Ana içeriğe atla

HABLEMİTOĞLU ANKARA ENSTİTÜSÜ’NDE SAĞLIK İLETİŞİMİ EĞİTİMLERİ DE VERİLECEK

Ankara’da yeni bir oluşum olarak kurulan Hablemitoğlu Ankara Enstitüsü açıldı. Enstitü’de farklı alanlarda hizmetler ve danışmanlıklar verilecek, bunların arasında sağlık iletişimi de yer alıyor. 
 
Enstitünün kurucu direktörü Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, ‘’sormak, anlamak, bilmek için yaşam boyu öğrenerek ben de varım diyebilirsiniz” mottosu ile yola çıktıklarını ve yardım ya da rehberlik talebi ile kendilerine başvuran herkese destek olmayı amaçladıklarını söyledi.  Hedeflerinin; insanların sağlığı ve mutluluğu olduğunu ifade eden Hablemitoğlu, farklı kaynak niteliğinde kitap ve dergi gibi yayınlarının da olacağını belirtti.
 
Enstitü, bireylerin duygusal ve düşünsel olarak kendilerini tanımasını, anlamasını ve doğru değerlendirerek yeniden yapılandırabilmesini; yaşamlarındaki sorunlar, kaygılar, sıkıntılar, karmaşalar, korkular ve endişeler karşısında varlıklarını başarı ile sürdürmelerini profesyonel bir bakışla desteklemek ve çözüm üretmek için kuruldu.
 
Hablemitoğlu Ankara Enstitüsü'nün kuruluş felsefesi nedir ve enstitüde hangi alanlarda çalışmalar yapılacak?
Yaptığımız iş insana dokunmak. Akademide yıllardır yaptığım işi piyasa koşullarında yapacağım. Uzman bir aile danışmanıyım, eğitmenim. Yıllardır çeşitli kurum ve kuruluşlara eğitimler planlayarak çalışıyorum. Bütün bunları şimdi kendi adıma yapacağım. Ancak ve tüm bunların yanısıra Necip Hablemitoğlu adını yaşatmak için de çalışacağım. Çeşitli hedeflerim var. Örneğin, bundan sonra her 18 Aralık’ta Dr. Necip Hablemitoğlu adına her yıl bir kaç alanda seçici bir kurul çalışması yaparak ödül vereceğiz. Bunu çok önemsiyoruz. Akademide 29 yıl görev yaptım, bu yeterli bir zamandır benim gibi özgürlüğüne düşkün biri için. Son 6 yılda üniversitemde yoktan var ettiğim ve hem fiziksel mekan hem de akademik olarak yapılanmasını geliştirdiğim çok değerli bir Sağlık Bilimleri Fakültesi bıraktım geride, dolayısı ile çok müsterih ve mutlu ayrıldım. Ayrıca gördüm ki, ben kendi başıma esaslı bir akademiyim, öyleyse neden bunu daha geniş bir yelpazede hizmet etmek için geliştirmeyeyim dedim. Üniversitede son 12 yılda Dekanlık dahil hemen bütün yönetim kademelerinde çalıştım.

Başta aile danışmanlığı olmak üzere özellikle evli ve evlenmeye hazırlanan çiftlere, çocuk sahibi ailelere ve ilişkilerini güçlendirmek isteyen bireylere yönelik danışmanlık ve destek hizmetleri sunmayı amaçlıyoruz. Hablemitoğlu Enstitüsü olarak yardım ve rehberlik talebi ile bize başvuran herkese destek olmak hedefimiz. Yaşam boyu öğrenerek ben de varım diyebilmek için, dileyen herkesi bizimle işbirliği yapmaya davet ediyoruz. Kurumsal, bireysel ve grup çalışmaları kapsamında ‘’tematik seminerler ve eğitimler’’ planlıyoruz. Hedef grubumuz eğitimlerimizde kendisine, ruhuna yatırım yapmak, daha fazla mutlu olmak için kendini ve yaşamı anlamaya çalışan ve bunun için destek arayan tüm bireyler. Gençlere kapımız hep açık, her zaman bizimle olabilirler. Ayrıca Hablemitoğlu Enstitüsü kitap ve  dergi gibi çeşitli yayın faaliyetleri de yürütecek. 
 
 
Enstitünün bir logosu var, "He" olarak belirlenmiş. Nasıl belirlendi?
Aslında fikir şu; Hablemitoğlu Enstitüsü, yani biz kısaca, “He”. Enstitü dememizdeki amaç ise, eğitim ve akademik bir perspektiften üretmek.

Hablemitoğlu Enstitüsü'nün hizmet vereceği alanlar ve konular değerlendirildiğinde; enstitünün sizin akademik uzmanlığınız kapsamında olan konular üzerine mi temellendiriliyor?
Enstitünün, ağırlıklı olarak benim akademik kariyerime odaklı bir çalışma ve hizmet yapısı var. Yanı sıra sağlık iletişimi, etkili iletişim ve konuşma teknikleri gibi konularda alanında uzman ve tanınmış muazzam isimlerin desteği ile çalışmalar planladık. Sırayla duyurularımız olacak. Özellikle ‘’sağlık sektöründe sürdürülebilir ekip başarısı, dönüşümcü liderlik, sağlık iletişiminde sosyal kapitali anlamak ve kullanmak’’ gibi kurumsal tematik eğitimlere dayalı konuları da çalışmalarımız arasına aldık. Bu konularda özellikle iddialıyız.
 
 
‘’Sağlık İletişimi’’ nedir?
Kısaca söylersek, sağlık iletişimi bir iletişim stratejisidir. Amacı çeşitli sağlık sorunları ile ilgili bireyleri, kurumları ve toplumu bilgilendirmek ve farkındalık yaratmaktır. Sağlık iletişimi kapsamında hastalıkları önleme, sağlığın geliştirilmesi, sağlık politikası ve yaşam kalitesinin arttırılmasına ilişkin tüm eğitici, bilgilendirici etkinlikler yer almaktadır. Bireylerin ve toplum sağlığının geliştirilmesi, sağlıkla ilgili davranış değişikliği için iletişim uygulama ve faaliyetlerinin tümüdür.

Hangi konuları sağlık iletişimi başlığı altında değerlendirebiliriz?
Esasında sağlık iletişimi adı altında o kadar çok etkinlik sayılabilir ki… Bunların başında klasik iletişim de gelmektedir, örneğin sağlıkla ilgili tüm mesajların ve anlamlarının belirli formlardaki sembolik etkilerinden yararlanılan hepimizin bildiği ‘’kamu spotları’’ bu kapsamdadır.  Yanı sıra sağlıkla ilgili inanç modellerinin, davranışların ve bunların sonuçlarının birbiri üzerindeki etkilerini ortaya koymaya çalışan teori, araştırma ve uygulamaları anlaşılır tekniklerle tanıtma ve açıklamaya dayanır. Sağlığın geliştirilmesi, korunması ve sürdürülmesi sağlık iletişiminin temel konularıdır. 
 
 
Toplum ve sağlık çalışanları açısından sağlık iletişiminin önemi nedir?
Sağlık iletişimi dendiğinde son yıllara kadar genellikle doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanları ile hastalar, hasta yakınları arasındaki iletişim anlaşılmaktaydı. Daha sonra buna hasta haklarının korunması bağlamında kurulan etkileşim de dahil edildi. Oysa bugün sağlık iletişiminin sağlık hizmetinin önemli bir parçası olarak ayrı bir uygulama ve uzmanlık alanı olduğunu konuşuyoruz. Çünkü sağlık sadece hastalık ya da  engelli olmamakla tanımlanabilecek bir değer değil, sağlık; fiziksel, psikolojik ve sosyal tam bir ‘’iyilik hali”dir. Dolayısıyla bugün sağlık iletişimi dediğimizde “hastalıkların önlenmesi” amacı yerini  “sağlığın desteklenmesi ve yaşam kalitesi’’nin yükseltilmesi hedefine bırakmıştır.  Bu değişim iletişimin kaçınılmaz biçimde önem kazanmasına neden olmuştur.  Sağlığın desteklenmesi ya da geliştirilmesi sürecinde sağlığın öznesi artık tek başına hekimler ya da diğer sağlık çalışanları değildir.  Toplum ve bireyler sağlığın asıl kaynağıdır.  Tıp bilimi ve eğitimi insanların davranışlarını, sağlıkla ilgili seçimlerini ve sağlık politikalarını dikkate almak zorundadır. Bu yapısal dönüşüm içinde sağlık daha fazla toplumun denetiminde olmalıdır. Bu durum artık her düzeydeki sağlık çalışanlarının toplumla, kurumlarla ve bireylerle iletişiminin her zamankinden daha farklı olmasını gerektirmektedir.
 
Toplum sağlığı açısından sağlık iletişiminin önemi nedir?
Toplumda sağlıklı yaşam biçiminin yaygınlaşması için bireylerin bunu benimsemelerine ve yaşam biçimine dönüştürmeleri, bir dizi davranış̧ değişikliğine dayanmaktadır. Davranış değişikliği yaratmak zaman alan bir süreçtir. Reçete yazmak ya da çeşitli tedavi yöntemlerini uygulamakla gerçekleşmez. Örneğin; çevre sağlığı, işçi sağlığı gibi konularda yasal düzenlemeler çok işlevsel olmakla birlikte tek başına yeterli değildir, bunun önemi, yararlı sonuçları topluma ve bireylere anlatılarak ikna edilmelidir. Sağlıklı davranışların yaygınlaşabilmesi toplumun ve bireylerin benimsemesi ile mümkündür. Bu noktada sağlıkla ilgili tüm mesajların topluma kolay algılanabilir ve anlaşılır biçimde, bilgi gereksinimlerini karşılamayı sağlayan bir dille en uygun içerik ve yöntemlerle iletilmesi önemlidir.

Toplumun sağlıkla ilgili konularda duyarlılığını artırmayı ve en temel sağlık bilgilerinin yaygınlaştırılması doğru bir sağlık iletişim stratejisi kullanılarak gerçekleştirilebilir. Örneğin AIDS konusunda toplumun duyarlılığını artırmak için temel bulaşma ve korunma yollarına ilişkin bilgilenme iletişimin temel amacıdır. Ya da sigara bırakma ile ilgili düzenlenecek kampanyalar sigara kullanmanın karşısında bir toplumsal duyarlılık oluşturmayı amaçlayarak sonuca ulaşmalıdır. Burada özellikle söylememiz gereken önemli bir nokta var, genel olarak sigaradan toplumu koruma ile ilgili iletişim kampanyaları bireylerde bir korku dalgası yaratarak sigara kullanmaya ilişkin duyarlık yaratmayı hedeflemektedir. Bu noktada vurgulanması gereken önemli bir konu var, sigara reklamları yasaklandığı için sağlık iletişimi faaliyetleri daha rekabet edebilir bir zeminde sürdürülmektedir.  Ancak özellikle bebeklerin anne sütü ile beslenmesine ilişkin alışkanlık yaratmaya yönelik sağlık iletişimi kapsamında pek çok kampanya yürütülmektedir. Bu kampanyalar hazır bebek mamaları ve ek besinlere yönelik pazarlama faaliyetlerinden daha etkin olmak zorundadır. Çünkü farkındalık ve duyarlılık yaratmak uzun soluklu bir çalışma gerektirir. Bu kimi zaman maliyetleri artırsa da ilerleyen zamanda daha kalıcı sonuçlara ulaşmayı sağlar. Topluma yönelik sağlık iletişimi çalışmaları, bilgilendirmeye ve davranış̧ değişikliğine yöneliktir. Burada sivil toplum örgütlerinin desteği de çok önemlidir. 



Hastaneler, sağlık iletişimini nasıl değerlendirmelidir?
Hastaneler sağlık iletişiminden çeşitli boyutlarıyla yararlanabilirler. Halkla ilişkiler ve hasta hakları birimleri aracılığı ile hastaları yüz yüze bilgilendirme ve tanıtım faaliyetlerinin yanı sıra, web ve akıllı telefon uygulamaları, sosyal medya olanaklarından yararlanabilirler. İletişim yaşamın akışı içinde hepimizin ihtiyacı, sağlık çalışanları ve hastalar ile hasta yakınları arasında köprü kurarak karşılıklı anlaşılabilirliği arttıracağından, Malpraktis’ten tutun da çeşitli maliyetleri azaltması açısından etkili ve gerekli. Sağlık çalışanlarının lisans eğitimleri içinde özellikle sağlık iletişimi en azından bir ders olarak yer almalıdır.  Hastanelerde zaman zaman sağlık iletişimi eğitim programları düzenlenerek konu gündemde tutulmalıdır. 
 
Medyadaki sağlık haberleri nasıl olmalıdır? Medyanın sağlık iletişimindeki rolü nedir?
Medyanın bütün çeşitleri içinde sağlık iletişimi sorumluluk içermelidir. İletilecek bilgi, çeşitli sağlık uygulama ve tedavi önerilerinin hastaların haklarını ihlal edebilme olasılığı yüksektir. Son yıllarda televizyonlarda giderek popülaritesi artan doktor ve sağlık programları bu kapsamda pek çok kötü örnekle insanları etkilemekte ne yazık ki... Özellikle görsel medyada sağlık iletişiminin etkin ancak doğru olmayan bir biçimde kullanıldığına tanıklık ediyoruz. Özellikle ev kadınlarını hedefleyen programlarda iletilecek bilginin bütün aile bireylerini etkileyeceği hiç bir zaman unutulmamalı. Sorumluluk altı kalın kalın çizilmesi gereken duyarlıkların başında geliyor.

Sağlık alanındaki gelişmeleri değerlendirdiğinizde, sağlığın geleceği açısından sağlık iletişiminin önemi nedir?
Son yıllarda sağlık iletişiminin teknolojinin de gelişmesi ile birlikte konvansiyonel iletişimin dışına çıkması söz konusu. Özellikle dijital sağlık ve sosyal medya uygulamaları, çeşitli sektörlerde ve çeşitli hedeflere yönelik olarak sağlık iletişiminin boyutlarını genişleterek bambaşka bir yapı ortaya koymuştur. Bu durum biraz daha geliştikçe ve benimsendikçe sağlık iletişimi açısından bir fırsat ve sağlığın geliştirilmesi için hızlı bir değişim olarak kabul görecektir. 
‘’Sağlık İletişimi’’ konusuyla ilgili son olarak eklemek istedikleriniz neler?
Sağlık iletişimi ülkemizde önemi yeni fark edilmeye başlanan bir alan, doktor, hasta, medya çalışanları, sağlık alanında eğitimci olan herkesi kapsıyor.  Teknolojinin de desteği ile vazgeçilmez olma yönünde bir ivme kazandı. Sağlık okur-yazarlığını da içine alacak bir biçimde özellikle iletişim fakültelerinde ana bilim dalı olmayı, disiplinler arası araştırmalarla desteklenmeyi hak ediyor.   

Hablemitoğlu Ankara Enstitüsü’nü hablemitoglu.net web sitesinden, @hablemitoglu_ae Twitter hesabından ve facebook.com/HaEnet sayfası üzerinden izleyebilirsiniz.
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge