Ana içeriğe atla

KİTAP ALMADAN ÖNCE AKLINIZDA OLMASI GEREKENLER

Kitap okumayı çok severim. Her kitap farklı dünyalara giden yeni kapılar açar. Bu nedenle de uzun yıllardır, her kitabı okumaya değer bulurdum. Ta ki, bir gün önerilen bir kitabın hayal kırıklığına neden olmasıyla bunun böyle olmaması gerektiğini anladım.

Kitap önerilerine her zaman değer veririm. Ancak okuduğumuz kitaplar bir şeyler kazandırmıyor hatta yanlış bilgi içeriyorsa her anlamada kayıptır.

Bu nedenle kitap seçimlerinde bazı dikkat edilecek hususlar belirledim.

Ne tür kitaplar seviyorum?
Herkes çok farklı türde kitap okuyor. Aslında ihtiyaçlara göre de kitap seçimleri değişiyor. Ben genellikle, bilim, sağlık, iletişim, psikoloji, çizgi seriler ve tabii ki beyin ile ilgili kitapları tercih ediyorum.

Beyin ile ilgili son yıllarda patlama derecesinde kitap yayınlandı. Başlarda, etkilenerek aldığım kitaplar sonrasında hayal kırıklığına neden oldu. Neden mi? İşte sonraki adıma geçiyoruz.

Yazarına bakın.
Kitap yazarının özgeçmişi bizlere, kitabın içeriğinin bize faydası olup olmayacağının ön sinyallerini veriyor.  

Diyelim ki, beyin kitabı seçiyorum. İlgimi çekti, incelemeye başladım. Yazarın adının önünde unvanlar var, kitap ile ilgili alanda çalışmalar yapıyor. Bunlar tabii ki, güzel fikirler verecektir. Sonra hemen internetten bu kişinin bilimsel çalışmaları olup olmadığına bakıyorum. Sırf o alanda çalışıyor diye, beyin ile ilgili her şeyde fikri olması sorgulanması gereken bir noktadır.

Yurt dışında beyin ile ilgili kitapları, çoğunlukla gazeteciler yazıyor. Ülkemizde bu çok alışılmış bir durum değil, ancak zamanla bunlar değişecek. 

Unutmadan kitap dünyasında, hayalet yazarlar var. Yani kalemi güçlü kişilerin yazdığı kitapları, satın alıp ismiyle yayınlayanlar var. Bu nedenle “yazar bu kelimeleri ve fikirleri gerçekten yazabilir mi?” sorusu da hep aklınızda olsun.

Çok satması iyi olduğunu göstermez!
"Daha dün çıkmış kitap, çok satanlar listesinde ilk sıralarda. Nasıl oluyor?" diyorsanız, kitap yazmaya başlayınca onları da öğrendim. "Her şeyde de bir oyun olmasın" diyecek kadar çok oyun dönüyor. O nedenle çok satıyor diye hemen atlamayın, incelemeden karar vermeyin.

Köşe yazarları, gazeteciler herkes bu kitabı yazıyor.
İşte medyanın gücü! Medyada gördüğünüz her şeye balıklama atlamayın. Önce kendiniz karar verin. Çoğunluk beğeniyor, çok reklamı yapılıyor diye kendi kendinizi beğendiğinize ikna etmeyin.

Kitaplarla ilgili yorumlar ne diyor?
Son dönemlerde kitaplarla ilgili Youtube’dan booktuber yani kitap okuyup bunları yorumlayanların sayfalarına bakıyorum.  

Okuduğum kitaplarla ilgili yorumlarımı soranlar için de bu etiketi takip etmelerini öneririm: Okuduğum kitaplar

Bundan sonra daha sık okuduğum kitapları yazacağım. Çünkü, bilgi paylaştıkça çoğalıyor.


Konusu açılmışken, sizler hangi kitapları önerirsiniz?

Yorumlar

Harun KARA dedi ki…
Kitap seçmek,o kitabı okumak ve hayatımıza katkı sağlamak için dikkate değer bir yazı.

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge