Ana içeriğe atla

SAĞLIKTA ŞİDDETE KADIN ELİ DEĞMELİ - 2

Kadın sağlık çalışanları yaşanan şiddet olaylarına nasıl bakıyor ve çözüm önerileri ne? Sağlıkta şiddet haber dosyası ile bu alanda yapılacakları ilk kez farklı bir bakış açısı ile ele alıyoruz.

Kadın üretkenliktir, berekettir. Kadının elinin değdiği yerler, güzelleşir. Her şeyde olduğu gibi sağlıkta şiddet konusunda da kadınların farklı bakış açıları ve çözüm önerilerinin etkisi olacaktır. Med-Index olarak dosya haber çalışması ile konuya dikkat çekerek, kadın sağlık çalışanlarının görüşünü almaya devam ediyoruz. 

Şiddet Buraya Kadar Geldiyse Vay Halimize!
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan, konu hakkında şunları söyledi: “Son zamanlarda belli aralıklarla haberlerine denk geldiğimiz şiddet olaylarında mekan, hastaneler. Hastaneler ki, canımızı emanet etmeye gittiğimiz yerler, tedbirin peşinde koştuğumuz, hayatımızı garantiye almak için yapılabilecekleri sunan yer. Şiddet buraya kadar geldiyse vay halimize!

“Biz Sağlıkçılar Gün İçinde Bir İnsanın Kaldırabileceğinden Fazla Yükle Sınanıyoruz”
Hastaların ve daha çok yakınlarının içinde bulundukları keder ve çaresizlik içinde duygusal tepkiler vermesini anlıyorum. Elden bir şeyin gelmediği, belli ki zamanla yarışılan dakikalarda insan, çaresizliğinden sorumlu bir suçlu bulmak istiyor. Fakat biz sağlıkçılar da gün içinde bir insanın kaldırabileceğinden fazla yükle sınanıyor ve elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Çok sayıda hasta ve çok sayıda acı hikaye görüyor, onlarla yaşıyoruz. Dolayısıyla insanların, o acı içerisinde bile sağduyu sahibi olmaları ve öyle kalmaları gerekiyor. 

“Uzun Saatler Ayakta Çalışan ve Çok Sayıda Hasta Gören, Metabolizması Zorlanan Hekimlerimiz Şiddete Uğruyor”
Uzun saatler ayakta çalışan ve çok sayıda hasta gören, metabolizması zorlanan hekimlerimiz şiddete uğruyor ve bu genelde acil servislerde oluyor. Zamanla yarışılan ve çaresizlik barındıran yerde. Burada biz hekime düşen hasta yakınını anlamak, sakinliğimizi korumak iken hasta yakınına düşen de, hekime olan muhtaçlık durumunu anlaması. 

Hekime Zarar Vermeniz Hastanıza Zarar Vermenizdir
Bir hekime zarar verdiğinizde en başta kendi hastanıza yardım etmemiş, onun tedavisini sekteye uğratmış oluyorsunuz. Bir sorun mu yaşanıyor, hemen kriz yönetimi mantığıyla bakmalısınız. Yani; önce sorun çözülür, sorun kaynağıyla ilgili işlemler en sona bırakılır. Eğer hekim tarafından haksız, yanlış bir müdahale ve tavır görüyorsanız, işine engel olmadan ve o an orada bulunma şanssızlığını tadan diğer insanlara zarar vermeden gerekli şikayetlerde bulunursunuz. 

Güvenlik Görevlileri Yerine Psikologlar Olmalı
Bilincin oturması gerekiyor. Bunun için de son derece açık ve aydınlatıcı kamu spotları hazırlamanın tam zamanı. Hatta hastanelerde bu tür durumlarda müdahale etmek üzere iri yarı güvenlikler değil, psikologlar olması da başka bir çözüm olabilir. 

“Erkek Sağlıkçıyla Kadın Sağlıkçı Arasında Bir Fark Yok”
Sağlık emekçilerine şiddet başlığı altında 'kadın sağlıkçılara şiddet' diye bir ayrıştırmayı doğru bulmuyorum. Erkek sağlıkçıyla kadın sağlıkçı arasında bir fark yok. Dolayısıyla pozitif ayrımcılığa da gerek yok. Fiziksel şartlar nedeniyle kadına karşı daha kolay kabalaşan ve güç gösterisi yapan insanlar bulunuyor, bu bir gerçek. Fakat erkekler de bizimle aynı mağduriyeti yaşıyorlar. 

“Hastalar ve Yakınları Bizim Ne İçin Orada Olduğumuzu Unutmasınlar”
Mesleğimizi icra ederken nasıl doktor seçiminde cinsiyet fark etmiyorsa yaşanan sorunda da cinsiyet fark etmiyor. Yani kadının korunmaya daha muhtaç, daha zavallı durumda olduğu konusunda böyle düşünenlerle hem fikir değilim. Sadece o anda kadın ya da erkek hekimi korumak ya da durumu yatıştırmak için kullanılan yöntemde de bir şiddet havası olması durumu içinden çıkılmaz bir hale getirebiliyor. En büyük görev elbette hastalara ve yakınlarına düşüyor, sağduyularını kaybetmesinler, metanetlerini korusunlar ve bizim ne için orada olduğumuzu unutmasınlar. Zamanla yarışırken bize destek olsunlar ki hayat kazansın!”
Doğru, etik ve tarafsız haberciliğin adresi Med-Index : www.med-index.com Mutlaka ziyaret edin!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge