Ana içeriğe atla

DOKTORUN AŞKI ÖNCE ROMAN SONRA FİLM OLDU

Bir doktorun, üniversite yıllarında yaşadıklarından esinlenerek yazdığı roman Neva, içinde hüznü barındıran gerçek bir aşk hikayesini anlatıyor. Romanın geçtiğimiz günlerde filmi çekildi.
Bir doktor yaşadıklarını romana dönüştürüyor, okuyucular tarafından çok beğeniliyor ve film çekiliyor. Neva, isimli ilk romanı yaşam öyküsünden alınmış bir aşk hikayesi. "Bütün mutluluklar birbirine benzer, oysa her mutsuzluğun kendine özgü bir hikayesi vardır" filmin tanıtımında en çarpıcı cümlelerden biri oluyor. Dr. Ali Ilgın Olut‘un Doğan Kitap‘tan çıkan Neva, Yüzleri Arayan Adam, Küf Kedisi ve Günaydın Funda isimli dört romanı var.
Dr. Ali Ilgın Olut, Neva isimi kitabı hakkında Med-Index’in sorularını yanıtladı.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
İzmir, 1969 doğumluyum. Aslen ailem Makedon göçmenidir. İzmir Bornova Anadolu Lisesi'ni bitirdim. Cerrahpaşa İngilizce Tıp Fakültesi'nden sonra ihtisasımı Hacettepe Ü. 'nde Enfeksiyon Hastalıkları dalında yaptım. Bunda babamın da enfeksiyon hastalıkları uzmanı olmasının etkisi oldu. Bir süre UNESCO adına Afrika'da çalıştıktan sonra 2003 yılında İzmir'de bir eğitim hastanesinde göreve başladım. Halen burada uzman doktor olarak çalışıyorum. Roman yazmaya asistanlık yıllarımda başladım. İlk romanım Neva Ankara'da basıldı. Daha sonra büyük bir yayın grubuna geçip diğer romanlarımı da buradan çıkardım. İlk romanım 2000 yılı Dünya Aktüel En Çok satan Roman ödülü aldı. Hemen ardından Afrika'da çalıştığım dönemde “Yüzleri arayan Adam” adlı romanımı yayımladım. “Küf Kedisi” ve son olarak “Günaydın Funda” İzmir'de bulunduğum yıllarda yazdığım diğer romanlarımdır.

Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Kitap yazmaya başlamamda ilk etken asistanlık yıllarında yaşadığım bir aşk oldu. Sonu trajik biten bu ilişki benim içimde bir kırılma anı oldu. Yani bu edebiyat serüveni İlk olarak bir iç döküş olarak başladı.

Neva kitabımda, sevginin yaşamımızda vazgeçilmez ve özel olduğuna, gerçek aşkı bulunca kaybetmemek için mücadele etmenin ve fedakarlık yapmanın önemine, sahte ilişkilerin içimizden götürdüklerine değindim. Bunu büyük şehre tıp fakültesine gelen bir kız öğrencinin, Neva'nın sevgiyi arayışı, yalnızlığı, bocalamaları, umutları, beklentileri ve hayal kırıklıkları üzerinden anlattım.

    

Kitabınızla ilgili nasıl tepkiler aldınız?
Çok farklı tepkiler aldım. Ama tarafsız kalana tanık olmadım. Ya çok öfkelenenler oldu, çok beğenen, üzülen, ağlayan, lanet okuyan bile oluyor.

Kitabınız yazar olarak size neler kazandırdı? 
Yazarlık bana en çok anları ve yaşanmışlıkları ölümsüzleştirme, bir çok insanla paylaşabilme olanağı verdi. Benim için de bir nevi terapi oldu diyebilirim.


Yazdığınız kitaplar arasında en çok etkilendiğiniz kitabınız hangisi? 
En sevdiğim romanım, Günaydın Funda.

Mutlaka herkesin okuması gereken kitap, müzik ve film sizce hangisi? 
Kitap, Bir kadının 24 saati ve Ivan İlyiç'in ölümü. Film ise, Love Story ve Canım Kardeşim.

Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Sağlık haberlerinde en çok güncelliğe, gündelik ve her an karşılaşabileceğimiz sorunlarla kesişiminin olup olmadığına bakıyorum.

Türkiye’deki çalıştığınız alandaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Alanımdaki çalışmalar konusuna hiç girmeyeyim. Bir dokun bin ah işit olur. Ama kısaca pek çok adaletsizliğin, torpilin, adam kayırmanın ve kısır çekişmelerin olduğunu söyleyebilirim.


Kendinizi bulunduğunuz alanın neresinde görüyorsunuz? Bütün istediklerini gerçekleştirmiş, hayatından memnun bir yazar mısınız?
Hayatımdan memnun değilim. Ama anlık mutluluklar yaşıyorum arada sırada. Sevgisizlik benim üzerimde toksik etki yapıyor çünkü. Böyle bir geçiş zamanında ne kadar mutlu olabilirsin ki? Ancak kabuğuna çekilip kendi dünyanı kurman lazım, o da benim yapıma ters. Sıkılırım.

Romanınız filme çeviriliyor. Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?
İlk filmi çektik. Görsellik benim için önemliydi. Artık ne yaptığımız göreceğiz. Proje çok. Haziranda 2. filme başlıyoruz. Ama en büyük projem herhalde Cem Karaca'nın hayatını dizi yapmak olurdu. Ya da proje sayılmaz kısmet işi ama aşık olup evlenmek..




Doğru, etik ve tarafsız haberciliğin adresi Med-Index : www.med-index.com Mutlaka ziyaret edin!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge