Ana içeriğe atla

İYİ SUNUM YAPMANIN İNCELİKLERİNİ ÖĞRENMEK İSTER MİSİNİZ?

“İyi Sunum” kitabında niye bazı kişileri ağzı açık dinlerken, bazılarında ise ikinci dakikada uyumaya başlandığını açıklamaya çalıştığını belirten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hamdi Akan, kendi içimizden bu alanda başarılı isimlerden sunum tekniklerinin inceliklerini bir kitapta topladığını söyledi.

Topluluk karşısında konuşmak herkesin korkulu rüyasıdır. İlk söylendiğinde bile heyecanlanıp elleriniz terler. Bir gün sizden de büyük bir topluluk karşısında konuşmanız istendiğinde neler yapmanız gerektiğini söylediklerinde, ne yaparsınız! Diyelim ki tecrübesi olan büyüklerinizden öğrenmeye çalıştınız. Sonra kitaplar arasında araştırma yaparken “İyi Sunum” kitabına rastladınız. Sunum çeşitlerinden görsellerin düzenlenmesine, beden dilinden zaman kontrolüne birçok bilginin yer aldığını gördünüz. Hemen alıp okumaya ve prova yapmaya başladınız… 

Sunum yapacakların faydalanacağı temel bilgilerin yer aldığı “İyi Sunum” kitabı hakkında Prof. Dr. Hamdi Akan, yurt dışında benzer örneklerinin olduğunu ancak kendi içimizden bu alanda başarılı isimlerden sunum tekniklerinin inceliklerini bir kitapta topladığını söyledi. 

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hamdi Akan, “İyi Sunum” kitabı ile ilgili soruları yanıtladı.

İyi Sunum kitabında neler var?
İyi Sunum kitabında niye bazı kişileri ağzı açık dinlerken, bazılarında ise ikinci dakikada uyumaya başladığımızı açıklamaya çalıştık. Yalnız tıp mesleği değil, pek çok alanda topluluk karşısında sunum yapmak ciddi bir sorun haline gelebiliyor.  İnsanların çok az bir kısmı doğal olarak iyi sunum yapma yeteneğine sahip, diğerleri ise bunu deneyim ve bazı kurallara uyarak elde edebiliyorlar. Bu ana kadar bu konuda bilgi verebilecek fazla bir kaynak yoktu. Biz de bu kitabı temel noktaları açıklamak ve dikkat edilmesi gerekenleri vurgulamak için başta tıp mensupları olmak üzere, tüm sunum yapan/yapacak olanlar için hazırladık.


İyi sunum nasıl yapılır?
Bu kitabı okuyarak diyeceğim ama bu pek doğru olmaz. İyi sunum deneyim ve hazırlıkla yapılır. Bu süreçte sürekli kendini geliştirmek, teknoloji ile barışık olmak ve önceden yeterli hazırlık yapmak şart. 

Bu kitap kimler için faydalı olur?
Öncelikle sağlık çalışanlarını düşündük. Bunun da nedeni başta tıp olmak üzere, diğer sağlık hizmetlerinde gerek eğitim dönemleri, gerekse sonrası topluluklar karşısında sık sık konuşma yapmak gereği olması. Sanırım siyasetçilerden sonra topluluklara karşı en çok konuşan meslek grubu biziz. Konuştuğumuz bu topluluk eğitimli ve de eleştirel bir grup. Bu nedenle dikkatli olmak lazım. Ancak yazarlarımız arasında sağlık dışı profesyoneller var, ayrıca bu alanda isim yapmış örneklere de yer verdik. Bu nedenle sunum yapacak herkes için kitabın yaralı olacağını düşünüyorum. 

Sunumu dinamik tutmak için neler önerirsiniz?
Bir kaç önemli nokta var. Önceden çok alıştırma yapmak lazım, salona hakimiyet ve dinleyici ile iletişimde olmak önemli, teknoloji ve sunum araçlarının sizin amacınız değil aracınız olduğunu unutmamak lazım ve sunum alanını önceden kontrol edip sürprizleri en aza indirmek gerekli.  

Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Sık sık sunum yapmaya başlayınca, bu alanda çok başarılı olan hocalarımın sırrını anlamaya çalıştım. Bu arada katıldığım yabancı kongrelerde bu alanda yazılmış kitaplar olduğunu gördüm. Bunları kopya etmek yerine Türkiye’den kaynaklanan bir kitap yazmanın doğru olacağını düşündüm.

Okurlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Korkmayın, kimse doğuştan sunucu olmuyor. Biraz gayret ve birikim bu işin ilacı... 


Mutlaka herkesin okuması gereken kitap sizce hangisi?
Yazar ‘’bir kitap okudum hayatım değişti’’ demiş. Herkesin de bu kitabı bulmak için çok okuması lazım ama şiir okumadan geçen bir hayat bayağı eksik kalmış demektir. Cemal Süreya, Edip Cansever, Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Hasan Hüseyin ve onlarcası. 

Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Bu konu çok riskli bir alan; bir yandan topluma ulaşmak için şart, bir yandan da yanlış mesajlara ve manipülasyona çok açık. Sağlıkçılar olarak bilimsel veri ve kanıtlarla konuşmayı severken, işin içine habercilik girince boyut değişiyor ve biz bu boyutu çok algılayamıyor ve bazen de dikkatsiz davranıyoruz. Biraz da ticari kaygılar başlayınca çok yanlış mesajlar ve bilgiler yayılmaya başlıyor. Çok okuyan bir toplum değiliz ve sağlık alanında da en önemli bilgi kaynağı halen medya. Bunun çok boyutlu bir ilişki olduğunu düşünürsek, en iyi hale gelmesi ancak sizler gibi eğitimli, ilgili ve gerçek ve doğru haber peşinde koşan  profesyonellere ve de ticari kaygılarla toplumu aldatmaya heveslenmeyen sağlıkçılara gerek var. 

Sağlıklı iletişiminin olmazsa olmazı size göre nedir?
Kanıt, ticari kaygı olmaması ve günlük eğilimlere göre haberleri yamultmamak..

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
TED Ankara koleji mezunuyum. Ankara Tıp Fakültesi mezuniyeti, Gökçeada’da mecburi hizmet, İstanbul’da askerlik derken kendimi Ankara Tıp Hematoloji’de buldum. Ve halen orada profesör olarak çalışıyorum. Hematolog olsam da asıl ilgi alanım infeksiyon ve klinik araştırmadır. Bu konularda iki derneğin başkanlığını yapıyorum ve çeşitli uluslararası mesleki derneklerde mantar infeksiyonları ve hematoloji eğitimi kurullarında görevlerim var. Klinik araştırma konusunda  da yıllardır eğitici ve etik kurul üyesi olarak yer almaktayım. Caz müziği, kahve keyfi, polisiye romanlar, fantastik ve bilim kurgu sineması ve dizilerini izlemek, bilgisayar teknolojilerini yakından takip etmek tıp dışı ilgi alanlarım. Eşim de Tıp Doktoru;, halen yurtdışında Hukuk alanında master yapan bir kızım var.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...