Ana içeriğe atla

TÜRKİYE’DE AİLE HEKİMLERİ ACİLDE NÖBET TUTMAK ZORUNDA MI?

Aile hekimlerine son dönemde getirilen nöbet tutma zorunluluğunun büyük bir tepki ile karşılandığını belirten Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu ikinci Başkanı Dr. Akif Emre Eker, "Aile hekimlerinin yurt dışında nöbet tutuğu konusu gündeme getiriliyor. Farklı ülkelerde farklı uygulamalar var. Aile Hekimleri kendi mekânlarında veya icapçı nöbeti tutabiliyorlar. Bizdeki gibi bir başka kurumda yani 2. ya da 3. basamak hastane acillerinde nöbet uygulaması yok. Ayrıca İcap nöbetlerinde gitmiş oldukları hastalarından kişi başına 63 Euro ücret ödendiği Hollandalı yetkililerce ifade edildi. Bizdeki üstelik hastane acilinde tutulan bir nöbetin saatlik ücreti komik sayılabilecek rakamlarda” diyor.

Yapılan araştırmalara göre Acil Tıp Derneği ninde açıkladığı gibiTürkiye’deki 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarına başvuranların yüzde 70-80’i aslında gerçek acil hasta değil. Bu durumun yol açtığı sorunları Med-Index’e anlatan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu ikinci Başkanı Dr. Akif Emre Eker, şu bilgileri verdi: “Bu durumun yol açtığı iki kötü sonuç var. İlki, gerçek acil hastaların değerlendirilmesi ve müdahalesi noktasında, acildeki hekim arkadaşlara sıkıntı yaratıyor. Gerçek acil hastaya ayırmaları gereken zamanı ve enerjinin çoğu boşa gidiyor. Ayrıca hem acil servise hemde acil servis çalışanlarına gereksiz iş yükü yoğunluğuna sebep oluyor. Hekimlerin mağduriyetine yol açıyor. Bu durumu aile hekimliğinin iyi işlemesi önleyebilir.” 

“Avrupa’daki Aile Hekimlerinin İki Katından Fazla Kişiden Sorumluyuz”
Ülkemizde bir aile hekimine düşen nüfusun ortalama 3650 -4000 arasında değiştiğini belirten Eker, Avrupa’daki uygulamalarda bir aile hekimine 1800-2000 arasında kayıtlı kişi düşüyor. Türkiye’deki aile hekimleri olarak Avrupa daki bir hekimin sorumlu olduğu nufusun iki katından fazla kişiden sorumluyuz. En kaba hesağla onlardan iki kat fazla enerji harcıyoruz. Tabii böyle bir iş yoğunluğu arasında poliklinik hizmeti vermek gerçekten sorun. Çünkü biz sadece tedavi edici hizmet yapmıyoruz. Aynı zamanda koruyucu hekimlik kapsamında bebek, çocuk ve gebe izlemleri, bağışıklama uygulaması yapıyoruz. Yapmamız gereken diğer hizmetler da günlük pratiğimiz içindeki işlerden. Birde görev tanımımıza girmeyen idarelerin üzerimize bindirdiği diğer görevlerde var.

“Gerçekten Acil Durumlar Dışında Sevk Olmadan İşlem Yapılmamalı”
Aile hekimliğinin en önemli görevlerinden biri kapı tutuculuk yani sağlıkla ilk temas noktası bunun yanında sevk zincirinin temelini oluşturması. İsteyen herkesin 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarına gitmemesi gerekiyor. Ancak aile hekimi onay verirse veya sevk etme ihtiyacı hissederse o şekilde servislere müracaat etmeli. Gerçekten acil durumlar dışında sevk olmadan kişilere işlem yapılmamalı. Acil servisler de yapılan tirajın günlük pratikte aile hekimleri tarafından yapılması sağlanmalı. Bu sağlandığı takdirde hem acillere hemde hastanelere binen yük azalacaktır. Avrupa’da bir kişi acil olmadığı halde acil servise gitmek istiyorsa, ya triaja taklır yada bunun için ekstra bir ücret ödemesi gerekir. Türkiye’de de bu veya benzer uygulama yapılabilir. 

Aile Hekimleri Yurt Dışında Nasıl Nöbet Tutuyor?
Yurt dışında aile sağlığı merkezinde diyelim ki 5- 10 hekim çalışıyor. Tam donanımlı bir merkez, mesai saati sonrasında bir hekim ‘’ icapçı nöbetçi’’ olarak kalıyor. 24 saat ASM’nin açık olması demek budur. Hekim telefonun ucunda hastalarını yönlendiriyor veya yardımcı oluyor. Ancak gerekli hallerde tedavisi için ASM ne gidebiliyor. Ülkemizde böyle bir sistem yok. Dünya’da en çok bilinen 911 hattına benzer bir şekilde, Nöbetçi olan hekime telefonda şikâyetler söyleniyor. O hekim hastayı anemnez dediğimiz sorgulama ile yönlendiriyor. Acile gitmesini gerektirmeyecek fakat müdahale edilecek bir durum olduğunda hekim müdahale ediyor. Kişi başına aldığı ücret ise 63 Euro.(bunun bir kısmını sigorta şirketleri bir kısmını kişi ödeyebiliyor) Türkiye’de aile hekimleri Evde bakım birimlerinin yeteri kadar yaygınlaşması sebebiyle ev ev dolaşıp hastalara baksa da bununla ilgili ekstra ücret yok. Avrupa’daki hekim bu işi severek yapıyor. Türkiye’de hasta başına 63 Euro değil hastalar içinmesela 50 TL ücret verilse birçok hekim icapçı nöbet tutar. Acillerin yükü de azalır. Ama bizdeki nöbet gönüllülük değil, zorunluluk mesasına göre.

“10 Saat Nöbet Tut 60 TL Kazan”
Bizde zorlama ile acil nöbeti tutturuyorlar. Saatlik ücreti 6 TL 8 kuruş, 10 saat nöbet tutulduğunda alınan ücret 68TL. Acilde nöbet ile icapçı nöbet arasında çok büyük fark var. Aile hekimlerinin yönetmeliğinde şu yazıyor; “aile hekimleri yerinde hizmet verir. Bizim yerimiz ASM iz. Oysa ”Aile hekimleri ASM dışında, hastanede nöbet tutması için görevlendiriliyor. Ücretlendirilirken hastane hekimlerinin nöbet ücretinden almıyor, hastane döner sermayesine katkı yapmasına rağmen döner sermayeden yararlanamıyor. Sadece saatlik 6 TL 8 Kuruş ücret veriliyor. 

“Acil Hizmetleri Bir Tıp Disiplinidir”
Hekim baktığı hastalardan, yapmış olduğu işlemlerden, istemlerden hastaneye döner sermayesine girdi sağlıyor. Havuza para toplanmasına katkı sağlıyor ama toplanan paranın dağıtımından yararlanamıyor.
Peki, bu hekim bu kadar yoğun çalışma temposunda hata yaparsa ne olacak? Acil hizmetleri ayrı bir tıp disiplinidir. Tıp fakültelerinde acil rotasyonu yapıp sadece 2 ay staj gören bir hekimi, yoğun bir acil serviste çalıştırırsanız sorunlarla karşılaşırsınız. 

Acillerin Yoğunluğu Nasıl Çözülür?
Acil servislerde sorunların çözümlenmesi için, sevk zincirinin zorunlu hale gelmesi gerekiyor. Hastanelerde mutlaka triaj sistemi kurulmalı. Gerçek acil olmayan hastaların ayrılarak, aile hekimleri ya da polikliniğe yönlendirilmesi gerekiyor. Israrla tedavi almak isteyenlere ekstra bir bedel ödemesi karşılığında bu hizmet verilmelidir. Bu durumun mevzuatlarla düzenlenmesinde gerekiyor.”

Doğru, etik ve tarafsız haberciliğin adresi Med-Index : www.med-index.com Mutlaka ziyaret edin!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge