Ana içeriğe atla

TTB KAMU HASTANE BİRLİKLERİNE KARŞI

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Eriş Bilaloğlu yaptığı basın toplantısında, TBMM Plan Bütçe Komisyonu'ndan geçen Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısının, TEKEL ve diğer özelleştirmelerden daha can yakıcı olduğunu söyledi.

Sağlık meslek örgütlerinin katılımıyla, Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı ile ilgili olarak düzenlenen basın toplantısının Türk Tabipleri Birliği (TTB)’nde gerçekleştirildi. Kamu Hastane Birlikleri’nin Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın bir parçası olduğunu belirten TTB Genel Sekreteri Dr. Eriş Bilaloğlu, hastanelerin önce özerkleştirilip işletme haline getirileceğini, ardından sağlık tekellerine satılacağını kaydetti. Dr. Bilaloğlu, sağlık meslek örgütleri temsilcileriyle yaptığı ortak basın toplantısında, Kamu Hastane Birlikleri yasa tasarısıyla ilgili bir sunum yaparak, devletin elini sağlıktan çektiğini belirtti.

“Kamu Hastaneleri Sağlık Tekellerine Satılacak”
Kamu hastanelerinin önce özerkleştirilip işletme haline getirileceğini, ardından parça parça ya da bütün olarak sağlık tekellerine satılacağını söyleyen Dr. Bilaloğlu, “Vatandaş piyasanın kuralları ile baş başa bırakılacak. Hastanelerden ancak prim ve ek ücret ödeyebilenler yararlanabilecek. Ayrıca, kamu hastanelerinin finansmanını kendisi sağlayan, sağlık hizmeti satan, diğer sağlık kuruluşları ile rekabet eden bir sağlık işletmesi haline gelecek. Hastaneler A, B, C, D ve E şeklinde sınıflandırılacak. C ve üzeri Birlik haline dönüştürülecek” dedi.


“5 Bine Yakın Yönetici Pozisyonunu Kaybedecek”
Birliklerin Yönetim Kurulunun, Sağlık Bakanlığı'ndan 2'si hekim 3 kişi, Vali, İl Genel Meclisi'nden 2 kişi, Ticaret Odasından 1 kişiden oluşacağını belirten Dr. Bilaloğlu, “Finans-bankacılık alanında çalışmış, yatırım- işletme deneyimli kişilerden oluşacak. Yönetim Kurulu, hastane kapatma-birleştirme, kayıtlı taşınmazları satma, kiralama-devretme-takas etme, kiraya verme, taşınmaz satın alma gibi görev ve yetkileri olacak. Bakanlığın E sınıfına düşen, D'ye düşünce C ve üzerine geçemeyen Birlik Yönetim Kurulunun görevine son verebilecek.
5 bine yakın yönetici pozisyonunu kaybedecek. Yönetim Kurulu uygun görürse sözleşmeli çalışabilecekler, uygun görmezse il dışına sürgün edilebilecek” şeklinde konuştu.

5-9 Nisan'da Referandum Sandıkları Kurulacak
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Bedriye Yorgun ise, önümüzdeki günlerde kamuoyunun bilgilenmesi ve tutum alması için ortak çaba sarf edeceklerini belirterek, siyasi parti, konfederasyon, emek-meslek örgütleri, hasta hakları derneklerini ziyaret edeceklerini dile getirdi. Yorgun , Nisan'da belirlenen bölgelerde bilgi veren toplantılar düzenleneceğini, 5-9 Nisan'da yasa tasarısıyla ilgili hastanelerde ve merkezi yerlerde "referandum" sandıkları kuracaklarını bildirerek tasarının geri çekilmesi için grev tarihi değerlendirileceğini, ancak yasa tasarısının TBMM Genel Kurulu'na belirlenen tarihten önce gelmesi durumunda grev dahil her türlü meşru etkinlik yapılacağını dile getirdi.

“Tasarıyla Hastaneler Değil Halk Sınıflandırılıyor”
Kamu Hastane Birlikleri yasa tasarısıyla ilgili halkın bilgilendirilmesi anlamında neler yapacakları ile ilgili bir gazetecinin sorusu üzerine Bedriye Yorgun, tasarıyla hastanelerin değil halkın sınıflandırıldığını herkesin bildiğini dile getirdi. Yorgun şunları söyledi: "Acil hastaların hastanelerde kabul edilmediği bir süreci yaşadık ve yaşıyoruz. Ağrı'da bir bebek acile başvuruyor. Bebeğin, yeni doğum ünitesine alınması gerekiyor, ancak iller aranıyor ve yer bulunamıyor. Sendikamızın devreye girmesiyle Ağrı merkezde bebek üniteye alınıyor ancak bebek yaşamını yitirdi."
Bilaloğlu ise, Kamu Hastane Birlikleri yasa tasarısının TEKEL ve diğer özelleştirmelerden bile daha can yakıcı olduğunu belirtti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

Esra Öz kimdir?

İş Bilgileri:  CNN TÜRK – Köşe Yazarı (Mayıs 2017- )  Rekabetçi Sektörler Programı (Competitive Sectors Programme) Medya İletişim Koordinatörü (Public and Media Relations Coordinator) ve Gazeteci (Journalist) (Kasım 2015-Temmuz 2016) Milliyet Gazetesi Pembe Nar Sağlık Köşe Yazarı ( Ekim 2015- Mayıs 2017) Kids&Gourmet Dergisi - Köşe Yazarı (Ekim 2015- ) TRT Kent Radyo Ankara -Sağlık Gündemi programını hazırlayıp sunuyor (Şubat-Eylül 2015 ) Sağlık ve İnsan Dergisi Yayın Editörü (Ekim 2014- Ocak 2017 ) Technical Assistance For Alignment İn Organ Donation Project (Organ Bağışında Uyum için Teknik Yardım Projesi) Senior Communication Expert (Kıdemli İletişim Uzmanı) (Nisan 2014- Nisan 2015) Pleksus- Med-Index/ Genel Yayın Yönetmeni  (Ocak-Kasım 2013) Dünya Sağlık Ajansı Yayın Yönetmeni (Ocak 2013-) Sağlık Bakanlığı Sosyal Medya Danışmanı (Mayıs-Aralık 2012) Sağlık Dergisi / Yazı İşleri Müdürü (Kasım 2007- Mayıs 2012 )  Türkiye’deki il...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...