Ana içeriğe atla

‘SEZARYEN SALGINI’ DÜŞÜRMENİN YOLU: EĞİTİM

TJOD 8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde konuşma yapan Dr. Aris Antsaklis, “Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada sezaryen oranları dramatik biçimde yükseliyor. Biz buna “Sezaryen Salgını” adını veriyoruz. Bence buradaki en önemli konu ve yöntem; eğitim” dedi.

TJOD 8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde “Primer Sezaryen Sectio Oranlarını Azaltmak Mümkün mü?” konusu üzerine sunum yapan Dr. Aris Antsaklis, bütün dünyada sezaryen oranlarının dramatik biçimde arttığını ve bununla mücadelede en etkin yolun eğitim olduğunu söyledi. Sağlık Dergisi’ne açıklamalarda bulunan Dr. Antsaklis, genç hekimlerin ve kadınların normal doğum konusunda bilinçlendirilmesinin yanında, ilk kez sezaryen olanların sayısının azaltılması yönünde atılacak adımın genel oranı aşağıya çekeceğini vurguladı.

Esra Öz: Sezaryen oranlarını aşağıya çekmek için herkes arayış içinde, sizce ilk adım ne olmalıdır?
Dr. Aris Antsaklis:
Kadınların ilk yaptığı doğumdaki tercihleri önemli. Eğer ilk doğumlarında sezaryen olanların oranlarının azalmasını sağlayabilirsek, genel anlamda düşüş sağlayabileceğimize inanıyorum. Tabii ki bu tercihi yapmalarını sağlamak için en önemli yollardan biri, annelerin tercihlerini etkileyebilmek. Doktor olarak bizim tercihimiz, annelerin ancak tıbbi bir zorunluluk halinde sezaryeni tercih etmeleri. Genel olarak sezaryen oranlarının azaltılmasında ikinci bir yol, bebeğin ters gelmesi durumundaki tercihleri ile ilgilidir. Bunun nasıl üstesinden gelineceğini genç hekimlere özellikle öğretebilirsek ve öğrenebilirsek, oranlarda azalma sağlayabiliriz. Sezaryen yönteminin seçimi için kriterlerin çok kesin ve doğru biçimde konulması, bu konudaki verilerin doğru ve kesin biçimde hekim tarafından alınması gerektiğinden eminiz.

Türkiye’deki sezaryen oranları oldukça yüksek durumda bulunuyor. Bu nedenle tedbirler alınmaya çalışılıyor, dünyada durum nasıl?
Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada sezaryen oranları dramatik biçimde yükseliyor. Biz buna “sezaryen salgını” adını veriyoruz. Bunun başlıca nedenlerinden biri, kadınların tercihi. Bunun yanında aile planlamasına yönelik çalışmalar insanları buna yönlendiriyor. Tabii sezaryen oranlarının Dünyanın her yerinde yüksek olması nedeniyle herkes bir çözüm bulmaya çalışıyor.

Bence buradaki en önemli konu ve yöntem; eğitim. Genç bireylerin yanında genç hekimlerin de eğitilmesi önemli. Özellikle sezaryen hangi durumlarda gerçekleştirilmelidir? Burada yapılacak eğitim, diğer yöntemlerin hepsinden daha etkin olacaktır. Tabii ki, burada bahsettiğim konu, kadınların bilgilendirilmesi. Kadınlar büyük acılar çekeceklerini, doğumun ardından sorun yaşayacaklarını düşünüyorlar. Neyle karşılaşacakları konusunda net biçimde bilgilendirilmeleri, doğum ve doğum sonrası yaşayacakları konusunda gerçek bilgilerin verilmesi kadınların tercihinde önem taşıyacaktır.

Kongre hakkındaki düşünceniz nedir, Türk meslektaşlarınızı başarılı buluyor musunuz?
Öncelikle, Kongrenin çok iyi organize edilmiş olduğunu görüyoruz. Katılım yüksek ve tabii ki bu mutluluk verici bir durumdur. Türk meslektaşlarımız eğitimi yüksek ve bilgili ayrıca, onların Dünya çapındaki kongrelere katılım oranları yüksek ki bu çok önemli. Organizasyonu yapanlara çok teşekkür ederim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge