Ana içeriğe atla

AFAZİK HASTALARLA KARŞILAŞIR MISINIZ?

Nörolojik bir tablo olarak aniden ortaya çıkan Afazik hasta, beynin belli bölgelerinde görülen bazı sorun sonucunda güçlük yaşayabilir.

Beyin de kanama, tıkanma veya travma gibi aniden gelişen nörolojik durum ile hasta kendisini Nöroloji yoğun bakımında bulur. Çoğunlukla hareket bozukluğu (felç) eşlik eder. 
Afazik hasta, beynin belli bölgelerinde görülen bazı sorunlar sonucunda iletişimde güçlük yaşar.

Yetişkinlerde görülen ve iletişim sorununa yol açan Afazi, bireyin kendisi ve çevresiyle dengeli ilişki kurma ve sürdürmesine engel olur. Beyin hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkan lisan bozukluğu olan Afazi, önceden normal olan fonksiyonların bozukluğu sonucu oluşur. 

Konuşma Sol Hemisfer İşi
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Nörolojik Konuşma Bozuklukları Fzt. Uzmanı Dr. Çiğdem Gülerman, şunları söyledi: “Depresyon değildir, kişi bunu hissetmez. Nörolojik bir tablo olarak aniden karşımıza çıkar. Ancak durumun getirdiği hayattan kopma ve yetersizlik sonucunda depresyon oluşabilir. Tedavi başarısı için kişinin motivasyonu, ailenin sağlıklı desteği önemlidir. Afaziler, çocukluk afazisi şeklinde nadiren, kafa travmaları sonucu her yaşta, hipertansiyona bağlı hemoraji sebebiyle ileri yaşlarda, daha ziyade kalpteki problemlerden kaynaklanan emboliye bağlı olarak ve diğer benzer durumlarda ileri yaşlarda görülür. Bu fonksiyonlar; beynin dominant yarımküresinde yer alan özel merkezlerde ve bu merkezler arasındaki bağlantı yollarında gerçekleşir. Büyük çoğunlukla, lisan fonksiyonları sol beyin yarımküresindeki alanlarda gerçekleşir. Sağ elini kullananların hemen hepsinde, sol elini kullananların da, yine yarısından fazlasında sol beyin yarımküresi dominanttır. Hareket kontrolü açısından çapraz bir durum söz konusudur. Sol beyin yarısında oluşan lezyon sonucunda sağ beyin yarısında kuvvet kaybı (felç-inme) ve konuşma bozukluğu (afazi) görülür. 

Afazi Testi ile özel koşullar dikkate alınarak yapılması gerekiyor. Afazik hastaların psikososyal problemlerinin kökeni, daha önceden her yönüyle normal yaşam sürdüren kişilerin birden bire hem fiziksel, hem de iletişimsel büyük bir yıkıma uğramalarıdır.” 

Sizin Zekanızın Hangi Yönü Daha Güçlü?
Gülerman, Dr. H. Gardner tarafından yapılan çalışma hakkında şu bilgileri verdi: “Bir çok insanın eskiden beri odaklanmış oldukları mantıksal zekadan, matematik ve fende başarılı olmamıza yarayan şablonları tanımlamamıza, mantık ve tümden gelim algısı için gerekli olan zekadan daha fazlası olduğunu tespit etti. Mantıksal zeka IQ testleriyle ölçülebilen zekadır ve onlarca yıldır zeka olarak anılan tek eğilim budur. Dr. Gardner, zekayı farklı görmüş ve mantıksal zekanın yanı sıra altı adet başka zeka türü tanımladı. Bu zeka türlerinden dört tanesi şöyledir; yazı yazmamızı, iletişim kurmamızı, diğer dilleri iyi öğrenmemizi sağlayan sözel dilsel zeka; sesleri, perdeleri, ritimleri algılamamızı ve beste yapıp müzikte başarılı olmamızı sağlayan müzikal zeka; bedenimizi ve kas sistemimizi becerikli bir biçimde dansçılar, sporcular, jimnastikçiler gibi kullanmamızı sağlayan bedensel-kinestetik zeka; alanlardaki kalıpları tanımaya ve alanı yaratıcı biçimde kullanmaya yarayan görsel-mekansal zekadır. Mimarlar, inşaatçılar, geometride başarılı olanlar ve görsel sanat yaratıcılarının çoğu görsel-mekansal zeka kategorisindedirler. 

Müzik Daima Yanınızda
Dr. Gardner tarafından tanımlanan diğer iki zeka türü ise, diğerlerinin eğilimlerini, motivasyonlarını ve arzularını anlamamızı sağlayan kişilerarası sosyal zeka ile kendi eğilim, motivasyon ve arzularımızı anlamamıza yarayan kişisel içsel zekadır. Bu zeka türleri sosyal dünyada bize yol gösteren çok önemli rehberlerdir. Şu an bu satırları okurken sözel-dilsel zekanızı kullanmaktasınız. Zeka türlerinden hiçbiri diğerleri olmadan varlık gösteremez. 
Örneğin şu an müzikhal zekanızı hiç kullanmıyormuşsunuz gibi gelse de, müzikal yetenek, dili kullanmak ve anlamakla ilintilidir, çünkü dil; ritim algısı, işitsel yetenek, sözel ifade ve dinlemeyi gerektirir. Bir şey okurken sayfaya yazılmış sözcükleri deşifre edip ne anlattığıma, ne tasarlayıp neyi anlamanızı istediğime karar verirken kişiler arası sosyal zekanızdan faydalanıyorsunuz. Ayrıca karşılık vermek, tepki göstermek ve okuduklarınız arasından geçerek kendi tavırlarınızı hissetmek için de kişisel zekanız işbaşında oluyor.”


Kaynaklar: 
Alexander MP,Lo Verme SR Aphasia after left hemispheric intracerebral hemorrhage. 
Crosson B.Subcortical functions in language.
Luria,A.R. Traumatic Aphasia.Ojemann GA, Whitaker HA.Language localizationand variebility.
Prof.Dr.O.Tanridag Afazi
.

Doğru, etik ve tarafsız haberciliğin adresi Med-Index : www.med-index.com Mutlaka ziyaret edin!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge