Ana içeriğe atla

SAĞLIK ÇALIŞANLARI EL HİJYENİNE DİKKAT ETMELİ

Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği tarafından Antalya'da düzenlenen 'Hastane İnfeksiyonları Kongresi'nde konuşan Dernek Başkanı Prof. Dr. Sercan Ulusoy, hastane infeksiyonlarının yatış süresini 2-3 kat, tedavi maliyetini ise 5-20 kat artırabildiğini belirtti. Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal, “Hastane infeksiyonlarının ilk yayılma nedeni sağlık personelinin elidir. El yıkamak çok önemli” dedi.


Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği tarafından Antalya'da düzenlenen 'Hastane İnfeksiyonları Kongresi' 1-4 Nisan tarihleri arasında Antalya’da yapıldı. 700’ü aşkın katılımcının takip ettiği kongreyle ilgili; Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği Başkanı Prof. Dr. Sercan Ulusoy, Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal, Kongre Genel Sekreteri Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, Kongre Genel Sekreteri Doç. Dr. Cüneyt Özakın ve Dernek Muhasip Üyesi Uzm. Dr. Başak Dokuzoğuz basın toplantısı düzenledi.

“Hastanede Yatarak Tedavi Gören Her 10 Hastadan Birinde Hastane İnfeksiyonu Görülüyor”
Dernek Başkanı Prof. Dr. Sercan Ulusoy, hastane infeksiyonlarının tüm dünyada giderek önem kazandığını belirtti. Dünyada hastane infeksiyonu nedeniyle yılda 1.7 milyon hastanın tedavi edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Ulusoy, bunların 99 bininin yaşamını kaybettiğini, tedavi maliyetinin ise 4.5 milyar dolar olduğunu bildirdi. Hastane infeksiyonlarının görülme sıklığının yoğun bakım servislerinde yüzde 30-40'a çıkabildiğini belirten Prof. Dr. Ulusoy, “Hastane infeksiyonları yatış süresini 2-3 kat, tedavi maliyetini ise 5-20 kat arttırabiliyor. Yapılan çalışmalarla hastane infeksiyonları, hem hastanede yatış süresini uzattığı, hem ölüm oranlarını arttırdığı, hem de maliyetin çok yükselmesine sebep olduğunu gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre hastanede yatarak tedavi gören her 10 hastadan birinde hastane infeksiyonu görülüyor. Bu sorun gelişmekte olan ülkelerde yüzde 25’lere kadar çıkıyor. Ülkemizde yapılmış olan çalışmalarda da yüzde 10-20 arasında değişen sonuçlarla karşılaşılıyor. Hastane infeksiyonu, ölüm nedenleri arasında kalp hastalıkları, kanser ve beyin kanamalarından sonra 4. sırada yer alıyor” şeklinde konuştu.

“Hastane İnfeksiyonlarının İlk Yayılma Nedeni Sağlık Personelinin Elidir”
Hastane infeksiyonlarını Sağlık Bakanlığı’nın kalite göstergesi olarak kabul edilip, takip etmeye başladığını belirten Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Serhat Ünal, DSÖ'nün hastane infeksiyon kontrolünü dünyanın önemli sağlık sorunlarından biri olarak ortaya koyduğunu söyledi. Hastane infeksiyonlarının önlenmesinde el yıkamanın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Ünal, “Hastane infeksiyonlarının ilk yayılma nedeni sağlık personelinin elidir. El yıkamak çok önemli” dedi.


“Tedavi Gördüğünüz Hastanenin İnfeksiyon Kontrol Komitesinin Olup Olmadığı Öğrenilmeli”
Prof. Dr. Ünal, kongrede Türkiye'de hastanede yatan her 100 hastadan 10 hastanın infeksiyona yakalandığı ve dünyada infeksiyonlar nedeniyle her yıl 99 bin kişinin hayatını kaybettiği belirtti. Hastane infeksiyonlarından korunma yollarını anlatan Prof. Dr. Ünal, "Antibiyotik tüketiminin hastane infeksiyonuna yatkınlığını arttırması nedeniyle gereksiz antibiyotik kullanılmamalı. Ameliyat olmanız gerekiyorsa hastanenin infeksiyon sıklığı öğrenilmeli ve ameliyat olmadan önceki gün su ve sabunla duş alınmalı. Tedavi gördüğünüz hastanenin infeksiyon kontrol komitesinin olup olmadığı öğrenilmeli” diye konuştu.

“Hastane İnfeksiyonları Nedeniyle Ortalama Hasta Yatış Süresi 2- 3 Kat Artabiliyor”
Hastane infeksiyonlarının günümüzde tüm önlemlere rağmen yüzde 10 -15 civarında gözüktüğünü kaydeden Kongre Genel Sekreteri Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “Özellikle yoğun bakım ünitelerinde bu oran yüzde 30 - 40’lara çıkabiliyor. Ortalama hasta yatış süresini 2 ila 3 kat arttırabiliyor. Tedavi maliyetlerini 5 ila 20 kat arasında arttırabiliyor” bilgisini verdi.


El Yıkama Kampanyası
Bir basın mensubunun, “El yıkama kampanyasıyla ilgili nasıl geri dönüş alıyorsunuz?” sorusu üzerine Kongre Genel Sekreteri Doç. Dr. Cüneyt Özakın şu yanıtı verdi: “Bir kampanyaya başlarken bu kampanyanın başarıya ulaşabilmesi için alt yapının hazırlanması gerek. Verilecek eğitimle beraber kampanyanın alt yapısı hazır olur. Sonuç olarak el hijyeni ile ilgili ürünler Sosyal Güvenlik Kurumu’na fatura edilemiyor. Hastanenin bütcesinden bir harcama söz konusu ve bu harcamanın hastaneye geri dönüşü olmuyor. Bu konuya dar bir çerçeveden bakarsanız bu böyle, fakat pencereyi biraz genişletirseniz her önlediğiniz hastane infeksiyonu, her kontrol altına alabildiğiniz salgın aslında o kurumun değil tüm Türkiye’nin kazancını sağlıyor.”

“Hastalar Arasında Mutlaka El Hijyeni Yapılmalıdır”
“Doktorlarda her hastadan sonra dezenfektan kullanılıyor. Bu yeterli oluyor mu? Belli bir süre sonra etkisi geçiyor mu?” sorusu üzerine Doç Dr. Özakın şunları söyledi: “Dezenfektan değil de el antiseptiği kullanılıyor. El antiseptiği çok güvenilir değil, uygulandıktan sonra onun etki süresi uzun sürmüyor. Eğer bir hastayı muayane ettiyseniz diğer hastaya geçmeden aynı işlemi tekrarlamanız gerekiyor . Hatta bir hastanın bir bölgesini muayene ettikten sonra diğer bölgeye geçerken de bu teknik uygulanmalıdır. Eğer hastayı muayene ettikten sonra el antipatiği uygulamazsanız başka bir hastaya aktarma riskiniz artar. Onun için hastalar arasında mutlaka el hijyeni yapılmalıdır.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay...

JAPONYA’DA TUS SINAVINI GEÇEN OFTALMOLOJI ALANINDA İLK TÜRK OLARAK HASTA MUAYENE EDEN VE OPERASYON YAPAN DR. MURAT DOĞRU

Japon TUS’unu geçen ilk  yabancı doçent ve oftalmolojideki ilk Türk olmayı başaran Keio Üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Doğru, araştırmaları ve eğitimdeki yaşadıkları ile ilgili meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi. Keio üniversitesi ve Tokyo Dental College’de öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Doğru, Japonya' da oturma izni hakkı almasının yanında iki aşamalı Japon Tıpta Uzmanlık Sınavını geçerek bir ilke imza attı. Göz kuruluğu üzerine çalışmalarını sürdüren Doğru, Japonya’daki yaşam şartları, çalışma koşulları ve tıp eğitimi hakkındaki görüşlerini Med-Index’e anlattı. Ne üzerine çalışıyorsunuz? Kornea ve ön segmenti üzerine çalışıyorum. Kuru göz ve alerji üzerine uzmanlık yaptım. Yeni tanı teknikleri geliştirilmesi yani gözyaşı miktarı ve gözyaşı kalitesinin tanımlanması ile ilgili diyagnostik tetkikler üzerine araştırmalarımı yürütüyorum. Gözyaşı bezi ile ilgili temel çalışmalarım var. Yeni göz damlalarının geliştirilmesi...