ersin Arslan’ın abisi Erkan Arslan, “Medya mensupları, sağlıkta şiddet haberi yaparken, okuyucuya şunu sormalı; “Eğer sizin kardeşiniz doktor olsa ve o tedavi edip yardım ettiği hastadan ya da yakınından şiddet görse ne düşünürsünüz?”

Görev yaptığı hastanede bir hasta yakını tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin sembol ismi haline geldi.

17 Nisan 2012 tarihinde Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde Göğüs Cerrahisi olarak görev yapan Dr. Ersin Arslan, ölen bir hastanın torunu tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Olayın ardından Arslan’ın ismi Sağlık Bakanlığı kararıyla görev yaptığı hastaneye verildi.

Halkın Empati Kurması Sağlanmalı
Sağlıkta şiddete karşı sağlık çalışanlarının simgesi olan Dr. Ersin Arslan’ın abisi Erkan Arslan yapılan haberlerden nasıl etkilendi? Bu yaşananlar olurken, en yakınları haberleri izlerken neler hissetti? Erkan Arslan, sağlıkta şiddet haberleri ile ilgili şunları söyledi: “Medya mensupları, sağlıkta şiddet haberi yaparken, okuyucuya şunu sormalı; “Eğer sizin kardeşiniz doktor olsa ve o tedavi edip yardım ettiği hastadan ya da yakınından şiddet görse ne düşünürsünüz?” Halkın empati kurması sağlanmalı.”

“İdarecilerden Hesap Soramıyorlar En Kolay Ulaştığı Sağlık Çalışanına Şiddet Uyguluyorlar”
Şiddet haberlerinin yayınlanmasının şiddet olaylarının oranlarını artırdığını kaydeden Arslan, “Türk Milleti'nde şöyle bir durum var, önceden sağlık konusunda hiç etkisi olmayan insanlar şimdi kendisi idarecilerden hesap soramıyor ve en kolay ulaştığı doktora ve diğer sağlık çalışanlarına şiddet uyguluyor” dedi. 

“İnsanları Aşağılayan Sağlık Çalışanıyla, Derdine Derman Olanı Aynı Kategoride Tutmamalı”
Şiddet vurgulanmadan şiddet haberinin işlenmeyeceğini dile getiren Arslan, “En azından basın bunu doğru ele almalı. Ersin öldü burada ulusal basından birisi, Ersin’in eşine şu soruyu soruyor: “Hamileydiniz değil mi?” Yani basının bakış açısını siz düşünün. Medya doğruları yazmalı. İnsanların hakkını yiyen ve aşağılayan sağlık çalışanıyla, derdine derman olan sağlık çalışanını aynı kategoride tutmamalı. Gerçekleri doğru şekilde yansıtmalı” şeklinde konuştu. 

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Daha söylenecek çok şey var.
Unknown dedi ki…
Daha söylenecek çok şey var.

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...