Ana içeriğe atla

DÜNYADA DÖRDÜNCÜ ÖLÜM NEDENİ KOAH

Dünyada ölüm nedenleri içerisinde 4. sırada KOAH’ın yer aldığını belirten Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, hastaların çoğunun KOAH olduğunu bilmeden yaşamını kaybettiğine dikkat çekti.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Dünya KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) Günü nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. KOAH'ın sürekli olarak nefes alma zorluğuna yol açan ve ölüme sebebiyet verebilen ciddi bir hastalık olduğunu belirten Bakan Akdağ, KOAH'ın dünyada ölüm nedenleri içerisinde 4. sırada olduğunu ve kişinin yaşam kalitesini ciddi derecede bozduğunu ifade etti. Bakan Akdağ, “Aynı zamanda insanların yaşam kalitesini de düşüren KOAH, belirli bir seviyeye ulaşıncaya kadar insanlar farkına bile varmıyor. Kişiler, akciğerlerinin yüzde 50 fonksiyon kaybına uğraması ile hastalığı fark ediyor. 40 yaş sonrasında nefes darlığı çeken kişilerin zaman kaybetmeden hekime başvurması ve gerekli testlerin yapılması gerekiyor. Sigara kullanımı, kötü çevre şartları ve uzun süre odun-kömür gibi bazı yakıtların dumanına maruz kalındığında hastalığa yakalanma riski artırıyor. Türkiye'de ilk defa Bakanlık ile bir dernek işbirliği yaparak “Nefesiniz Daralıyorsa Çaresiz Değilsiniz” temasını içeren bir program hazırlandı. Programın Dünya Sağlık Örgütü'nün öngördüğü şekilde ve bilim çevreleriyle birlikte yapıldı” dedi.

KOAH hastalarının da dünya genelinde görülen Pandemik A H1N1'e karşı risk altında olduğuna dikkat çeken Bakan Akdağ, “Grip salgını sırasında KOAH'lı hastalar, en önemli risk grubu içerisindedir. Bu hastalar, zaman geçirmeden aşılarını yaptırmalıdır. Griple ilgili en ufak bir belirti gören KOAH hastaları, vakit geçirmeden doktora başvurmalıdır” şeklinde konuştu.


“2010 Yılında 40 Bin Kişi Bu Hastalıktan Ölecek”
Dünya genelinde KOAH hastalarının yüzde 80'den fazlasının hastalıklarını bilmeden yaşamlarını yitirdiğini belirten Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Kocabaş, “Hekimler, sağlık görevlileri ve kamuoyu hastalığın tanı ve tedavisi hakkında yeterli bilgi ve duyarlılığa sahip değil. Bu nedenle boşu boşuna milyonlarca insan ölüyor. 2030 yılında KOAH’ın, dünyada ölüm nedenleri arasında 3. sıraya çıkacağı tahmin ediliyor. Bu hastalık, dünyada her yıl 2,7 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açıyor. Ülkemizde 5 milyon kişinin bu hastalıktan etkilendiği, hastalığın 3. ölüm nedeni olduğu ve 2010 yılında 40 bin kişi, 2020 yılında 60 bin kişinin bu hastalıktan öleceği tahmin edilmektedir. Türkiye'de Adana ilinde, KOAH 40 yaş üstü her 5 yetişkinden birini etkilemektedir” diye konuştu.
KOAH'a basit bir solunum testi ile tanı konulabileceğini belirten Prof. Dr. Kocabaş, bir basın mensubuna de test yaptı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge