Ana içeriğe atla

SOSYAL MEDYADAKİ DOKTORLARA İNANMALI MISINIZ?

Hayatımız dijital dünyada geçiyor. Bu süreçte de kaynağı belli olanların dışında belli olmayan yazılarla da sık sık karşılaşılıyor. Bunların arasında sağlıkla ilgili bilgiler dikkat çekiyor ancak emin olunmadığı için de ne yapılacağı bilinmeyen bir durum var; sahte doktorlar! Kendilerini doktor olarak tanıtan, tavsiyelerde bulunan ve hatta köşe yazısı yazacak kadar ileri giden farklı sahte kişilerle karşılaşılabiliyor. Peki, bu durumla karşılaşıldığında ya da önlem almak için ne yapmak gerekiyor?

Avukat Burçak Ünsal böyle bir durum ile karşılaşıldığında nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini anlattı. 

Sahte doktorlardan nasıl korunabiliriz?
Öncelikle Internet'in sağlık şikayetleri bakımından ve doktor seçimi bakımından ancak bir ön bilgi ve ön inceleme kaynağı olabileceğini bilmeliyiz. Internet'te bulabileceğimiz içerikten kendi sağlık şikayetlerimiz ve doktor seçimimiz bakımından mutlak sonuçlar çıkarmamamız gerektiğinin unutmamalıyız.

Yasak olmasına rağmen Internet'i, sokak billboardlarını, dergileri, havalimanı standlarını, televizyonları, sinemaları reklam alanı haline getiren ve adeta oteller gibi, deterjan markaları gibi reklam yapan hastanelere ve doktorlara da ihtiyatlı yaklaşmalıyız.

Sosyal medyadan, forumlardan, bloglar gibi kaynaklardan rahatsızlıklarımızla ilgili bilgi sahibi olmaya çalışmak ve referans almak başlı başına yanlış değildir. Neticede her türlü kaynak kullanılmalıdır. Fakat bu alanlar manipülasyona hatta son zamanlarda örneklerine sıkça rastladığımız gibi sahtekarlığa nisbeten daha açık alanlar olduğundan dikkatli davranmak ve aldığımız ilk bilgilerden sonra yetkili bir sağlık kuruluşuna veya doktora şahsen başvurmalıyız.

Dijital ortamlarda insanlar kendilerini doktor olarak tanımladığında ne yapmalıyız?
Dijital haberleşme esnasında karşımızdaki kişinin kimliğini ve ehliyetini teyit etme imkanımız yok ise tavsiye almamak veya tavsiye alındıysa da bunu yetkili bir sağlık kurumu tarafından teyit edilmedikçe uygulamamak sağlığımız açısından daha güvenlidir. 

Sağlık kuruluşuna fiziken başvurarak, hekimimizin diplomasının, lisansının varsa yurt içi ve yurt dışı akademik veya uygulama çalışmalarına ilişkin sertifikalarının ve akademik ünvanlarına ilişkin lisans ve diplomalarının gözlemlenmesi yerinde olacaktır.  

Sahte doktor olduğu konusunda şüphe duyulduğunda nereye başvurmalıyız?
Hastanın hastaneye başvurması ile doğrudan doktora başvurması hukuki açıdan farklılık arz eder. Özel bir sağlık kuruluşunda sahte veya ehliyetsiz sağlık personelinin çalıştırılması durumunda hastanın gerek sahte veya ehliyetsiz kişiye, gerekse de ilgili kuruluşa karşı hukuk yollarına başvurması söz konusu olabilecektir.

Tababet ve Şuabatı Sanatların Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 25. Maddesi uyarınca diploması olmadığı hâlde, menfaat temin etmek amacına yönelik olmasa bile, hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınan şahıs iki yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Ayrıca kendine hekim süsü vermek amacıyla sahte diploma, lisans ve sair belgelerin düzenlenmesi de resmi evrakta sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarını teşkil eder.

Bundan şüphelenildiği hallerde ilgili sağlık kurumu ile konu teyit edilebilir. Tabip Odası, İl veya İlçe Sağlık Müdürlükleri nezdinde idari teyitler yapılabilir ve girişimlerde bulunulabilir. Şüphe bu aşamalardan sonra teyit edilirse, bu suçları işleyen kişinin cezalandırılabilmesi için savcılık nezdinde suç duyurusunda bulunulabilir ve uğranan zarar veya kayıplar için hukuk yollarına başvurulabilir.

Vatandaşımızın yapması gereken en önemli şey, interneti ön bilgi almak amacıyla kullanması, daha sonra güvenilir sağlık kurumlarına bizzat başvurması ve muhatap olduğu hekimin lisanslarından emin olmak üzere makul çabayı sarf etmesidir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge