Ana içeriğe atla

“SAĞLIK HABERCİLİĞİ SÖMÜRÜYE AÇIK BİR ALAN”

SAĞLIK HABERCİLİĞİNE YÖN VERENLER


Sağlık haberciliğinin sömürüye açık bir alan olduğuna dikkat çeken TRT Sağlık Muhabiri Gülben Şahin,  “Arz ve talep edenlerin bu sömürüye yer vermemesi gerekiyor.  Çok fazla televizyon ve gazete var. Burada sağlık konusunda branşlaşmış, uzman kişilere ihtiyaç var. Bundan kastım sadece hekim değil, işinin ehli sağlık muhabirlerine de ihtiyaç var” diye konuştu.


Sağlık haberciliği alanında uzun yıllardır çalışan ve işin uzmanı olan televizyoncuların bu konudaki görüşlerini almaya devam ediyoruz. Televizyonda sağlık haberi yaparken, nelere dikkat edilmeli? Bu haberlerin doğruluğundan nasıl emin olunur? Alanında uzman isimlerden TRT Sağlık Muhabiri Gülben Şahin, konu hakkında bilgi verdi.


Sağlık haberciliğinin gelişiminin, izleyicinin veya okurun bilgi birikiminin artmasıyla paralel seyrettiğini belirten TRT Sağlık Muhabiri Gülben Şahin, şunları söyledi: “Geçmişte azla yetinen okur, artık bilgi birikimi arttıkça daha fazlasını istiyor. Bu durum da bilinci getiriyor ki, bu en önemli ihtiyaç. Çünkü sağlık haberciliği sömürüye açık bir alan. O yüzden arz ve talep edenlerin, bu sömürüye yer vermemesi gerekiyor.  Çok fazla televizyon ve gazete var. Burada sağlık konusunda branşlaşmış, uzman kişilere ihtiyaç var. Bundan kastım sadece hekim değil, işinin ehli sağlık muhabirlerine de ihtiyaç var.

“İlgi Gösteren Kesimin İhtiyaçlarını Düşünerek Sağlık Haberciliğinin Konularında Ayrım Yapılabilir”
Sağlık haberlerinde aktarım önemlidir. Görüşülen uzman kişinin ve kurumun ne dediği, ne demek istediği doğru olarak aktarılmalıdır. Sağlık haberciliği herkesin ilgisini çekmeyebilir. O yüzden ilgi gösteren kesimin ihtiyaçlarını düşünerek konularında ayrım yapılabilir.

Ancak dikkatinizi çekmek isterim ki, günlük hayatın her parçası sağlıkla ilgili.Sağlık deyince sadece fiziksel sağlıktan bahsetmiyorum, ruh sağlığı da bu işin içinde yer alıyor. O yüzden sağlık haberciliği sadece hastane, hekim, reçete veya sosyal güvenlik kurumlarıyla ilgili değil.  Yaşadığınız ortam, yaşadığınız insanlar, günlük hayatta yaptıklarınız, mesela başından kalkmadığınız bilgisayardan tutun da havalandırılmayan odanız bile  hem sağlığınızdaki  hem de konforunuzdaki seviyeyi  işaret ediyor.  

“Uzman Seçiminde de Kişilerin Kendilerini İspatlamış veya Görüşlerinin Teyit Edilmesi de Önemlidir”
Haber kaynakları ise kuşkusuz uzmanlar, kurum ve dernek yetkilileri öncelikle... Uzman seçiminde kişilerin kendilerini ve ifade etmek istediklerini ispatlaması önemli… Söylenenlerin teyidi önemli… Akıllarda soru işareti bırakmayacak şekilde yapılmış bir habercilikten bahsediyorum. Sırf sansasyon olsun diye söylenen bir sözün, muhabirin kaleminden çıktıktan sonra kontrol edilememe riski vardır. Konu hele sağlık olunca yazılan ve yayınlanan her noktaya dikkat etmek sağlık muhabirlerinin asli görevidir.

Yurt Dışında Aynı Çizgi Film Kanalları Çocuklarına Aynı Şiddette Çizgi Filmleri İzletiyor mu?
Sağlık haberlerinde doğru, güvenilir ve ispatlanmış habercilikten yola çıkarak,  yanlışa yer olmayan bir habercilik anlayışı akıllarda olmalı.  Görüş alınanların güvenilirliği, ilgili sağlık kurumlarının açıklamalarının yanı sıra, aynı konunun yurtdışında nasıl yürütüldüğünü de izleyicilere aktarmak gerekiyor. Bu da izleyicilere bir kıyaslama şansı veriyor. Mesela her birimiz çocuk ruhunu etkileyen şiddet içerikli çizgi filmlerden bahsediyoruz. Bakalım yurt dışında aynı çizgi film kanalları çocuklarına aynı şiddette çizgi filmleri izletiyor mu?

İdeal Bir Sağlık Muhabiri: Doğru, Güvenilir, Kaleminde Çıkar Bulunmayan Muhabir Olmalı

İdeal bir sağlık muhabiri öncelikle idealist, vicdan sahibi olmalı. Bunu yaparken insanların merhamet duygularını sömürmemeli.  Gerçeği haber olarak vermeli. Yani doğru, güvenilir, kaleminde çıkar bulunmayan muhabirler olmalı.

Sağlık Muhabirleri de İlki, Yeniyi ve Keşfedilmemişi Bulmak İster

Muhabirler, özgün ve özgür haber peşinde koşar. Sağlık muhabirleri de ilki, yeniyi ve keşfedilmemişi bulmak ister. Bu yüzden günümüz koşullarında yeniliklerden haberdar olmak için bir işbirliği şart. Bunu da etik kurallara uygun olarak gerçekleştirmek gerekiyor.

Görsel Malzemeler Seçtiğiniz Konu ile İlişkili Olmalı
İletişim fakültesinde gazetecilik okuyan herkese kolay anlaşılır bir dil kullanımından bahsedilir. Hem televizyon hem gazete haberlerinde dil,  kolay, anlaşılır ve yalın tercih edilmeli. Ağdalı sözler, anlamsız ve gülünç olur.  Herkesin anlayacağı bir dil tercih edilmelidir.  Görsellikte ben bir televizyoncu olarak en çok küçük muayenehane odalarından şikayetçiyim. Bu gibi yerlerde çekim yapmak hakikaten zor oluyor.

Görsel malzemeler seçtiğiniz konu ile ilişkili olmalı. Mesela bir kıkırdak ameliyatından bahsediyorsanız, uzman hekim ile kıkırdak yapısının maketi üzerine konuşabilirsiniz. Yeni bir robotik cihaz varsa onu kullanarak…  İlgili ameliyat ve laboratuar çalışmalarını izin ile hekimden alabilirsiniz. Durağan olmasının aksine ilgi çekici görsel malzeme haberin vitrinidir. Sağlık haberciliğindeki kriterler sağlık programları için de geçerlidir.

“Kaynağını Bildiren, Sitesinde veya Blogunda Süreklilik Arz Eden Sağlık Haberciliğini Tercih Ediyorum”
Bloglarda denetim mekanizması olmaması beni düşündürüyor. Ama aklımızı kurcalayan her şey hakkında artık internetten bilgi alabiliyoruz. Sadece kaynağını bildiren, sitesinde veya blogunda süreklilik arz eden sağlık haberciliğini tercih ediyorum. Bunlarından biri de Esra Öz.

Bilinç, Bilinci Getirir
Herkes, kendisini ilgilendireni okur, ondan bilgi sahibi olur. Azla yetinmeyen bir okuyucu ya da izleyici  talebi olursa sağlık haberciliği de kendini geliştirir diye düşünüyorum. Yani araştırmak, araştırmak ve her seferinde bir öncekinden daha iyi olmak.  Bilinç, bilinci getirir.

Yayıncılıkta Yanlışa  Yer Yoktur
Sağlık konulu yayınlara ilişkin bir denetimde, televizyonculuktaki denetim mekanizmalarını biliyorsunuz.  RTÜK bu konuda üzerine düşen görevi yapıyor. Yayıncılıkta yanlışa yer yoktur. O yüzden TRT olarak  yanlış haber vermemek adına kontrolümüzü,  kaynak seçiminden, muhabirinden ve en üst düzeyindeki yöneticisine kadar bir işbirliği çerçevesinde yapıyoruz.

Haberlerin altında kaynak belirtilmelidir. Çünkü kaynağın belirtilmesi haberin doğruluğuna ve güvenilirliğine bir atıftır.”


Gülben Şahin Kimdir?

Denizli’de doğdum. İlk ve orta ve liseyi Denizli ve Ankara’da okudum. Denizli Anadolu Lisesi’nin ardından Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun oldum. TRT’de Sabah ve Kıbrıs Özel programlarında çalıştıktan sonra sağlık haberciliği ve sosyal politika alanında haber merkezinde çalışmaya başladım.


Sunumları :
  • Ulusal Kanserli Hastalar Kongresi’nde Medyayı temsilen “Medya ve Kanser” konulu sunum
  • TBMM Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu’nda sunum
  • TRT bünyesindeki eğitimler 
Aldığı ödüller :  

  • “Basında Sağlık TV Araştırma Ödülü”  2003
  •  “Oksijenle Gelen Sağlık” Haberine verilen ödül  2004
  •   “Yılın en iyi sağlık muhabiri” ödülü 2009
  •  “TEB En iyi Televizyon Haberi “ ödülü 2012



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge