Ana içeriğe atla

UYUŞTURUCU İLE NASIL MÜCADELE EDİLİYOR?

Gelecek nesilleri şekillendirecek çocukların doğru şekilde eğitimlerinin yapılması ve sağlıklı olmaları için gerekli önemler alınıyor. Bu süreçte de birçok yerde sıkça karşılaşılan madde bağımlılığına yönelik koruyucu adımlar atılıyor. 

Geçtiğimiz yıl Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla "1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası" gerçekleştirildi. Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün öncülüğünde yapılan çalışmalarda, farklı alanlarda çalıştaylar düzenlendi. Sonuç bildirgesinin açıklandığında, medyaya çok kadar büyük bir sorumluluk düştüğü vurgulandı. 

Uyuşturucu ile mücadele kapsamında oluşturulan Alo 191 hattını biliyor musunuz? Okullarda bu alanda ne gibi önlemler alınıyor? Çocukların korunması için öğretmenlere hangi eğitimler veriliyor? 
Sağlık alınan hazırlanan ve hayata geçirilen Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı kapsamında çalışmalar devam ediyor. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik ile çalışmalar hakkında konuştuk. 

Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı hakkında bilgi verir misiniz?
Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında ülkemizdeki uyuşturucu kullanım oranı oldukça düşüktür. Ancak toplumun huzur ve güvenliğini derinden sarsan ve özellikle son dönemlerde gençler arasında yayılma eğilimi gösteren uyuşturucu maddeler,  tüm dünyayı tehdit ettiği gibi ülkemiz için de bir tehdit unsuru olarak gündeme gelmiştir. Bu tehdide yönelik mücadelede pek çok kurumun görev alanına giren önemli konular bulunmaktadır. Bu nedenle, bu önemli soruna hızla müdahale edilebilmesi amacıyla, üst düzeyde multidisipliner bir yaklaşım gereksinim duyulmuştur. Bu durum dikkate alınarak 14 Temmuz 2014 tarihinde konuyla ilgili 8 bakan Aile ve Sosyal Politikalar, Adalet, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, İçişleri, Milli Eğitim, Gümrük ve Ticaret ve Sağlık Bakanları ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı ile birlikte Uyuşturucu ile Mücadelede Acil Eylem Planı hazırlık çalışmalarına başlamıştır. 

Neden böyle bir kılavuz hazırlama ihtiyacı oldu?
İletişim stratejisinde kullanılacak dil, yöntem ve uygulamalara ilişkin kılavuz Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış olup, tüm kurumlara ve il valiliklerine gönderilmiştir. Kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesinin önüne geçilmesi ve uyuşturucuyu cazip gösteren herhangi bir yayının olmaması amaçlanmıştır. Yapılan haberlerde başarı hikayelerinin de yer alması, tedavi sürecindeki ve umutsuzluk yaşayan vatandaşlar için oldukça önemlidir.

"Danışma ve Destek Hattı"nın faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? 
Süreç hakkında yardım almaktan çekinen kişiler Alo 191 hattımızı gönül rahatlığıyla arayabilirler çünkü hiçbir şekilde kendileri istemedikçe kimlik bilgisi alınmamaktadır. Tedavi için randevu talep etmediyse kişi bilgilerini vermek zorunda değil. Biz bu vatandaşlarımıza tedavi hizmetini sağlıklı bir şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Danışma hattı önleme, tedavi ve rehabilitasyon mekanizmalarını destekleyerek güçlendirecek şekilde organize edilmiş olmakla birlikte temelde hem henüz maddeyle tanışmamış kitlelerin (özellikle gençler), hem de madde kullanımı olan ancak bağımlı hale gelmemiş bireylerin korunması birincil hedefidir. Danışma hattında çalışan personelimiz hedef kitleye ve karşılaşılması muhtemel her türlü duruma yönelik bilgi sahibi olabilmeleri ve doğru müdahale edebilmeleri amacıyla profesyonel bir eğitimden geçmiştir.

Danışma hattımızda 30 çözümleyici ile 100 çağrı personeli olmak üzere toplamda 130 kişi görev yapmaktadır. Hattımız 7/24 hizmete açıktır. Görev yapan personeller psikolog, çocuk gelişim uzmanı, sosyal çalışmacı, sosyolog, hemşire gibi sağlık profesyonelleri ile diğer fakülte mezunlarından oluşmaktadır. 

Alo 191 hattını arama nedenleri nelerdir?
Alo 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattına 8 Temmuz 2015 – 31 Aralık 2015 tarihleri arasında 34 bin 501 çağrı gelmiştir. Arama nedenleri şu başlıklarla incelenebilir,
1. Genel bilgi alma 
2. Tedavi talebi 
3. Tedavi hakkında bilgi alma 
4. Aşerme/yoksunluk hakkında bilgi alma 
5. Denetimli serbestlikle hakkında bilgi alma 
6. Madde hakkında bilgi alma 
7. Madde bağımlılığı nedeniyle araç kullanımı 
8. AMATEM/ÇEMATEM hakkında bilgi ve randevu alma 
9. Ebeveynlerin  (18 yaş altı çocukları için) madde kullanımıyla ilgili şüphe ya da tedavi talebi ile ilgili başvurular
10. İhbarlar (madde kaçakçılığı satışı veya kullanımı)
11. Madde bağımlılığı tedavisi sonrası talep (iş vs.)
12. Öğretmenler veya diğer vatandaşların gruplara öğrencilere vs. gibi eğitim talebi
13. Sağlıkla ilgili acil durum varlığı nedeniyle arama
14. Sosyal güvence/SGK/maddi durum yetersizliği
15. Şiddet durumu
16. Şikayet
17. Teşekkür 
18. Zorunlu tedavi

Bağımlılık danışmanlığı mesleği nedir? Kimler bu işi yapabilecek?  İletişim stratejisinde kullanılacak dil, yöntem ve uygulamalara ilişkin bir kılavuz hazırlandı mı?
Madde Bağımlılığı Danışmanı ve Madde Bağımlılığı Danışman Yardımcısı, İSG ile çevre koruma önlemlerini uygulayarak, kalite sistemleri çerçevesinde, madde kullanımı olanlara ve yakınlarına bilgilendirme ve bilinçlendirme yapan, tedavi motivasyonlarını arttıran, tedaviye yönlendiren, bağımlılık rehabilitasyon süreçlerinde ve tedavi sonrasında takip ve rehberlik süreçlerini yürüten ve mesleki gelişim faaliyetlerini yürüten nitelikli kişidir.

Bu çalışma ile vatandaşların standardize edilmiş çalışma prensipleriyle tedavi öncesini, sürecini ve sonrasını profesyonel bir yardımla atlatması hedeflenmiştir. Vatandaşların hizmete ulaşabilmesi ve profesyonellerce multidisipliner çalışma ortamında tedavi olması oldukça önemlidir. Bu mesleki tanım ile tedavi suiistimallerinin önüne geçilecektir. Oluşacak olan mesleki standart yürütülecek çalışmalara katkı sağlayacaktır ve bu konuda çalışmalarımız devam etmektedir.

Hedef kitlelere uygun olarak, iş, okul ve ev dışındaki üçüncü yaşam alanına ilişkin yöntem ve uygulamalar içerisinde neler geliştirilecek?
Üçüncül yaşam alanları koruma ve önleme kapsamında oldukça önemlidir. Gençlik Spor Bakanlığı ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı ile çalışmalar yürütülmekte. Spor alanlarının artması gençleri ve çocukları sağlıklı bir hayat sürdürme konusunda destekleyeceği düşünülmektedir. Kişinin sistemde kalması hassas bir noktadır ve bu hassasiyet önce aile, sonra okulda devam etmektedir. Çocukların ve gençlerin okul dışındaki zamanlarını kaliteli geçirmesini gösterme konusunda kendi değerlerimizi kullanmamız gerekmektedir. Popüler kültür uygulamalarını kendimize göre uygulamamız gerekmektedir. Türkiye kültürel zenginlikler bakımından çok şanslı bir ülke. Bunu fırsata çevirmek gerekmektedir. Kültürümüzü ve değerlerimizi yaşattıkça birçok vatandaşımıza temiz bir yol yaratmış oluruz. 

Televizyon aracılığıyla kültürümüze giren ve kendi değerlerimizden uzaklaştıran birçok etmen var. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile proje çalışmaları, bunların önüne geçilmesi noktasında faydalı olacaktır.

Bağımlılık Uygulama ve Araştırma Merkezleri kuruluyor mu? Ne zaman faaliyete geçecekler? İnsanlar bu durumu saklayabiliyor. Bu durumda nasıl bir yol izleniyor?
Bu konuda eğitim çok önemlidir. Örneğin uyuşturucu konusunda verilen eğitimler üzerine yoğunlaşıldı ve Yeşilay ile Milli Eğitim Bakanlığı protokol imzaladı. 29 bin rehber öğretmen eğitildi. İllerde artık eğitimler MEB tarafından yürütülmektedir. Ayrıca madde bağımlılığı danışmanlığı meslek tanımı oluştuktan sonra yanlış bilgilendirme yapanlar ve bu anlamda çıkar sağlamaya çalışanlarında tamamen önüne geçmiş olacağız. Uyuşturucu kullanımı aynı zamanda bir sağlık sorundur ve profesyonelce müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Bir o kadarda suistimale açık bir konudur. Bu sebeple uyuşturucu kullanıcılarına standart bir yaklaşım ortaya koyarak öneri veya danışmanlık adı altında insanları yanlış yönlendiren veya dolandıranlardan da kurtulacağız.

Türkiye Uyuşturucu ile Mücadele Enstitüsü kurulması için hukuki süreç başladı mı?
Üniversitelerimizin bünyesinde Uygulama ve Araştırma Merkezi statüsünde üniversitenin birimi olarak kurulan Merkez ve Enstitüler bulunmaktadır. Bu Merkez ve Enstitüler ile Bakanlığımız ve ilgili bakanlıkların birçok projede işbirliği ve bilimsel destek alma süreçleri yürütülmektedir.

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bünyesinde Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Enstitüsü kurulması konusu ise zaman içerisinde netleştirilecek bir konudur. 

Bağımlılık Psikiyatrisi yan dal uzmanlığı oluşturulacak mı?  
Bağımlılık Psikiyatrisi yan dal uzmanlığının bugün için erken bir öneri olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Aksi taktirde sorunla mücadelede psikiyatri hekimlerimizin birikim ve katkılarından mahrum kalma riskimiz söz konusudur. 

Çalışmalarınızda uluslararası deneyimlerden yararlanıyor musunuz? STK’lar ve yerel yönetimler ile nasıl bir işbirliği içindesiniz?
Dünya Sağlık Örgütü ve uyuşturucu ile mücadelede rol alan Birleşmiş Milletler, AB kurumları ile yakın işbirliği ve içinde çalışıyoruz. Zaten uyuşturucu ile mücadele diğer ülkeler ve uluslararası kuruluşlar ile işbirliği içerisinde çalışılması zorunluluk olan konulardan birisi.  Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’deki son dönemde ortaya konulan mücadele yöntem ve uygulamaları ile sonuçlarını diğer ülkelere örnek olay (case study) olarak yayımlamaya karar verdi. Kitabın yakın sürede yayımlanmasını bekliyoruz.

STK olarak Yeşilay en önemli paydaşımız. Bağımlılık ve zararlı alışkanlıklar ile mücadele konusunda sadece Türkiye’de değil, dünyaya da örnek bir STK. Diğer STK’ların da Eylem Planı ile uyumlu olarak rol alması konusunda yaklaşım sergiliyoruz.

Mücadelede yerel yönetimlerin rolü ise yadsınamaz. Gerek Türkiye Belediyeler Birliği, gerek Sağlıklı Kentler Birliği ve diğer belediyeler ile Eylem Planı çerçevesinde işbirliğimiz sürmektedir. 

İllerdeki süreci yönetmek üzere kurulan İl Uyuşturucu İle Mücadele Kurulu başkanı olan Valilerimiz, ilin tüm dinamiklerinin bu mücadelede etkin bir şekilde uygulamaya geçirmek için önemli roller almaktadır. Mücadelede emeği geçen tüm taraflara gönülden teşekkürü borç biliyoruz. Özelikle de bu mücadelede halkımıza doğru içerik ve yöntemle haber yapan ve duyarlılık gösteren siz basın mensuplarına. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge