Ana içeriğe atla

ÜLKEMİZDEKİ “İSTEYEREK DÜŞÜK” ORANLARI AÇIKLANDI

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Semih Özeren: “Ülkemizde isteyerek düşük sağlıklı koşullarda yapılıyor” dedi.

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Semih Özeren, 8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde yaptığı sunumda, isteyerek gebelik sonlandırmaya ilişkin Türkiye’deki son araştırmalar hakkında bilgi verdi.
Avrupa’daki düşük ortalamalarıyla karşılaştırıldığında Türkiye’nin orta seviyelerde olduğunun altını çizen Prof. Dr. Özeren, 2010 itibariyle Türkiye’de hala yüksek oranda isteyerek düşük gerçekleştiğini kaydetti. Prof. Dr. Özeren, sunumunda Türkiye ve Avrupa karşılaştırmasına yönelik şunları anlattı: “Türkiye’de yüksek oranlarda görülen isteyerek gebelik sonlandırmalarının ilk akla getirdiği konu, doğum kontrol uygulamalarının istenildiği kadar etkin olmadığı konusudur. Avrupa’da en yüksek abortus oranı Romanya’da. Bu ülkede neredeyse gebeliklerin yarısı isteyerek düşükle sonuçlanıyor. Avrupa ülkelerinin toplamına ilişkin ortalamanın altında kaldığımızı söyleyebiliriz. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı projeksiyonuna bakıldığında ise düşüklerin 2050’lerde yüzde 14’lere düşürmeyi planlandığını görüyoruz.”

“Kırsal Alanda İsteyerek Düşüklerin Daha Yüksek Olduğunu Görüyoruz”
İsteyerek gebelik sonlandırmaların Türkiye araştırması sonuçlarına bakıldığında, yaşla birlikte isteyerek düşük oranının artabildiğini kaydeden Prof. Dr. Özeren, “Menopozda veya pre-menopozda olduğunu düşünen hastalar 16-17 haftalık gebelikle karşımıza gelebiliyor. Yerleşim yerlerine bakarsak, kırsal alanda isteyerek düşüklerin daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bölgelere baktığımızda, Batı bölgelerinde biraz daha fazlayken, Doğu Anadolu Bölgesinde en azdır” dedi.

“Sosyo-Ekonomik Durumu İyi Olanlarda İsteyerek Düşüğün En Yüksek Olduğunu Görüyoruz”
Eğitim durumu yönünden bakıldığında, tüm eğitim kategorilerinde isteyerek düşükte genel trendin azaldığını belirten Prof. Dr. Özeren, “Refah düzeyine bakınca, sosyo-ekonomik durumu iyi olanlarda isteyerek düşüğün en yüksek olduğunu görüyoruz. En düşük sosyo-ekonomik düzeyde, isteyerek düşük yüzde 5 seviyesindeyken, en yüksek grupta paradoksal olarak neredeyse üç katından fazla isteyerek düşük oranı var. Doğum kontrol yöntemlerine bakınca, geri çekilme yönteminin yüzde 39 olduğu, yöntem kullanmayanların oranının yüzde 33 olduğunu görüyoruz. Takvim yöntemi yüzde 5, kondom yüzde 10, diğer modern yöntemlerin oranı ise çok düşük” diye konuştu.

“Batı Bölgesine Bakıldığında Kadınlar Tek Başına Karar Veriyor”
Hastanın, düşükten sonra pişmanlık duygusuyla bir daha böyle bir şeyin başına gelmemesi için modern yöntem uygulamaya çatlığını ifade eden Prof. Dr. Özeren, “Yine bu gruptakiler yüzde 32’lik grup hiç önlem almıyor, geri çekme yöntemi yine düşükten sonra dahi ikinci önde gelen korunma yöntemi. Burada, post abortif dönemdeki danışmanın, desteğin, kontrolün hastaya sağlanacak güvenin önemi ortaya çıkıyor. Gebeliği sonlandırmaya karar veren kişi çok önemli. Batı bölgesine bakıldığında kadınlar tek başına karar veriyor ama kırsal bölgelerde kadınların gebeliği sonlandırmada kendi başlarına karar verme yetenekleri yok. Aile büyükleri ve eşin etkin olduğu görülüyor. Gebeliğin sonlandırıldığı yere bakıldığında en düşük sosyo-ekonomik seviyedeki hastaların yüzde 57’si özel hastanede yaptırıyor. Ehil ellerde, güvenilir olması için maddi imkanı zorluyor. Üniversite hastanelerinde sadece yüzde 1 oranında gebelik sonlandırma yapılıyor. Bu kendimizi sorgulamamız gereken bir nokta. Doğumevlerinde ise yüzde 6 oranında gebelik sonlandırması yapılıyor” şeklinde konuştu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

Esra Öz kimdir?

İş Bilgileri:  CNN TÜRK – Köşe Yazarı (Mayıs 2017- )  Rekabetçi Sektörler Programı (Competitive Sectors Programme) Medya İletişim Koordinatörü (Public and Media Relations Coordinator) ve Gazeteci (Journalist) (Kasım 2015-Temmuz 2016) Milliyet Gazetesi Pembe Nar Sağlık Köşe Yazarı ( Ekim 2015- Mayıs 2017) Kids&Gourmet Dergisi - Köşe Yazarı (Ekim 2015- ) TRT Kent Radyo Ankara -Sağlık Gündemi programını hazırlayıp sunuyor (Şubat-Eylül 2015 ) Sağlık ve İnsan Dergisi Yayın Editörü (Ekim 2014- Ocak 2017 ) Technical Assistance For Alignment İn Organ Donation Project (Organ Bağışında Uyum için Teknik Yardım Projesi) Senior Communication Expert (Kıdemli İletişim Uzmanı) (Nisan 2014- Nisan 2015) Pleksus- Med-Index/ Genel Yayın Yönetmeni  (Ocak-Kasım 2013) Dünya Sağlık Ajansı Yayın Yönetmeni (Ocak 2013-) Sağlık Bakanlığı Sosyal Medya Danışmanı (Mayıs-Aralık 2012) Sağlık Dergisi / Yazı İşleri Müdürü (Kasım 2007- Mayıs 2012 )  Türkiye’deki il...

AVRUPA’DAKİ TÜRK SAĞLIKÇILAR TEK ÇATI ALTINDA TOPLANIYOR

Avrupa’daki tüm sağlık çalışanlarını bir araya getiren tek Türk örgütlenmesi olan ATSEF’in yeni başkanı Dr. Serdar Dalkılıç seçildi.  Avrupa’daki tüm Türk sağlık çalışanlarını bir araya getirmek amacıyla kurulmuş olan Avrupa Türk Sağlık Elemanları Federasyonu (ATSEF)’in, 2. Olağan Genel Kurulu Berlin'de 4 Ekim 2014 tarihinde İngiltere, Fransa, Almanya, İsviçre ve Kuzey Kıbrıs'tan gelen delegelerin katılımıyla gerçekleşti.  Genel Kurul Yeni Yönetim Kurulunu seçti. Başkanlık görevine getirilen Türk Fransız Sağlık Vakfı Başkanı Dr. Serdar Dalkılıç yeni dönemde hedeflerinin, tüm Avrupa ülkelerinde faaliyet göstermek olduğunu söyledi. Bu amaçla özellikle İskandinavya ve Balkan ülkelerindeki meslektaşlarla temasa geçildiğini ve yeni başkan yardımcısı seçilen, İsviçre Türk Hekimleri ve Sağlık Çalışanları Birliği başkanı Dr. Cankut Yüksel ile birlikte bu konuda yoğun çalışacaklarını belirtti. ATSEF’e Bireysel Üye Olunabilecek Genel Kurul toplantısında Dr. Serdar Dalkılı...