Ana içeriğe atla

GEBELİK ŞEKER ÖLÇÜMÜ JİNEKOLOGLARIN ALANI KARDİYOLOGLARIN DEĞİL!

Bir kardiyoloğun gebelerde şeker ölçümü üzerine uzmanlık alanı dışında yaptığı konuşma sonrasında, gebelerde bu testi reddedenler olduğu  ve bu durumun büyük risk oluşturduğunu belirten TJOD Başkanı Prof. Dr. Demir, “Herkes her şeyi bilmez. Kardiyologların bu konuda beyanat vermesi hoş değil. Gebelik şekeri kadın doğumun alanıdır” dedi.

Uzmanlık alanı olmadığı halde, açıklamalarda bulunan bazı hekimler, uzmanlık alanı olanlar tarafından tepkiyle karşılanıyor. Bir kardiyoloji uzmanının gebelik kan şekeri üzerine televizyon programında yaptığı bir konuşma sonrası gebelerde kan şeker ölçümünde sorun yaşandığı ve bu durumun çok büyük bir risk oluşturduğunu belirten Türk Jinekoloji ve Obstetrik Dernek (TJOD) Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, gebelik şekerinin hem anne hem de bebek için riskli bir durum olduğunu söyleyerek “Herkes her şeyi bilmez” dedi. 

Gebelik şekerinin her 100 gebelikten 3-10’unda görüldüğünü belirten Prof. Dr. Demir, “Gebeler arasında şeker ölçümünü reddedenler olmuş. Bunun çok sakıncalı olduğunu belirtmek istedik. Şeker yüklemesi yapılarak gebelik şekerinin olup olmadığı anlaşılmalı. Saptanmıyor olması gerek doğumda gerekse doğum sonrasında sıkıntıya yol açıyor. Herkes her şeyi bilmez. Kardiyologların bu konuda beyanat vermesi hoş değil. Gebelik şekeri kadın doğumun alanıdır” dedi.

Gestasyonel Diyabet Toplumda Yüzde 3-10 Sıklığında Görülür 
Gebelerde kan şekerinin normale göre düşük düzeyde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Demir, gebelik öncesi yeterli insülin salgılayabilen pankreas hücrelerinin gebeliğin ilerlemesiyle yeterli insülin salgılayamadığını ve bu nedenle daha önce diabet belirtisi olmadığı halde gebelik boyunca kan şekerinin yükselebildiğini anlattı. Bu duruma 'Gestasyonel Diyabet' veya gebelik şekeri denildiğini kaydeden Prof. Dr. Demir, “Bu tablo, gebelik bitiminde genellikle düzelir. Genellikle ailesinde çok sayıda diyabetik kişiler bulunan, 30 yaşın üzerinde, fazla kilolu hamileler, önceki gebeliklerinde diyabet olan, iri fetus doğuran kişiler diyabet açısından risk taşırlar. Toplumda yüzde 3-10 sıklığında görülür. Gestasyonel diabeti olan hastalar tedavi edilmezse çocuklarının iri olması, zor doğum, yeni doğanda hipoglisemi, sarılık ve hatta ölü doğum riski vardır. Genellikle diyetle kolayca regüle olur ama bazen antidiaabetik ilaçlar veya insulin de gerekebilir" dedi.

Gestasyonel Diyabet, Gebelik Bitiminde Genellikle Düzelir
Hastanın ilk geldiğinde bir açlık şekeri bakıldığını, risk yoksa 24-28. haftada tarama testi önerildiğini, riskli ise taramanın daha önce yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Demir, şunları kaydetti: Gebelerde kan şekeri normale göre düşük düzeydedir. Gebelik öncesi yeterli insülin salgılayabilen pankreas hücreleri gebeliğin ilerlemesiyle yeterli insülin salgılayamaz, bu nedenle daha önce diyabet belirtisi olmadığı halde gebelik boyunca kan şekeri yükselebilir. Gestasyonel Diyabet, gebelik bitiminde genellikle düzelir.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge