Ana içeriğe atla

UMUDUNU YİTİRME, AZMET VE BAŞAR!

Steve Jobs, Mark Zuckerberg gibi vizyon sahibi isimler dünya çapında başarılara imza atıp, tüm insanların hayatını değiştirdi. Ülkemizde de benzer bir hayat hikayesi ile TEDx Bahçeşehir University konuşmacıları arasında karşılaştım. Cihan Nalbant ile provalar sırasında tanıştık, sunumunu dinlerken hem şaşırdım hem de röportaj yapmayı o zaman planladım.  Bu ilginç hayat hikayesini okuduktan sonra TEDx  videosunu da izlemenizi öneririm.  

Bir başarı hikayesi… 

“Başarı, en özel kelimelerden biridir benim için” diyor Cihan Nalbant, çünkü başarının ölçütü kişiden kişiye göre değişir. 

Örneğin kişinin istediği üniversiteyi kazanması da bir başarıdır, bir soruyu çözmesi de. Unutulmaması gereken nokta ise size göre başarı olan bir şey başkasına göre başarı olmayabilir. Ancak başaramadığınız anlamına da gelmez.  

Cihan Nalbant’ın hikayesinin bir kısmını ondan dinlediğimde şunları söyledi: 
“Benim içinse başarı hayallerimi gerçekleştirebilmek. Liseye geçene kadar okul hayatında birçok başarı elde etmiş bir insanım ama liseye geçtikten sonra bir şeyler değişti. Ortaokulda bilgisayar ile tanışmamdan itibaren en büyük uğraşım bilgisayarda araştırma yapmak oldu. Bu süreçte ilgimin farkına vararak radikal bir karar aldım.  Okuduğum Anadolu Öğretmen Lisesinden ayrılacaktım. Tabi ki kimse bu fikri desteklemedi, klasik üniversite diploması olmadan hiçbir şey olunamayacağı görüsü hakimdi. Hatta müdürüm eliyle sayarak demişti ‘Bilgisayar okuyup ne yapacaksın?’ diye. 

Gün sonu bakıldığında ise Açık Lise mezunu olarak Bahçeşehir Üniversitesinde tam burslu bir öğrenciyim aynı zamanda da kendi şirketimin sahibi. Başarıdan önce karşına çıkan engelleri aşabilmektir başarı.  Belki de başarı herkese karşı gelmektir. Hep dediğim gibi umudunu yitirme azmet ve başar.”   

Bilişim sektörünün ülkemizde de ilerleyip, büyük başarılara imza atacak isimlerin desteklenmesi gerekiyor. Cihan Nalbant’ı farklı kılan özelliklerini  ve planlarını sordum.

Nasıl hacker oldun? Diğerlerinden farkın ne?
Önüme çıkan ‘MSN Hackle’ reklamlarına tıklamam ile başladı aslında. Hacklenmiştim, bazen “iyi ki o linklere tıklamışım” diyorum çünkü belki de ‘bu nasıl oldu’ soruları sayesinde Siber Güvenlik konusuna merak salmıştım. Sonra baktım ki yapabildiklerim hoştu çünkü diğerlerinden farklı olarak bir şey yapabiliyordum. Sıradan değildim.

Bilgisayar üzerine özel bir eğitim mi aldın yoksa kendi kendine mi öğrendin? 
 ‘Yazılım ve Veri Tabanı Uzmanlığı’, ‘IOS Developer’, ‘CEH: Certified Ethical Hacker ’ gibi eğitimler almış olsam da öğrendiklerimi Google’a borçluyum. Ne aradığını bildikten sonra bulmak çocuk oyuncağı. Sabahları bilgisayarımın üstünde uyandığım zamanlarımı hatırlıyorum. Bir şeyler kazanmak için bir şeylerden feda etmek gerekebiliyor. Yani benim için en hızlı üniversite ‘Google’ oldu. 

Senin için açığı olmayan sistem var mı?
Bu sistemleri insanlar yapıyor. Sonuçta insanız ve hata yapabiliriz, bu yüzden tam güvenlikli bir sistemin olmadığını düşünüyorum. Öyle ki siber güvenlik alanında en zayıf halka insandır. Bir bilgiyi insandan almak çok da zor bir iş olmuyor, buna da sosyal mühendislik deniyor. Kısaca, tam güvenli bir sistem yoktur.

Bankalarda bulduğun açığı sağlık sisteminde buldun mu?
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünde güvenlik açıkları tespit etmiştim. Bunu raporlayıp gönderdim ama geri dönüş alamadım. Bunun önemli olduğunu düşünerek sistemdeki herkesin parolasını değiştirdim ve 15 dakika içinde beni aradılar. Ne olduğunu anlayıp açığı kapatmaya çalıştılar, kapatamadıklarını gördükten sonra benden kapatmamı istediler. Bu gibi zayıf güvenliğe sahip birçok devlet sistemi mevcut ve hacklenmeye çok müsait.

Bu kadar yeteneklisin, farklı sistemler geliştirmen için teklif alıyor musun?
Özellikle ‘İyi Niyetli Hacker’ olayından sonra ve Microsoft’ta staj yaparken birçok teklif aldım. Microsoft’ta staja kabul edildikten sonra birçok birimde çalışan olarak kalmam istendi. Benim hedefim üstümdekinin vizyonu ile kısıtlı kalmamaktı, bu yüzden kendi şirketimi kurmak istiyordum. Hedefimden şaşmadım. 

Bu alanın gelişmesi için sence neler yapılmalı?
Siber güvenlik alanında en zayıf halka insandır. Bu yüzden öncelikle insanların bilinçlendirilmesi gerekiyor. Halk bilinçlendirilmeli.

Gelecek için hedeflerin neler?
Şu an da ‘Yapay Zeka Temelli Sosyal Medya Yönetim Aracı ( CSM )’ geliştirmek için kurduğum ve ortağı olduğum bir şirketim var. Hedefim ‘Code of Tech’i dünya çapında gelişmiş bir şirket haline getirmek. Geleceğin gündemi yapay zeka olacak. 

Gençlere neler tavsiye edersin?
Amacı belli olanın yapacakları da bellidir. Bu yüzden sürprizler ile az karşılaşırlar. Hayal etmekten korkmadan, hedeflerine ulaşmak için önlerine ne engel çıkarsa çıksın pes etmeksizin hedeflerine koşmalılar. Çünkü hayallerini gerçekleştirebildiği sürece mutlu olunur. Hedefine koşmaya devam et. 

"Hack olayını" gerçekleştirirken motivasyonunun kaynağı nedir? Neden gerçekleştiriyorsun?
Bir güvenlik araştırması yaparken kendini bambaşka alemlerde hayal ediyorsun, güçlü olduğunu hissediyorsun. Bu da sana mutluluk veriyor. Bir şeyler başarabiliyor olmak güçlü hissettiriyor.  Güçlü olmak için çalışıyorum. 
Hobi olarak görüyorum ve insanlara yardım edebilmeyi seviyorum.

Son olarak ne tür talepler alıyorsun?
Genelde “Şu hesabı hackler misin? Hacklersen karşılığında şöyle olur.” gibi talepler aldığım çok oluyor. Ama bunun haricinde iş yaptığım ve projeler sunduğum kişiler ile de tanışma fırsatı elde ediyorum. Çok sık karşılaştığım sorunun yanıtı ise; Facebook hacklemiyorum. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge