Ana içeriğe atla

RADYOLOGLAR, ÇOK KESİTLİ BT KURSUNDA BULUŞTU


Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı tarafından gerçekleştirilen “Çok kesitli BT” kursunda radyoloji alanındaki son gelişmeler değerlendirildi.

Günümüzde hastalıkların tanı ve tedavisinde önemli rol oynayan Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi (BT) cihazlarının teknolojik özellikleri ve kullanımı Ankara’da düzenlenen “Çok kesitli BT” kursunda gözden geçirildi. Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı tarafından gerçekleştirilen kursta 2 gün boyunca 50 sunum yapıldı. Söz konusu sunumlarda radyoloji ve özellikle Çok Kesitli BT alanındaki son teknolojik gelişmeler masaya yatırıldı. 35 farklı ilden ve KKTC’den 400’e yakın radyoloji uzmanının katıldığı kurs hakkında bilgi veren Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Akata, söz konusu kursun radyoloji uzmanları açısından büyük önem taşıdığını kaydetti. Prof. Dr. Akata bu yıl ikincisi gerçekleştirilen kursun geleneksel hale geleceğini belirterek, “Kurs, konularında yüksek deneyime sahip öğretim üyelerimiz tarafından verildi. Kursumuzda Bilgisayarlı Tomografi alanında tam bir teknoloji gösterisi yapıldı. Hacettepe olarak tıbbi ve teknolojik anlamda donanımlı sağlık personeli yetiştirilmek bizim için çok önemli. BT kursunun amacı bilgisayarlı tomografi ile koroner anjiografi, halk ağzı ile “kansız kalp anjiografisi” gibi A’dan Z’ ye birçok güncel teknolojik yöntemleri kullanarak tanıya doğru ve hızlı ulaşabilmenin yolunu açmak. Kursa katılanların, hastanelerinde bulunan cihazları tam kapasite kullanabilmeleri için eğitimler veriyoruz. Bunun yanı sıra radyoloji alanında yatırım yapmayı düşünenlerin cihazların özelliklerini anlamalarını sağlayarak ihtiyaçlarına en uygun tercihleri yapmaları için yardımcı oluyoruz“ şeklinde konuştu.


Prof. Dr. Akata, yapılan eğitimde çok kesitli bilgisayarlı tomografinin temel prensipleri hakkında da bilgi verdiklerini ifade ederek, “Radyoloji Anabilim Dalımız bünyesinde farklı düzeylerde 6 çok kesitli BT cihazı bulunuyor. Bunun yanı sıra Siemens’in en yüksek teknolojiye sahip BT cihazını da ünitemizde bulundurmaktayız. Bu cihaz ile BT ile koroner anjiografi tetkiklerini (kansız kalp anjiosu) yüksek kalitede yapabilmek mümkündür. Bu cihaz çift röntgen tüplü bir sistemden oluşuyor. 2006’nın başında hizmete girdi” dedi.
Bilgisayarlı tomogrofilerin teknolojik ömrünün 7-8 yıl olduğunu kaydeden Akata, bu kursa katılanların çoğunluğunun yenilenecek cihazlar hakkında bilgi sahibi olduklarına değindi. Bu kursun alt yapı oluşturmak ve bilgi birikimi yaratmak açısından büyük faydası olduğunu vurgulayan Akata, “Katılımcılara kurs sonunda sertifika verdik. Memnuniyeti çok yüksek bir kurstu. Geri bildirim formlarından da alınan cevaplar çok olumlu idi. Bu kursların devamı gelecek.
Yakın tarihte yine Anabilim Dalımızca Girişimsel Nöroradyoloji toplantısı da düzenlendi. Bu toplantıda yine Hacettepe Radyoloji Anabilim Dalında gerçekleştirilen vakalar naklen canlı yayın ile 3 gün boyunca katılımcılarla paylaşıldı. 3 yıldır yapılan bu toplantılar da vaka sırasında canlı yayında video konferans sistemi ile katılımcılar uygulayıcıya eş zamanlı olarak sorularını yöneltebiliyor, çok sayıda vakanın gerçekleştirilmesini canlı olarak seyrederek bilgilerini zenginleştiriyorlar”diye konuştu.


Koroner anjionun artık radyolojik tetkikler arasında sayıldığını belirten Prof. Dr. Akata, “Eskiden koroner anjiyo yani kalbi besleyen damarların görüntülenmesi sadece kateter ile yapılabiliyordu, ancak kateter anjionun çeşitli riskleri var. Hatta belli bir oranda küçükte olsa ölüm riski de var. Ancak bilgisayarlı tomografi ile yapılan anjiyoda bu tarz bir risk yok. Sadece koldaki damardan kontrast (boyalı) madde vererek çekim yapılıyor. Bu anlamda vücudun diğer bölümlerinin tomografi incelemesinden farklı değil. Koroner damarların ayrıntılı tetkiki eskiden BT ile yapılamıyordu, çünkü kalp hareketli bir organ ve bu nedenle bilgisayarlı tomografi ile görüntülemek mümkün olmuyordu. BT cihazlarının çekim süreleri çok hızlandığı için artık bu tetkik 5-10 saniyede gerçekleştirilebiliyor. Tetkikten sonra hasta evine gidebiliyor. Bunun dışında BT ile yapılan koroner anjiografinin en büyük avantajı erken koroner arter hastalık tanısını koyabiliyor olmasıdır. Çünkü sadece damarın içini değil, başka şekilde gösterilemeyen damar duvarı da bu şekilde ayrıntılı olarak görüntülenebiliyor. Erken dönemde koroner damarın içinde hiçbir sorun olmamasına karşın duvarında ciddi hastalık olabilir” şeklinde konuştu.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muşturay Karçaaltıncaba ise Hacettepe Radyoloji Anabilim Dalı Kardiyovasküler Ünitesi olarak Bilgisayarlı tomografi ile koroner anjiografide çok büyük deneyime sahibi olduklarını söyledi. Dr. Karçaaltıncaba “Bilgisayarlı tomografi ile koroner anjiografi yapılan hasta sayımız 8 binin üzerindedir. Bu sayı ile Türkiye birincisi ve Avrupa’nın ilk 5‘i içindeyiz. Ayrıca tüm öğretim üyelerimiz bu özel tetkiklere yönelik eğitimlerini ABD’de almış olup bu tetkikleri Türkiye’de daha sonra geliştirmiş ve yaygınlaştırmışlar ve çok sayıda makale üreterek dünya tıp literatürüne katkıda bulunmuşlardır” dedi.



Aynı Vakada Farklı Markaların Cihazları Gösterildi
Doç. Dr. Muşturay Karçaaltıncaba ise, kurs hakkında şu bilgileri verdi: “4 ana üretici firma olan GE, Philips, Toshiba, Siemens’ e aynı vakalar verilerek sunum yapılmaları sağlanıyor. Bu firmalar kalınbağırsakta, koroner arterlerde ve beyni besleyen damarlardaki farklı uygulamaların hepsini kendi cihazında nasıl işleyeceğini canlı olarak gösteriyor. Katılımcılar sunum sonucunda cihazları kendisi değerlendiriyor” şeklinde konuştu.
Dual enerji denilen bir kavram olduğunu belirten Karçaaltıncaba, bu kavramın tomografi de çığır açabilecek bir yenilik olduğunu kaydetti. Dual enerjinin bazı hastalıkların tanısında denendiğini söyleyen Karçaaltıncaba, şu bilgileri verdi: “Bu çalışmada tomografide kontrastlı (ilaçlı) bir görüntü elde ediliyor. Sadece tek görüntü alarak görüntüden daha sonra kontrastı bilgisayar tekniklerini kullanarak atıp sanal kontrastsız görüntüler elde edilebiliyor. Hacettepe Radyoloji Anabilim Dalının Siemens Medical Solutions grubu ile araştırma geliştirme anlaşması bulunmaktadır. Bu anlaşma çerçevesinde karşılıklı yeni araştırma protokolleri ve yeni kullanım alanları geliştiriyoruz”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge