Ana içeriğe atla

HABERLERİ DOĞRULATALIM MI?

Türkiye’de bilim ve sağlık haberciliğinin çoğu zaman en temel gerekliliklerin bile atlanarak yapıldığını söyleyen Doğrulat ekibi,  yeni çalışmalardan bahsedilirken referans eksikliği, çeviri hataları ve hatalı bilgi içerdiğini dile getiriyor. 

Haberlerin doğruluğunun tartışıldığı ve medya okuryazarlığının giderek önem kazanması, farklı sitelerin bu ihtiyacı karşılamak için açılmasını sağlıyor. “Doğrulat” ismindeki site ekibi, haberleri kamuya açık kaynaklar  ışığında objektif şekilde ele alıyor. Haberlerin doğruluğunu irdeleyen ekip,  bu işe gönül vermiş uzmanlardan oluşuyor.

“Doğrulat” ekibi, merak edilen soruları yanıtladı. 

Doğrulat nedir?
Doğrulat, İngilizce terimle “fact checking”, Türkçeye çevirirsek “veri doğrulayan” bir haber sitesi. Haber sitesi olarak bilinen formatın dışında bir yapıda tabi. Mevcut haberleri, kamuoyunda tartışılan bilgileri ve siyasetçilerin demeç ile vaatlerini açık kaynaklardan doğrulama veya yalanlama üzerine kurulu. “Doğrulat, bu formatın Türkiye'de de olması gerektiğini düşünen bir grup insanın kollektif ürünü. 

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Farklı alanlarda uzmanlıkları olan bir grubuz. Herkes gönüllü, fonlanma veya reklam kaynaklı bir gelirimiz yok henüz. Sabit bir sayımız yok, bir konuyu işlemeye karar verdiğimizde içimizden biri yeterli değilse o konuya vakıf ulaşabileceğimiz insan kimse ondan katkı istiyoruz. Siyasi bakımdan homojenik değiliz, hatta ne kadar bu bakımdan çeşitlenirsek o kadar iyi olur diye düşünüyoruz. Neticede bu bir yorum değil, bilgi kaynağı. Bilginin doğruluğu veya yanlışlığı önemli, doğru veya yanlış olmasının neye hizmet ettiği değil. 

http://www.dogrulat.com/turkiye-karaciger-naklinde-avrupa-lideri-haberleri/

Neden böyle bir site açmayı düşündünüz?
Türkiye'de habercilik çok kutupçu; propaganda zihniyeti medyanın büyük bölümünde hakim. Bu durum siyasetçilerin de, özellikle iktidar partisi mensuplarının pervasızca yalan söyleyebilmesine olanak sağlıyor. Haberci olmayan hemen hiç kimsenin de bir kaynakta okuduğu haberi acaba tam böyle mi diye beş diğer kaynaktan okuyacak, araştıracak zamanı yok. Zaten böyle yapmasına gerek olmamalı. Doğrulat belli başlı yalan haber ve bilgilerin ya da tam tersi, yalan bilinen ama aslında doğru olanların tarafsız şekilde belgelendiği bir referans kaynağı olmayı amaçlıyor. 

Kimler nasıl doğrulatacak?
İçimizde haberci, hukukçu, ekonomist, akademisyen ve pek çok diğer alandan profesyonel insanlar var. Kim hangi konuya hakimse onu işliyor. Böyle biri yoksa bir diğer insana ulaşıyor, katkısını istiyor ve böylece sayı ve kapasite bakımından genişliyoruz. Doğrulatma işlemi tamamen açık kaynaklara dayanıyor. Mesela işsizlik oranı düşmüştür, düşmemiştir, düşmüştür ama oranlamada göz önüne alınması gereken başka etkenler de vardır. Tahlil yaparak ama yorum yapmayarak, yorum yapılıyorsa da muhtemel tüm ihtimalleri sunarak yazıyoruz. Doğrulatılabilecek ya da yalanlanabilecek bir bilgi veya iddia değilse de eldeki kadarını sunup “yeterli veri yok” diyoruz. 

http://www.dogrulat.com/biyoguvenlik-kurulu-baskan-vekili-gdolu-gidaya-kesinlikle-izin-yok/

Doğrulat gibi siteler ABD’de var mı? 
“Fact checking” daha çok Amerika'da köklü bir habercilik alanı. Basit olarak, politikacıların ifadelerinde ve medya haberlerinde yanlış veya eksik bilgi olduğunda bunu açık kaynaklardan doğrulayan bir habercilik tarzı. En bilinen örneklerinden biri Amerikan İnternet sitesi Politifact; Pulitzer ödülü sahibi. 

Bilim ve sağlık haberciliği açısından ABD ve Türkiye karşılaştırması yapar mısınız?
Türkiye’de bilim ve sağlık haberciliği çoğu zaman maalesef en temel gereklilikler bile atlanarak yapılıyor. Örneğin yeni çalışmalardan bahsedilirken referans eksikliği, çeviri hataları, hatalı bilgi içerme gibi. Haberlerin içeriği de ya konuya uzak kişiler tarafından yazıldığından ya da yeterli editörüyle kontroller yapılmadığından olması gerektiği gibi kontrol edilmiyor. ABD’de de mükemmel olmamakla birlikte bu işin daha büyük bir ciddiyetle yapıldığından ve daha az hata barındırdığını söyleyebiliriz.  Özellikle bilim dili İngilizce olduğu için ABD’li okuyucu en azından çeviri hatalarına maruz kalmıyor, birincil kaynaklara ulaşma imkânına sahip, bizde ise haber kaynağının verdiği bilgiyle yetinilmek durumunda kalınıyor. Doğrulatma kaynakları arttıkça bu problemlerin azalacağını umuyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...