Gelecekte yararlı bakterilerin nasıl ilaç olarak kullanılabileceğinin tartışıldığını belirten Probiyotik ve Prebiyotik Derneği Başkanı Doç. Dr. Tarkan Karakan, yararlı bakteriler olan probiyotik bakterilerin, tedavilerin hızlanmasında etkili olacağını böylece sağlık harcamalarının azalacağını belirtti.
Bakterileri zararlı olarak tanıyoruz ama vücudumuzda hem zararlı hem yararlı bakteriler birlikte yaşıyor. Yapılan araştırmalarda son 5-10 yıl içinde hem ABD hem de Avrupa’da probiyotik bakterilerin faydalı olduğu anlaşıldı. Süt ürünlerinde özellikle yoğurda katılarak ya da hazır tablet ve toz şeklinde ülkemizde de gündeme gelmeye başladı.
Bakterileri zararlı olarak tanıyoruz ama vücudumuzda hem zararlı hem yararlı bakteriler birlikte yaşıyor. Yapılan araştırmalarda son 5-10 yıl içinde hem ABD hem de Avrupa’da probiyotik bakterilerin faydalı olduğu anlaşıldı. Süt ürünlerinde özellikle yoğurda katılarak ya da hazır tablet ve toz şeklinde ülkemizde de gündeme gelmeye başladı.
Laktobasiller ve bifidobakteri bu iki grup bakteri en yararlıları olduğunu belirten Probiyotik ve Prebiyotik Derneği Başkanı Doç. Dr. Tarkan Karakan şu bilgileri verdi: “Bunlar bebeklerin anne sütünü emerken bağırsaklarına ilk yerleşen bakteriler oluyor. Bunlar bebekleri değişik hastalıklardan koruyor. Ama çevresel faktörlere, genetik yapımıza kötü beslenme o bakterilerin yaşamasına izin vermeyebiliyor. O zaman hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Çağımızın hastalığı olan alerji ile bağırsağımızda yaşayan bakteriler arasında bağlantı var.
“Sezaryenle Doğan Çocukların Bağırsaklarında Daha Az Yararlı Bakterilere Rastlanıyor”
Çocuklarda alerjik hastalıklar ve bronşit çok yaygınlaştı. Sezaryenle doğum ve normal doğum yapan annelerin bebekleri karşılaştırıldığında, sezaryenle doğan çocukların bağırsaklarında daha az yararlı bakterilere rastlanıyor. Alerjiye yatkınlık emzirme süresiyle bağlantılı oluyor. Anneden ilk alınan süt çok değerli, onun içinde bu yararlı bakteriler var. Sezaryenle doğan bebeklerde emzirmede gecikme ve anestezinin etkisi oluyor.
“Probiyotikler Sağlık Harcamalarının Maliyetini de Azaltacak”
Tıp doğal tedavilere geçiyor. ABD Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere birçok ülke probiyotik çalışmalara yöneldi. Probiyotik Derneği kurduk ve Sağlık Bakanlığı ile ortak çalışmalar yapmak istiyoruz. Bu durum sağlık harcamalarının maliyetini de azaltacak.
“Bağırsak İltihaplarına ve Diğer Hastalıklara Karşı Probiyotik Tedavi”
Hijyen hipotezine göre temiz olmak aslında sanıldığı kadar da iyi değil. Aşırı titiz steril ortamda yetişen çocuklarda alerjik hastalıklar görülebiliyor. İnsanlar mikroptan korunurken alerjik hastalıklarda patlama oluyor. Probiyotikler burada devreye giriyor. Erken doğmuş prematüre bebeklere bile probiyotik tedavileri ülkemizde de uygulanıyor. Bağırsak iltihaplarına ve diğer hastalıklara karşı koruyucu etkisi görüldü. Erişkinlerde ise beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmesi gerekiyor. Sebze ve meyve gibi lifli yiyecekleri tükettiğimizde bağırsaklarımızdaki yararlı bakteri sayısı artıyor. Türk insanı olarak probiyotik konusuna yabancı değiliz. Bugün yediğimiz yoğurt atalarımızın annelerimizin yaptığı yoğurtla alakası yok. Market yoğurtları uzun süre raflarda kalsın diye içine konulan maddeler nedeniyle yararlı bakteri sayısı azalıyor. Batı tarzı beslenme nedeniyle hastalıklara ve alerjik hastalıklara daha yatkın hale gelmiş olduk.
“Kefirin İçinde 15 Çeşit Mantar ve Bakteri Var”
İtalya ve Fransa bu konuda lider ülkeler ve çok çeşitli probiyotik ürünleri var. Avrupa’da bunlar rutin olarak tüketiliyor. Mesela kefirin içinde 15 çeşit mantar ve bakteri var. İçindeki karışım değişebiliyor. Yavaş yavaş probiyotikler Türkiye’ye de girmeye başladı.
“Ameliyatlardan Sonra Enfeksiyonları Azaltmak İçin Kullanılıyor”
Probiyotikler bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Bir kişi yılda 7 defa soğuk algınlığıyla karşılaşırken bu oran 2-3’e düşüyor. Bir yere seyahat ettiğinizde ishali önlemek ve ishal olduktan sonra da çok yararlı oluyor. Ameliyatlardan sonra enfeksiyonları azaltmak için kullanılıyor. Ağızdan tablet ya da yiyecek şeklinde de alınan probiyotikler, zatürree ve yara yeri iltihabını azaltıyor.
“Hücre Sayımızın 10 Kat Daha Fazlası Bakterilerle Yaşıyoruz”
Obezite çağımızın sorunu ve bağırsaklarımızdaki bakteriler kilo aldıkça değişime uğruyor. İnsanlar kilo aldıkça zararlı bakteriler hakim hale geliyor. Ne kadar çok yararlı bakteri varsa kilomuzu daha rahat koruyabiliyoruz. Probiyotiklerin şeker hastalığında ve kan yağlarının düzensizliğinde de etkisi olduğu belirlendi. Vücudumuzda toplam hücre sayısı 10 üzeri 14 bakteri sayısı 10 üzeri 15. Yani hücre sayımızın 10 kat daha fazlası bakterilerle yaşıyoruz. Gelecekte yararlı bakterilerin nasıl ilaç olarak kullanılabileceği tartışılıyor.”
“Direnç O Kadar Fazlalaştı Ki Kullanılacak Antibiyotik Bulunamıyor”
Gereksiz antibiyotik kullanımının ve yanlış beslenmenin yararlı bakteri sayısını azalttığını hatırlatan Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroentoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr.Hakan Alagözlü, Kadınlarda çok yaygın kullanılan idrar yolu için antibiyotikle ilgili bir çalışma yapılmış. Bu çalışmaya göre antibiyotiği 2-3 gün kullanan kadınlarda direnç 6-7 aya kadar uzayabiliyor. Direnç o kadar fazlalaştı ki kullanılacak antibiyotik bulunamıyor. Tükenme noktasına geldi.
“Probiyotik Tabletler Erken Doğmuş Bebeklerde Kullanılacak Kadar Güvenli”
Probiyotik yoğurtların fiyatı diğer yoğurtlara göre pahalı. Marketlerdeki ürünlerin içinde bakteri yaşıyor mu yaşamıyor mu bilemiyoruz. Biz tabletleri öneriyoruz ancak SGK bunu ödemiyor. Günde bir adet alınan probiyotik tabletleri, kanser hastaları da sağlıklı insanlarda rahatlıkla kullanabilir. Bu tabletler erken doğmuş bebeklerde kullanılacak kadar güvenli” dedi.
Yorumlar