Ana içeriğe atla

BEYİN TÜMÖRLERİNE NEŞTERSİZ TEDAVİ RADYOCERRAHİ

Günümüzde beyin tümörleri artık çok küçük boyutlarda da tespit edilebiliyor. O nedenle ameliyatsız tedavi yöntemi olan radyocerrahi tercih ediliyor.  Türk Nöroşirurji Derneği’nin 30. Bilimsel Kongresi’nde özellikle beyin tümörlerinde kullanılan radyo cerrahi tedavi yöntemlerinin etkileri hakkında önemli bilgiler verildi. 

Beyin cerrahisinde iki hedef olduğunu belirten Prof. Dr. Selçuk Peker, “Beyinde var olan fonksiyonu korumak ve durumu daha kötüye gitmeden orada durdurmak. Bu nedenle tümörlere erken evrede müdahale etmeyi hedefliyoruz” dedi. 

Prof. Dr. Selçuk Peker ile radyocerrahi tedavi yöntemleri ve beyin tümörlerinde kişiye özel tedavi hakkında konuştuk. 

Beyin tümörü nasıl belirti verir? 
İki türlü belirti verir. Kafatası kapalı bir kutudur, ekstradan hacim eklenirse basınç artar baş ağrısı, bulantı, kusma, görme bozukluğu ya da bulanık görme olur. Her başı ağrıyanın beyninde tümör olmaz. Sabahları olan baş ağrısı, ilaçlara cevap vermeyen baş ağrısı aynı zamanda kusma olması önemli. Bazı kişilerin uzun süredir olan bu tip şikayetleri migren ile karıştırılmamalıdır.

Beynimiz bütün vücudumuzun fonksiyonuyla ilgili. Tümör neredeyse o fonksiyon bozulabilir. O nedenle o fonksiyon bozukluğuna göre mesela kolda uyuşukluk, gözde görme sorunu ya da konuşma sorunu olabilir. Küçük boyutta belirlenen tümörlere Gama Knife ile müdahale edebiliriz. 

Gama Knife (Gamma Bıçağı) nedir?
1967 yılından beri tıbbın kullanımında bir cihazdır. İsveçli beyin cerrahı Leksell icat etmiştir. O zamandan bu yana da bir milyonun üzerinde hasta bu cihaz ile tedavi edilmiştir. 

Cihazın özelliği sayesinde kafatası içerisine verilen gama ışınları, tedavi edilecek olan noktada çok yüksek dozda uygulanıyor ancak etraftaki dokuya minimal düzeyde ışın geliyor. Aynen Güneş ışınları altına merceğin kağıda odaklanıp yakması gibi bir etki oluyor. 

Işınları odaklıyor böylece yüksek dozda radyasyon enerjisi, etrafında da minimal enerji oluyor. O minimal enerjiye rağmen beyinde hasar olması çok düşüktür. Kişiden kişiye bazen farklı yapısından dolayı risk çok düşüktür.

Özellikle son yıllarda CyberKnife ve Gamma Knife yöntemleri giderek ağırlık kazanmaya başladı. Radyo cerrahi denilen bu yöntem, radyasyonu kullanarak cerrahi hassasiyetinde dokuya uyguluyoruz. Kafa tası açılmadan yapılan, hastanın beyin görüntülemesi yapılıyor ve bilgisayarda işleniyor. Beyninin her bir noktasının adresi çıkartılıyor. Bu bölgelere tümörünün koordinatları belirtilince otomatik olarak makine o noktayı ışınlıyor. Hastalığın durumuna göre uygulama 15-20 dakika veya 2-3 saat sürebiliyor. Üstelik hastalar aynı gün içinde evlerine dönebiliyor.

Gama Knife kimlere uygulanıyor?
Gama ışınlarını kullanarak kafatasının içindeki hastalıklı bölgeye müdahale ederek, orada bir etki yaratılıyor. Bu etkiden amaç, tümör ise tümörün hücrelerin DNA’sını etkileyerek tümörün büyümesini durdurmak, damar yumağı ise damar yumağını ortadan kaldırmak, eğer nevralji gibi yüz ağrısı ise hastanın yüz ağrısını geçirmek ya da el titremesi varsa titremeyi geçirmesi gibi farklı etkiler için kullanılıyor. 

Günümüzde artık pek çok hastada tümörler çok erken safhada yakalanır hale geldi. Çünkü MR’ı herkes çektirebiliyor. Küçük boyutta tümörlerin belirlenme imkanı var. 

Tümörün cinsi nasıl belirleniyor?
Bazen sadece MR’a bakarak anlaşılan durum olurken, bazen biyopsi yapmak gerekiyor. Hastada oluşan şikayetler, sonuçların ışığında tedavi belirleniyor. Ameliyat, radyocerrahi, radyoterapi gibi seçenekler tercih ediliyor. 

Bazı tümörlere ilaç tedavisi verilmez ya da radyasyon verilmesine gerek kalmaz,  bunda tümörün cinsi çok önemli. 

Hastanın MR’ına bakarak, tümörün cinsini anlamaya çalışıyoruz. Yerine ve büyüklüğüne göre tedaviyi belirliyoruz. 

Prof. Dr. Selçuk Peker kimdir?
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalında ihtisasını yaptı. İhtisas sonrasında Ankara, Alanya ve İstanbul’da değişik hastanelerde Nöroşirürji Uzmanı olarak çalıştı. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalında Uzman olarak çalışmaya başladı. 

ABD’de University of Pittsburgh Medical Center’da Gamma Knife Radyocerrahisi ve Fonksiyonel Nöroşirürji Fellowluğu ve Oregon Health Sciences University Department of Neurosurgery’de Hareket Bozuklukları Cerrahisi ve Ağrı Cerrahisi Fellowluğu yaptı.  Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı Öğretim üyesidir. 

Standart nöroşirürji uygulamalarına ek olarak özellikle ilgi duyduğu alanlar Gamma Knife radyocerrahisi , stereotaktik ve fonksiyonel nöroşirürji, hareket bozuklukları cerrahisi ve ağrı cerrahisidir. Ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlanmış 109 makalesi ve ulusal ve uluslararası kongrelerde sunulmuş 181 bildirisi vardır. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışında 121 davetli konferans vermiştir.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge