Ana içeriğe atla

GSM OPERATÖRÜ YÖNETİCİSİ GÖZÜYLE MOBİL SAĞLIK NEREYE GİDİYOR?

Teknolojinin  ivmelendirmesiyle mobilitenin dönüşümde önemli bir bölümü oluşturduğunu belirten Avea Kurumsal İş Çözümleri Departman Müdürü Murat Erim, “Artık kitlesele yönelik standart olmayan kişiye özel hizmet söz konusu. Kurumlar için iş yapma şekillerinin evrimleşmesinde mobilite etkileri çok daha somut” dedi. 

Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Digital Health Summit 2014 İstanbul Park Bosphorus Hotel’de gerçekleştirildi.  

İçinde bulunduğumuz dönemi en iyi tanımlayan kelime dönüşüm. Kişiler, toplum ve elbette iş yapma biçimlerinde temel dönüşümler yaşanmakta. Bu dönüşüm teknolojinin de ivmelendirmesiyle neredeyse her şeyi zaman ve mekan bağımsız hale getiriyor. Mobilitenin bu dönüşümün önemli bir bölümü olduğunu belirten Avea Kurumsal İş Çözümleri Departman Müdürü Murat Erim, “GSM Operatörü Yöneticisi Gözüyle Mobil Sağlık”  başlıklı sunumunda şunları söyledi: “Artık kitlesele yönelik standart olmayan kişiye özel hizmet söz konusu. Kurumlar için iş yapma şekillerinin evrimleşmesinde mobilite etkileri çok daha somut. Mobilite sayesinde her yerden her zaman erişilebilir olan kişiler sürekli "iz bırakıyorlar" ve bu bilgi artık toplanıp işlenebilir hale geldi. Avea bu dönüşümde yerini farklılaşan kurumsal ürün ve çözümleriyle yerini alarak kurumlardaki mobil dönüşüme eşlik etmekte.”

Avea Kurumsal İş Çözümleri Departman Müdürü Murat Erim,  konu ile ilgili soruları yanıtladı.

GSM Operatörü Yöneticisi Gözüyle Mobil Sağlık nasıl olmalı?
Hayatın doğasına uygun bir değişim olan mobilitenin yaygınlaşmasıyla artık kişiler iletişimi, bilgiyi ve eğlenceyi bir noktaya bağlı kalmadan yaşamak istiyor. Bu da hayatımıza cep telefonu ve mobil hizmetlerdeki penetrasyon (nüfuz etme) artışını, teknolojilerdeki gelişimi, içeriklerin zenginleşmesi  gibi sonuçları beraberinde getiriyor. 

Gelişen ve daha çok hayatımıza entegre olan teknolojinin etkilerini ve aynı zamanda sağladığı avantajları sağlık alanında da en etkin şekilde hissetmeye başladık. Özellikle M2M pazarında yaşanan hızlı yükselişiyle bu teknolojinin kullanıldığı tüm sektörlerde ciddi bir dönüşüm ve değişim olacak. Bu alanlardan biri de sağlık sektörü. 

Bugüne kadar sağlık sektöründe başlatılan mobil teknoloji uygulamaları; teknolojinin her gün değişen ve gelişen yönü ele alındığında aslında bu çalışmaların başlangıcı olarak bile ifade edilebilir. Tüm gelişmelere paralel olarak sağlıkta da mobil teknolojilerle birlikte yaşanan dönüşümün çok ciddi bir boyutta olacağını söyleyebiliriz.

Türkiye’de özel ve devlet sağlık kurumları ve sosyal güvenlik kurumları da bu dönüşüme yabancı kalmayıp buna uygun sistemleri destekler modeller üzerinde çalışıyorlar. Bugün Avrupa’daki en genç nüfusa sahip olan Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıl içerisinde Avrupa’daki en yaşlı nüfusa sahip ülkelerden biri olacağı gerçeğiyle yüz yüzeyiz.

Mobil sağlık alanında ne gibi gelişmeler olacak?
Akıllı teknolojilerin hayatın bu kadar içerisinde olduğu bir dönemde; insanların sağlık verilerini tek merkezden yönetme ve erişme talepleri son derece doğal. Dolayısıyla sektör bu yıl da; aynen geçtiğimiz yıl olduğu gibi, bu doğrultuda çözümler sunmaya devam edecek.  

Dijital sağlık uygulamalarının birkaç farklı boyutta toplum üzerinde etkileri görülebiliyor. Bir yanda kişilerin kendi sağlık tarihçelerini oluşturmaları mümkünken; diğer yandan sosyal güvenlik yapılarının orta ve uzun dönem maliyetlerinin düşeceği beklenmektedir. Özellikle kronik hastalık farkındalığı ve takibini mümkün kılan ‘teletıp çözümleri’ ile daha yüksek yaşam standartları oluşturulmaktadır. Böylece örneğin; tansiyon hastalarının düzenli ölçümleri olası sıkıntılara dair tıbbi indikasyonları içerdiğinde, doktor proaktif aksiyonlarla kişinin hastaneye gitmesine gerek duymadan durumu kontrol altına alabiliyor.

Kronik hastalık takibine oranla kullanımı çok daha kolay uygulamalarla kişiler günlük yeme alışkanlıklarından egzersiz tempolarına kadar pek çok farklı günlük aktivitesini takip edebiliyor.

Berg Insight raporuna göre 2012 yılında 1 milyon dolaylarında olan mobil teknoloji uyumlu sağlık cihazı sayısının, 2017’de 7.1 milyona çıkacağı öngörülüyor. 

Technavi, yaptığı araştırmaya göre 2010 yılında 1.7 milyar USD büyüklüğünde olan global mobil sağlık uygulamaları pazarının 2014 yılı itibariyle 4.1 milyar USD büyüklüğe ulaşmasını beklediğini açıkladı.  

Research2guidance araştırmasına göre 2015 yılında mobil sağlık uygulamalarını kullananların sayısı 500 milyonu aşacak...

Bu alanda dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
M2M uygulamaları yaygınlaşırken, mobil tabanlı servisler ise günümüzün en gözde trendlerinden biri haline geldi. Farklı sektörlerde yer alan büyük-küçük ölçekli şirketler, mobil uygulamaları, üretimden müşteriyle buluşmasına kadar uzanan geniş döngünün neredeyse her aşamasına entegre olmaya başladılar bile. Bunun da en önemli unsuru, başta sağlık, ulaşım, lojistik gibi farklı sektörlerde M2M uygulamalarıyla verimlilik artışı yakalanırken; müşteri memnuniyeti de artıyor.

M2M bizim de en iddialı olduğumuz alanlardan biri. Başta sağlık olmak üzere çok geniş bir yelpazedeki sektörlere yönelik geliştirdiğimiz uygulamalarla fark yarattık ve yaratmaya da devam ediyoruz. Sağlık alanında Türkiye’nin şimdiye kadar yapılmış en önemli projelerini hayata geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz.

Bu bağlamda; önümüzdeki dönemde de sağlık özelinde kişi ve kamu faydasına dair sonuçlar üretebilecek çözümleri doğrudan bireylere veya ilgili kurumlarla işbirliği halinde sunabileceğiz. Kronik hastalık takibi konusunda gelişen dünyayı takip ederek ürün yelpazesini genişletirken; işin kişisel boyuttaki uygulamalarını da çözüm ortaklarımızla artırmayı planlıyoruz. Bunların yanı sıra sağlık özelinde pek çok yeni teknolojiyi de ameliyathanelerden doktor kontrollerine, hastane otomasyonlarından tıbbi cihazların mobilitesine kadar inovasyon ve insana faydanın ön planda olduğu projeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz. 

Mobil sağlık alanında başarılı şekilde gerçekleştiren örnekler nelerdir?
Avea olarak hayata geçirdiğimiz proje ve çalışmalarımızdan kısaca bahsedecek olursam:

“Mobil Sağlık Platformu” adı altında topladığımız ve Türkiye’de mobil sağlık alanında birçok ilke imza atarak hayata geçirdiğimiz uygulamalarımız, servislerimiz ve projelerimiz bulunuyor. Bu hizmetlerimizle,  birbirinden farklı kategoride çeşitli servislerle hem bireysel hem de kurumsal müşterilerimize hizmet veriyoruz.

Bireysel müşterilerimiz için hayata geçirdiğimiz Aile Hekimi Sorgulama Servisi’ni kullanarak müşterilerimiz; aile hekimlerini kolayca öğrenebiliyor. Buna ek olarak, Sağlıklı Yaşam Paketleri ile Hamilelik, Annelik ve Diyabet gibi farklı sağlık alanlarına ait bilgileri SMS ile ceplerine sunuyoruz. 

Alo Doktorum servisi ile doktorlarımızı da cebe sığdırdık. AloDoktorum servisimiz ile müşterilerimiz Acıbadem Mobil doktorlarına anında ulaşıyor; sağlık konularında danışmanlık ve acil durumlarda anında yönlendirme alabiliyorlar. 

Özellikle gelişmekte olan ülkelerde sağlık hizmet altyapısı problemleri ve bunlardan kaynaklı aksamalar dünyanın gündeminde. Salgın hastalıkların tehlikeli boyutlara ulaşmasında erken tedbirlerin önem kazandığı günümüzde, mobil teknoloji yaygınlığı ile söz konusu problemleri çözme noktasında kullanışlı olabilir. AveaLabs bünyesinde yürüttüğümüz Mobil Tahlil Projesi, bu vizyonla kurgulanan bir proje.  UCLA’den Prof. Özcan işbirliği ile hayata geçirilen projede maliyetli tetkik cihazlarına  gerek kalmadan, mobil cihaza entegre edilen basit ve düşük maliyetli bir aparat vasıtası ile önemli tahliller yapılabiliyor. Telefonun fotoğraf çekme özelliği ve sunucu bazlı görüntü işleme yazılımları ile hayat bulan bu ürün sayesinde kırsal bölgelerdeki hastalara teşhis yapmak kolaylaşacak, ölümlü vakalar azalacak. 

AveaLabs’in Galatarasay Üniversitesi ile hayata geçirdiği benzer bir diğer projede ise çok kipli mobil sağlık uygulamalarını hızla geliştirmekte kullanılabilecek “yapıtaşı” yazılımlar oluşturuldu. Bu kapsamda kısa süre sonra çeşitli sağlık uygulamaları hızla yaygınlaşacaktır.

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri ile işbirliğimizden doğan Sağlık Takipçim Projesi, adı üzerinde, Türkiye’nin her yerinde sağlığın en yakın takipçisi oldu. Bu servisle kullanıcılarına bulundukları yerde yaptıkları tansiyon, şeker ve kilo ölçümlerini Eczacıbaşı güvencesiyle her an takip ediliyor. Kullanıcıların durumu hakkında düzenli bilgilendirme yapılıyor, acil hallerde ise ücretsiz ambulans ve yönlendirme sağlanıyor.

Acıbadem işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz “Mobil Sağlık Hasta Takip Projesi”, yüksek tansiyon, kronik kalp rahatsızlıkları, aritmi, koroner damar rahatsızlıkları olan veya diyabet hastalarının yanı sıra evde bakım gerektiren, taburcu edilen veya acil tıbbi yardım sonrası izlenmesi ve koruyucu kontroller yapılması gereken hastaların uzaktan takip edilebilmesini sağlıyor.

Son kullanıcılara sağlanan çözümlerin yanı sıra kurumların iş yapış biçimlerini değiştiren, verimliliğe ve maliyet yönetimine fayda sağlayan çözümlerle de sektöre fayda sağlanmakta. Sanovel ile hayata geçirilen “SanPad” projesiyle, sahadaki ilaç mümessilleri artık tüm sunumlarını ve saha yönetim otomasyonuna dair bazı özellikleri tablet uygulaması üzerinden yapabilmekteler. Bu sayede verimlilik artışının yanı sıra basılı materyallerin daha az kullanımı ile tasarruf sağlanarak çevreye duyarlı bir iş yapma biçimi de oluştu.




Yurt dışında sağlık sektöründe bu alanda uygulamalar nelerdir? Ülkemizle karşılaştırmasını yapabilir misiniz?
Mobil sağlık alanında en çok çalışma yapan operatörler Avrupa, Kuzey Amerika ve Uzakdoğu’da yer alıyor. Operatörlerin sunmakta olduğu servislerin geniş bir portföye yayılması, yeni teknolojilerin kullanılması, sağlık çözümleri için ayrı birimler oluşturulması konuya verilen önemi özetliyor. Devletin bu konuya teşvik verdiği ülkelerde bu hizmetler daha kolay ve yaygın şekilde sunulabiliyor, bu şekilde operatörlerin de işi kolaylaşıyor.

Yurt dışında sunulan servisler, ülkelerin kalkınmışlık düzeyine ve halkların ihtiyaçlarına göre çok farklılaşıyor. Örneğin, Afrika’da daha çok SMS üzerinden yürüyen bilgilendirici hizmetler sunuluyor; Kongo Cumhuriyeti’nde kadınlar, Mobile Midwife projesi ile sağlık konusunda tavsiyeler içeren SMS’ler göndererek bilgilendiriliyor.

Amerika ve Avrupa’da ise yaşlanan nüfusa bağlı olarak kronik hastalıklara ve ileri yaştaki kişilere hitap eden çözümler ön plana çıkıyor. AT&T, Orange, Telefonica gibi büyük operatörler uzaktan tansiyon ve şeker ölçümleri, ilaç hatırlatma kutuları, yaşlılara özel kolay telefonlar gibi hizmetleri yaygın olarak sağlıyor. Yurt dışında katıldığımız fuarlarda ve konferanslarda gördük ki dünyada sunulan birçok çözümü biz de Avea olarak müşterilerimize sunuyoruz. Bu alandaki yeni gelişmeleri de takip etmeyi sürdürüyoruz. 

Hastalar sağlık alanında mobil sağlıktan nasıl etkileniyor?
Her sektörde olduğu gibi sağlık sektöründe de teknolojinin daha etkin ve verimli olarak kullanılması bu sektörün gelişmesi ve işlemlerin daha hızlı ve güvenilir şekilde ilerlemesi açısından olmazsa olmazlardan biri durumunda.

Birçok alanda olduğu gibi, sağlıkta da gerçekleşmesi öngörülen ve yavaş yavaş hayata geçirilmeye başlanan büyük dönüşüm; sağlık sisteminin hastane ve doktor odaklı bir sağlık sisteminden, birey odaklı bir sistem haline geleceğini ve “kişiselleşeceğini” de işaret ediyor. 

Kişiselleşen sağlık kavramı; bireylerin artık kendi sağlığıyla ilgili sorumluluk alanı, sağlıklı yaşamaya, hasta olmamaya özen gösteren, sağlık verilerini yanında taşıyan, gerektiğinde hastalığıyla ilgili verilerin 7/24 kontrol altında tutulduğu proaktif bir yaklaşımı ortaya çıkarıyor.

Tüm dünyada olduğu gibi, insan sağlığının geliştirilmesi ve teşvik edilmesi için sağlık hizmetlerinde yardımcı öğeler olarak kullanılan mobil sağlık uygulamalarının kullanımı; ülkemizde de akıllı telefon pazarının gelişmesiyle birlikte gün geçtikçe artıyor. Böylece bu uygulamalarla kullanıcılar kendi sağlıklarını daha yakından izleyebiliyor ve takip sürecinin içinde yer alırken; teknolojinin sunduğu ve hayatı kolaylaştıran avantajlardan da yararlanmanın rahatlığını yaşıyor. 

Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Sağlık gibi insan hayatı için riski ve hatayı kesinlikle kaldırmayan bir alanda; haberciliğin de çok ayrı ve kritik bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Haberler mutlaka okuyucu kitlesi düşünülerek, doğruluğu kanıtlanmış bilgilerle, etik ve objektif bir şekilde hazırlanmalı. Özellikle kaynak ve bilgi sorgulanmadan haber asla hazırlanmamalı.

Sağlıklı iletişiminin olmazsa olmazı size göre nedir?
Sağlık iletişiminde ve bu alanda proje geliştirmede bence en kritik konu, tüm bu süreçte kişilerin ve kurumların daha bilinçli, farkındalığı yüksek, tedaviden ziyade koruyucu adımları atmaya yönelten bir odağa sahip olmasıdır.
Özetle, kulaktan dolma olmayan, uzmanların anlaşılabilir ve öğretici bilgiler sunduğu iletişim önemli. 

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi lisans ve yüksek lisans eğitimlerinin ardından iş hayatına Telsim’de ürün yöneticisi olarak başladım. Telsim’in satışı, Vodafone satın alma ve geçiş döneminde aktif rol aldıktan sonra 2 yıl boyunca marka değişimi süreci, müşteri bazlı yönetim sorumluluklarını aldım. Ardından iş hayatına Telkom’da devam ettim. Türkiye’deki ilk bireysel fiber internet marka lansmanı ve Superonline birleşmesi gibi kritik değişimlerde Pazarlama Müdürü olarak görev yaptım.  Ocak 2010 tarihinde tekrar mobil sektöre geçiş yaptım, burada Kurumsal İş Birimi’nin kurulmasıyla geçtiğimiz 4 yıldan bu yana kurumlara bütünleşik özel çözümler üreten ve satan, farklı sektörel iş modelleriyle Türkiye’de pek çok ilk teknoloji ve çözümü büyük kurumlar ile hayata geçiren Kurumsal İş Çözümleri ekibine liderlik etmekteyim. Evli ve bir kız çocuk babasıyım. İlerleyemeyen bir Go öğrencisi, ilk albümler toparlayıcısı, Boris Vian okuruyum…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge