Ana içeriğe atla

HEPATO GASTROENTEROLOGLAR ANTALYA’DA BİR ARAYA GELECEK

Bu yıl 7.’si gerçekleştirilecek olan Hepato Gastroenteroloji Kongresi 29 Eylül - 3 Ekim 2010 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilecek.

7. Hepato Gastroenteroloji Kongresi bu yıl 29 Eylül - 3 Ekim 2010 tarihleri arasında Hepato Bilio Pankreatoloji Derneğinin (HEBİPA) önderliğinde, Euroasion Gastroenterological Association, Gastrointestinal Motilite Derneği, Viral Hepatitle Savaşım Derneği, Gastrointestinal Endoskopi Derneği, Gastrointestinal Onkoloji Derneği, Türk Japon Üniversiteliler Derneği ve Probiyotik Prebiyotik Derneğinin katılımları ile Antalya’da yapılacak. Hepato Bilio Pankreatoloji Derneği (HEBİPA), Gastroenteroloji ve Hepatoloji alanlarında bilimsel faaliyetlerde bulunuyor.
Her yıl uluslararası katılımlı kongreler düzenlediklerini kaydeden Avrasya Gastroenteroloji Derneği Genel Başkanı ve HEBİPA Genel Sekreteri Prof. Dr. Hasan Özkan, bölge toplantıları yaptıklarını ve başarılı gastroenterologlara yurt dışı eğitim bursları verdiklerini belirtti. Bu arada önümüzdeki yıl Rusya’nın Özerk Cumhuriyetlerinden olan Tataristan’ın başkenti Kazan’da 12. Uluslararası Avrasya Gastroenteroloji Kongresini yapacaklarını da belirtti. 4 yıllık bir uğraşı sonucu böyle bir kongrenin gerçekleştirilmesi başarısının sağlandığını belirten Prof. Dr. Hasan Özkan tüm meslektaşlarının Türkiye’nin önderliğinde yapılacak olan bu toplantıya katılmalarını beklediklerini ve herkesi davet ettiklerini söyledi.
Prof. Dr. Özkan ayrıca şunları kaydetti: “Video Maraton her yıl kongremizin en renkli bölümlerinden biri oluyor. Bu yılda da Video Maratona geniş bir zaman ayrıldı. Birbirinden değerli öğretim üyelerimiz geniş bir kadroyla panelist olarak Video Maratona destek verecekler. Gastrointestinal endoskopiyle ilgili olarak teorik konferansların yanı sıra böyle canlı sunumların son derece yararlı olduğu kongrelerimizde sürekli olarak gözlemliyoruz. Video Maratonda bir yıl boyunca karşılaştığımız ilginç olguları, uyguladığımız yeni teknikleri meslektaşlarımızla paylaşma ve fikirlerini alma imkanımız oluyor.”

Erişkin gastroenterologu olmak için 6 yıllık temel tıp eğitiminden sonra 5 yıl süreyle İç Hastalıkları Uzmanlık eğitimi aldıktan sonra Gastroenteroloji Yan Dal eğitimine başlanabildiğini dile getiren Prof. Dr. Özkan, Gastroenteroloji eğitiminin 3 yıl sürdüğünü ve eğitimi tamamlayanların gastroenterolog olmaya ve bu unvanı kullanmaya hak kazandığını sözlerine ekledi.

Gastroenteroloji ve Hepatoloji
Gastroenterolojinin, sindirim sistemi hastalıkları bilimi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Özkan, diğer bir deyişle yemek borusu, mide, ince ve kalın barsaklar, anal kanal, pankreas ve safra kesesi ve yolları hastalıkları gibi çok sayıda karın içi organı ilgilendiren bilim dalı olduğunu dile getirdi. Gastroenterolojinin bir alt dalı olan Hepatolojinin de karaciğer hastalıkları ile ilgili bilim dalı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özkan, “Sindirim sistemi hastalıkları içinde karaciğer hastalıkları özel bir grup oluşturuyor. Karaciğerin akut hastalıkları (Alkolik, viral, toksik vs) yanı sıra kronik hepatitler ülkemizde sık görülen önemli ve ciddi hastalıklar arasında alıyor. Kronik Hepatit B, D veya C'ye bağlı kronik hepatitler ve bunlara bağlı karaciğer sirozu veya karaciğer kanseri (HCC) erken tanı ve tedavi ile daha iyi sonuçlar alınan hastalıklar” dedi.

Kronik Karaciğer Hastalıklarının En Önemli Nedenleri
Ülkemizde kronik karaciğer hastalıklarının en önemli nedenleri geçirilmiş Hepatit B, Hepatit C ve Hepatit D olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, “Bu hastalıkların nedeni olan virüsler; kan nakli ile, cerrahi girişimler veya injeksiyonlar aracılığı ile, eşler arasında seksüel yolla, hasta anneden çocuğa doğum sırasında veya yakın temas sonucu aile ve okul ortamında kişiden kişiye bulaşabilir. Bu hastalıklar sarılık yaparak veya çoğu zaman olduğu gibi sarılık yapmadan geçirilen akut bir hastalığı takiben yıllar sonra ortaya çıkabilirler” diye konuştu.

Kronik karaciğer hastalıkları bir süre sadece yorgunluk, halsizlik gibi belirgin olmayan şikâyetlerle seyrettiğini dile getiren Prof. Dr. Özkan, hastalık ilerleyince değişik derecede karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri veya portal hipertansiyon belirtileri ortaya çıkabildiğini vurguladı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge