Ana içeriğe atla

YAŞLANMAK DEĞİL YAŞ ALMAK!

Geriatri Fizyoterapistleri Derneği tarafından düzenlenen Uluslararası Katılımlı II. Geriatrik Fizyoterapi Kongresi, Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi Salonlarında yapıldı.

Geriatri Fizyoterapistleri Derneği tarafından düzenlenen Uluslararası Katılımlı II. Geriatrik Fizyoterapi Kongresi 11-13 Kasım 2009 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi Salonlarında yapıldı. Kongre, Uluslararası Yaşlılarla Çalışan Fizyoterapistler Derneği, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü, Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Ünitesi, Akademik Geriatri Derneği ve Yaşlılık Platformu tarafından desteklendi. Multidisipliner bakış açısıyla yaşlıya bakım ve tedavi üzerinde durulan kongrede, “Sağlıklı ve Kaliteli Yaşlanma”nın başarılması için gereken bilimsel yaklaşımlar üzerinde duruldu. Yaşlanan Kemik, Yaşlanan Beyin, Yaşlanan Kalp, Aktif Yaşlanma ve Egzersiz, Sosyal Politikalar, Kurumsal Bakım Hizmetleri, Güncel Tedavi Yaklaşımları, Kanıta Dayalı Uygulamalar konularını içeren kongre yoğun ilgi gördü.
Açılışını 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yaptığı toplantıya Uluslararası Yaşlılarla Çalışan Fizyoterapistler Derneği ve Kongrenin Onursal Başkanı Olwen Finlay ve Dönem Başkanı Prof. Dr. Filiz Can’da katıldı. Yaşlanmak kelimesinin yaşlılıkta yanlış kullanıldığına dikkat çeken Uluslararası Katılımlı II. Geriatrik Fizyoterapi Kongre Başkanı Prof. Dr. Nuray Kırdı, “Doğumla birlikte yaşlanma başlıyor. Yaşlı denildiğinde hemen akla hasta kelimesi geliyor. Yaşlı yerine ‘yaş almış kişi’ demek daha doğru olacaktır. Büyüklerimizin tecrübelerinden faydalanarak kalan yıllarını sağlıklı ve kaliteli bir şekilde geçirmelerini sağlamak, dolayısıyla yaş almalarına yardımcı olmak önemlidir”. Kongrede yaşlılık dönemindeki “Evde Bakım Hizmetleri” ve “Kurumsal Bakım Hizmetleri” temel konuları üzerinde duruldu. Yaşlıların fiziksel aktivite düzeyleri ve yaşam kalitelerini artırma temel ilkesi kapsamında yaşlıya bakışın; geriatrist, fizyoterapist, hemşire, diyetisyen, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, iş uğraşı terapisti ve ilgili diğer disiplinlerin işbirliği içerisinde multidisipliner yaklaşımla olması gerektiği önemle vurgulandı” dedi.

‘Geriatrik Bakım ve Rehabilitasyonda Neredeyiz’
Dünya Fizyoterapistler Birliği’nin 6 alt grubu olduğunu ve bunlardan birisinin de “Yaşlılarla Çalışan Fizyoterapistler Derneği” olduğunu belirten Prof. Dr. Kırdı, çalışmalar sırasında yurt dışı ile paralel araştırmalar yapıldığını, ancak gelişmekte olan ülkeler statüsünde olan ülkemizin sosyal politikaların hayata geçirilmesinde zaman zaman yetersizlikler yaşandığına değindi. Prof. Dr. Kırdı, “Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Yaşlı Hizmetleri Daire Başkanı Abdurrahman Çohaz konuşmasında, yeni huzur evlerinin donanımını geliştirdiklerini, huzur evlerinin yaşanabilir hale geldiğini, bir yaşlının tekerlekli sandalye ile geçebilmesi ya da manevra yapabilmesi için kapı genişliğinin önemli olduğunu ve günümüzde huzurevlerinin hepsinde gerekli düzenlemelerin yapılacağı üzerinde duruldu. ‘Geriatrik Bakım ve Rehabilitasyonda Neredeyiz’ panelinde Özürlüler İdaresi, Sağlık Bakanlığı, SHÇEK, Üniversiteler, Yerel Yönetimler, Sivil Toplum Kuruluşları ve Yaşlılık Platformu adına mevcut durum ve hedefler tartışıldı. Yurt dışından 20 davetli konuşmacı olmak üzere toplam 80 konuşmacı katıldı. Bilimsel oturumlarda Ortopedi, Nöroloji, Geriatri ve Gerontoloji, Sağlıklı Yaşlanma, Kardiyak Rehabilitasyon, Pulmoner Rehabilitasyon ve Uygun Egzersiz Programları üzerinde duruldu” şeklinde konuştu.

“Kanıta Dayalı Uygulamaların Önemi Büyük”
Kongrede farklı disiplinlerden birçok uzman katılımcının yanı sıra, huzurevlerinden, politika üretecek kurumlardan 200 katılımcı ve bu alana hizmet veren 12 firmanın yer aldığını ileten Prof. Dr. Kırdı, yaşlanmamanın değil, sağlıklı yaşlanmanın hedeflenmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Kırdı toplantı ile ilgili şöyle konuştu: “‘Geriatrik Rehabilitasyonda Kanıta Dayalı Uygulamalar’ başlıklı konuşmasında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kezban Bayramlar’ın da söylediği gibi, yaşlılara yönelik verilen egzersizlerin özelliği ne olmalıdır? Nelere dikkat edilmelidir, bu konuda yapılmış kanıta dayalı araştırmaların sonuçları nelerdir? Bunların gözden geçirilmesi gerekir. Egzersiz tüm yaş gruplarında olduğu gibi yaşlılar içinde rehabilitasyon programının en önemli parçasıdır. Bu konuyla ilgili kanıt değeri yüksek çalışmalar bulunmaktadır. Çalışmalarımızı kanıta dayalı bir şekilde yürütüyoruz. Ülkemizde her çalışmadan olumlu sonuç çıkmalı gibi yanlış bir kanı var. Oysa istatistiksel verilerin sonucu çalışma olumsuz da sonuçlansa çok önemli ve değerlidir.”

Hastaneye Yatarken 3 İlaç, Taburcu olurken 6 İlaç
Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Ünitesi’nde yapılan bir araştırma sonucunu anlatan Prof. Dr. Kırdı, yaşlıların kullandığı ilaçların hastaneye yatan yaşlılarda ortalama günlük ilaç alımının 3 iken, hastanın taburcu olurken bu sayının 6’ya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Kırdı, bunun nedenin de, yaşlının tüm hastalıklarına yönelik tedavi uygulamasının multidisipliner olarak yapılmasından kaynaklandığını Uz. Dr. Meltem Halil tarafından da ifade edildiğini kaydetti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge