Ana içeriğe atla

ANESTEZİ UZMANLARI “HAYATA EL VER” DEDİ

Ani kalp durmasında, ilk ve doğru müdahalenin nasıl yapılması gerektiğine yönelik halkın bilincini artırmak için Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği tarafından, "Hayata El Ver" kampanyası başlatıldı.

Sağlık Bakanlığının himayesinde, Ankara Üniversitesi ve Resüsitasyon Derneğinin katkılarıyla Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği tarafından, "Hayata El Ver" kampanyası başlatıldı. 

Ani kalp durmasında, ilk ve doğru müdahalenin nasıl yapılması gerektiğine yönelik toplum bilincini artırmak için çalışmaların yapılacağı "Hayata El Ver" kampanyası başlatıldı. 

Sağlık Bakanlığının himayesinde Ankara Üniversitesi ve Resüsitasyon Derneğinin katkılarıyla Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği tarafından yürütülen "Kalp durmasında ilk ve doğru müdahale" temalı sosyal sorumluluk projesinin duyuru toplantısı ve "Dünya Anestezi Günü" ile "Avrupa kalbi Yeniden Çalıştırma Günü" etkinliği, Ankara Üniversitesi Morfoloji Binası Konferans Salonu'nda düzenlendi.

Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan Alkış, açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Anestezi ilk kez bir hastada 16 Ekim 1946'da gerçekleştirildi.  ABD'de Dr. John Collins Waren tarafından Gilbert Abbott isimli işçiye ilk kez bu tarihte anestezi uygulandı. O nedenle 16 Ekim'in Dünya Anestezi Günü olarak kutlanıyor.”

Maskelerin Arkasındaki "İsimsiz Kahramanlar"
1950'den sonra Avrupa'da uygulanan modern anestezinin Türkiye'de bu dalda uğraşan hekimler tarafından yapılmaya başlandığını kaydeden Alkış, anestezi uzmanlarının maskelerin arkasındaki "isimsiz kahramanlar" olduğunu söyledi. Uzmanlık alanlarının kamuoyunda çok iyi bilinmediğini vurgulayan Alkış, anestezi uzmanlarının çalışma alanlarının yalnızca ameliyathaneler ile sınırlı olmadığını hatırlattı.  

Ağrı Kontrolü Ve Ağrı Tedavisi
Yoğun bakım, reanimasyon olarak adlandırılan yaşam desteği ve yeniden canlandırma tedavilerinin de anestezi uzmanları tarafından yapıldığını dile getiren Alkış, bunun yanı sıra Ağrı kontrolü ve Ağrı tedavisi gibi çok çeşitli alanlarda çalıştıklarını bildirdi.

Ani Kalp Durması ABD ve Avrupa'da Başlıca Ölüm Nedenleri Arasında
Ani kalp durmasının ciddiye alınması gereken önemli bir konu olduğuna dikkat çeken Alkış, sosyal sorumluluk projesi kapsamında "Hayata El Ver" sloganıyla kampanya düzenlendiğini söyledi. Kampanyanın, yaklaşık 2 yıl süreceğini ve bu süreçte ani kalp durmasıyla ilgili toplumsal farkındalığın artırılmasına ve bilinç oluşturulmasına yönelik faaliyetler yapılacağını ifade eden Alkış, ani kalp durmasının ABD ve Avrupa'da başlıca ölüm nedenleri arasında olduğunu belirtti.



100 Hastadan 50’sini Hayata Döndürmek Mümkün 
Ani kalp durmasının genellikle kalp atışlarında düzensizlik ya da aşırı hız şeklinde oluştuğunu anlatan Alkış, "Bu durum meydana geldiğinde beyne ve vücudun geri kalanına giden kan akışı durur ve kişi yere yığılır. Aslında kişi klinik açıdan ölüdür ve derhal müdahale edilmezse bu durumda kalacaktır. Çünkü doğru müdahale ile neredeyse ani kalp durması yaşayan 100 hastadan 50’sini hayata döndürmek mümkündür. Bu nedenle hepimiz ani kalp durması sırasında neyi ne zaman ve ne şekilde yapacağımızı bilirsek “birilerinin hayatına el vermiş olacağız” dedi.

İlk Üç ya da Beş Dakika Çok Önemli
Ani kalp durmasından yere yığılan bir insanın yaşama şansına sahip olabilmesi için acil temel yaşam desteğinin  yani kalp masajı ve suni solunumunun gerekli olduğunu dile getiren Alkış, müdahalenin faydalı olabilmesi için vakit kaybetmeden, tercihen ilk üç ya da beş dakika içinde yapılması gerektiğini söyledi. Alkış, bu nedenle toplumda böylesi bir durum karşısında nasıl müdahale edileceğinin doğru bilinmesi gerektiğini kaydetti.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk de anestezi uzmanlarının genel tıp bilgisinin çok iyi olması gerektiğinin ve ani kalp durmasında ilk müdahalenin önemine değindi. 

Kamu Hastaneleri Kurumu Başkan Yardımcısı Fuat Kantarcı da yaşamdan daha değerli hiçbir şey olmadığını anlatarak, ilk müdahalenin hayati önem taşıdığını vurguladı. 
Konuşmaların ardından, ani kalp durması halinde yapılacak ilk müdahale uygulamalı olarak gösterildi.

Yorumlar

Yiğit CAMCI dedi ki…
Başarılar esra hanım :)

http://saglik8.blogspot.com
istiklal marşı dedi ki…
anestezi doktorlarının ani kalp durmalarında, mavi kod durumlarında ne kadar önemli oldukları ortada. klinikte bu gibi durumlarda genelde bir panik havası hakim oluyor ve her kafadan bir ses çıkıyor. çoğu tıp fakültesi mezunu anestezi stajı veya acil stajı yapmasına rağmen müdahaleyi ya da ilaç dozlamasını bilmiyor. sanırım bu konulara daha çok eğilmek gerekecek.

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge