Ana içeriğe atla

ENDOMETRİUM KANSERLERİNDE, OBEZİTE VE HORMON İLİŞKİSİ

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Yönetim Kurulu Üyesi Op. Dr. Sadiye Eren: “Obezite, endometrium kanserlerinde önemli bir risk faktörü” dedi.

8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde Sağlık Dergisi’ne konuşan Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Yönetim Kurulu Üyesi Op. Dr. Sadiye Eren, obezitenin, endometrium kanserlerinde en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu, hormon yoluyla olan kanserlerde vücut kütle indeksi endeksindeki 28 kg/metrekare üzerinde farklılıklarının görüldüğünü kaydetti.

“Hormonların Etkisiyle Olan Tümörlerde Temel Etken Östrojen”
Rahim içi kanserlerin oluş mekanizmalarını değerlendiren Op. Dr. Sadiye Eren, gen mutasyonları ile ilgili son dönemde çalışmalar yapıldığını, sanıldığının aksine bütün endometrium kanserlerinin hormonlarla doğrudan bağlantılı olmadığının görüldüğünü anlattı. Menopoza girmiş, rahmi küçülmüş hastalar içinde kanserlerin görülmesinin farklı bir yolla da hastalığın oluştuğunu kavramaya yardım ettiğini kaydeden Op. Dr. Eren şunları vurguladı: “Hormonların etkisiyle olan tümörlerde temel etken östrojen. Östrojen fazla olduğunda ve etkilerini karşılayacak progesteron olmadığında veya yeterli olmadığında östrojenin yaptığı hücre mitozu, yani hücreyi uyarıcı etkisi progesteron tarafından durdurulamıyor. Bazen bu etki kontrolsüz büyümeye doğru gidiyor. Kontrolsüz büyüme de kansere doğru gidiştir. Bu hormon yoluyla olan kanserlerin pek çok etkeni var.”

“Östrojen Maruziyeti, Endometrium Kanserlerin Dörtte Üçünü Oluşturuyor”
Östrojenin başta şişman kadınlarda fazla olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Eren, “Yağ dokusunda androjenden östrojene dönüş fazladır. Bazı yumurtlama bozuklukları olan polikistik overli hastalarda östrojen hakimdir. Şişmanlık önemli bir risk faktörüdür. Vücut kütle indeksi katsayısının 28’in üstünde olmasıyla bunun altında olması arasında bile risk farklılıkları var. Çünkü yağ dokusundaki androjenlerin östrojene dönüşmesi, sürekli östrojene maruziyeti getiriyor. Sürekli östrojen maruziyeti de endometrium kanserinde önemli etken. Bu grup hastalar, endometrium kanserlerin dörtte üçünü oluşturuyor” dedi.

“Tek Gen Mutasyonları Özellikle Hücre Siklusunu Etkileyen Sistem İçinde Bozulmaya Yol Açar”
Östrojen bağımlı olmayan grubun ise biraz daha farklı olduğunu kaydeden Op. Dr. Eren, “Hormon bağımlı olmayan tek gen mutasyonları özellikle hücre siklusunu etkileyen sistem içinde bozulmalar ortaya çıkar. Bu bozulmalar normalde vücut içindeki düzeltici sistemler tarafından düzeltilir. Bazen bu düzeltici sistemler çalışamaz gen mutasyonları da burada etkendir. Kontrolsüz büyüme öyle veya böyle bir şekilde yol alır ve kontrolsüz büyüme de kanserde temeldir. Gen mutasyonu olan bu tümörler daha agresif seyreden tümörlerdir” şeklinde konuştu.


“P53 ve P16 Mutant Gen Olarak Bulunması, Agresyonla Birlikte Giden Bir Gösterge”
Her iki grupta da tedavinin pek değişmediğini dile getiren Op. Dr. Eren, “Ancak hormona bağlı hastalıklarda, çok ileri safhalarda hormon tedavisi yapılıyor. Biz daha çok hastalıksız yaşam süresini, hastalıklı da olsa, sağ kalım süresini uzatmada önemli ipuçları veriyor. P53 ve P16 mutant gen olarak bulunması, agresyonla birlikte giden bir gösterge. Henüz kanser olmamış, gen mutasyonları görülen bazı öncül lezyonların varlığı, kansere dönüşüm olup olmayacağı konusunda fikir verebiliyor, bu konuda çalışmalar halen devam ediyor” diye konuştu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge