Ana içeriğe atla

ŞEVKET YILMAZ’DA BİR İLK GERÇEKLEŞİYOR

Hekimlerin sadece hastaları tedavi etmediğini, tüm bireylerin sağlıklı yaşaması için halkı bilinçlendirmenin önemli olduğunu vurgulayan Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Karadağ, halkı bilgilendirmek amacıyla yeniliklerin devam edeceğini söyledi.

Kısa bir süre önce göreve başlayan Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Karadağ, hastanede yaptığı yeniliklerle dikkat çekiyor. Hastane yönetiminde birçok ilke imza atan Prof. Dr. Karadağ tarafından, hastaların yanı sıra refakatçilerin de sağlığının korunması için hastane bahçesinde sigara içilmesi için bir bölge tahsis edildi. Belirlenen bölgede sigara içenlere sigaranın zararlarını hatırlatmak amacıyla çeşitli yazı ve posterler asıldı.

“Eğitim Alanı”
Sigara tüketenleri, sigara içicisi ya da tiryaki yerine sigara bağımlısı olarak adlandırdıklarını ifade eden Prof. Dr. Karadağ, bu terimin sigara içenlerde farkındalık oluşturmak için seçildiğini, sigara kullanmanın bir hastalık olduğu ve bundan kurtulmak gerektiği uyarısını yapmak için Sigara Bağımlıları Eğitim Alanını oluşturduklarını ifade etti.
Hastane bahçesini sigara izmaritlerinden arındırmayı, hastaları ve refakatçileri pasif sigara içiciliğinden korumayı ve sigara bağımlılarına, sigaranın gerçek yüzünü hatırlatmayı amaçladıklarını belirten Prof. Dr. Karadağ, hastane bahçesinde “Sigara Bağımlıları Eğitim Alanı” açtıklarının bilgisini verdi. Prof. Dr. Karadağ, “18 yaşından küçüklerin girmesinin yasak olduğu alanın, üstü kapalı, etrafı açık ve tek duvarının üstünde de eğitim dökümanları mevcut bulunuyor. Afiş ve posterlerle süslenen alana bir de istek ve şikayet kutusu yerleştirildi. Sigara bağımlılarının sigara içebildiği bu alan, sigaradan kurtulmak için bağımlıların bakış açısını geliştirmek ve bu konuda doğru bilgilerin paylaşılmasına imkan sağlamak açısından, bir ilk olma özelliği taşıyor” dedi.

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 1987’den bu yana her yıl farklı temalarla “31 Mayıs Sigarasız Dünya Günü” etkinlikleri gerçekleştirildiğini hatırlatan Prof. Dr. Karadağ, her yıl tütün salgınının farklı bir boyutuna dikkat çekildiğini söyledi. Prof. Dr. Karadağ, “2010 yılı “Sigarasız Dünya Günü” etkinliklerinin amacı ise “tütün endüstrisinin kadınlarda sigara içiciliğini arttırmaya yönelik pazarlama taktiklerine vurgu yaparak kadınları sigara konusunda uyarmak” şeklinde bilgi verdi.


“21. Yüzyılda 1 Milyar Birey Ölme Riski Taşıyor”
Tütün salgının, ulusal kaynakların; eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe değil de ölüme sebep olan sigaraya harcanmasının yol açtığını ve ülkeleri yoksullaştırdığını dile getiren Prof. Dr. Karadağ, “Tütün kullanımı, tüm dünyada en sık ikinci ölüm nedeni ve günümüzde her 10 yetişkinden birinin ölümünden sorumlu tutuluyor. Ayrıca tütün kullanımı, 20.yüzyılda 100 milyon kişini ölümüne neden olurken 21.yüzyılda 1 milyar bireyin öldürme riskine sahip bulunuyor.
Kadınlar Daha Özgür Değil!
Bu yıl tütün endüstrisinin, kazançlarına kazanç katmak için kadınları hedef seçtiğine dikkat çeken Prof. Dr. Karadağ şunları söyledi: “Kadınlarımızın sigara konusunda uyarılması hedefleniyor. Tütün endüstrisi tarafından, sigara içen kadını daha özgür, daha sosyal, başarılı, seksi ya da cazibeli gösterecek şekilde sigara reklâmı yapılıyor. Kadınlarda sigara içiciliğini arttırmaya yönelik yeni pazarlama taktikleri geliştiriliyor. Dünya genelinde her 5 sigara içicisinden birisi kadın. Her geçen yıl, daha çok sayıda kadın sigara bağımlısı oluyor. Türkiye’de halen 18 yaş üstü, 6 kadından biri sigara içiyor. Sigara içiciliğinin ve nikotin bağımlılığının kadınlardaki etkileri, erkeklere göre çok daha yıkıcı ve yok edicidir.”



Gebe Annelerin Uyarılması Şart
Gebe iken sigara içen annelerin kanındaki nikotin ve karbonmonoksid gazının göbek kordonu yolu ile anne karnındaki bebeğe kolayca geçtiğini dile getiren Prof. Dr. Karadağ, “Yani anne karnındaki bebek, anne her sigara içtiğinde tütünün zararlı etkilerine doğrudan maruz kalıyor. Bu durum erken düşüklere ve anne karnında ölümlere, erken doğum ya da düşük doğum ağırlıklı bebek ve ani bebek ölümlerine yol açabiliyor. Gebe iken sigara içen annelerin çocuklarının; doğumda normal görülmelerine karşın ileri hayatlarında “öğrenme ve kavrama yeteneklerinin daha az geliştiği” yapılan çalışmalar sonucunda görülüyor.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge