Ana içeriğe atla

ANKARA TIP BİYOKİMYA GÜNÜ

25 Nisan’da ilki gerçekleşen Ankara Tıp Biyokimya Gününde Biyokimya alanında geçmişten günümüze yapılan çalışmalar değerlendirildi.

Bu yıl ilki gerçekleştirilen Ankara Tıp Biyokimya günü tıp otoritelerini bir araya topladı. 25 Nisan’da yapılan toplantının açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu: “Bu yıl ilkin düzenlediğimiz günlerin devamını getirerek, Geleneksel Biyokimya Günleri yapacağız. Alanımızdaki tüm gelişmeleri yakından takip etmek amacıyla yapılan bu toplantıyı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi çatısı altında gerçekleştireceğiz. Biyokimya uzmanlarının katılımının bundan sonra daha da artarak çoğalacağını ümit ediyorum.” diye konuştu.
Sunguroğlu’ndan sonra Prof. Dr. Levent Karaca “Biyokimyanın dünü, bugünü ve yarını” başlıklı konuşmasında geçmişten günümüze biyokimya tarihini anlattı.

İstanbul Üniversitesi Deney Hayvanları Biyolojisi ve Biyomedikal Uygulama Teknikleri Anabilim Dalı (DETAE) Moleküler Tıp Başkanı Prof. Dr. Turgay İşbir, “DNA hikayesi” başlıklı konuşmasında DNA’nın keşfinden bugüne değin bütün gelişmeleri anlattı. İşbir ayrıca, “Genetik ve moleküler biyoloji tekniklerini kullanarak beslenme ve sağlık açısından önemli olan genetik bilgileri aydınlatmaktadır. Nütrigenomik, genetik ve diyet faktörlerinin sağlıkla ilişkisini irdelemenin bir yolu, diyetin önemli hücresel olayları düzenleyen genlerin ekspresyonunu nasıl etkilediğinin belirlenmesidir. Nütrigenetik ise genetik materyaldeki sekans farklılıklarının bazı diyetsel faktörlerin etkilerini nasıl düzenlediğinin araştırılmasıdır” tanımlamasını yaptı.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necip İlhan “Metabolik sendrom” konusunda hazırladığı sunumunda “Metabolik sendrom son yıllarda adından en çok bahsedilen endüstrileşme ve zenginleşmeye bağlı aşırı beslenme, fiziksel inaktivite hastalığı olarak kabul edilmektedir” değerlendirmesini yaptı.

Laboratuarın KMH’ye Etkisi
Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Biyokimya ve Klinik Biyokimya Anabilim Dalı Öğreti Üyesi Prof. Ecz. İsmail Kurt “Kalıtsal metabolik hastalıkların(KMH) tanısında laboratuarın rolü” isimli sunumunda sonuca ulaşmakta 3 safhanın bulunduğunu bunlardan birincisinin ‘Preanalitik safha’ olduğunu belirtti. Prof. Ecz. İsmail Kurt “2. sonuç, tarama testi ancak bu kesin sonuç testi değildir. Bu testte pozitif çıkan örnekler, bebekten başka örnek alınarak kantitatif testlerle onaylanmalıdır. Sonuç tarama testi pozitif çıkması demektir. 3. kan spotlarındaki analiz sonuçları, kapiller kan değerlerini (serum değil) yansıtmaktadır” dedi. KMH’ların laboratuvar tanısı ve iş yükü yoğunluğu olduğunu kaydeden Kurt, sistematik laboratuvar çalışmasının sıkı laboratuvarcı-klinisyen ilişkisini gerektirdiğini ifade etti.

Gülhane Askeri Tıp Akademisi Biyokimya Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özgür Akgül ise “Yeni bir kardiyovasküler risk faktörü : ADMA” konusunda hazırladığı sunumunda, “Asimetrik dimetil arjinin (ADMA) Metil grupları eklenmiş bir arjinin analoğu olup, plazmada dolaşan, hücre ve dokularda bulunan, doğal bir aminoasittir ve bilinen en önemli özelliği; nitrik oksit sentaz (NOS)’ların endojen bir inhibitörü olmasıdır. Sonuçta; sağlıklı bireylerde günde 300 mikromol (yaklaşık 60 gram) ADMA üretilmektedir” şeklinde konuştu.

Biyokimya Gününe katılan diğer konuşmacılar şu konular hakkında sunum yaptı:
*Doç. Dr. Doğan Yücel Klinik kararda laboratuarın rolü referans değişim değeri
*Dr. Ömer Güzel Klinik laboratuarların akreditsyonu-ISO 15189
*Prof. Dr. Nurten Türközkan Taurin ve inflamasyon
*Dr. Gül Saydam İleri oksidasyon protein ürünleri (AOPP)
*Yrd. Doç. Dr. Şermin Tetik Döteryum miktarı azaltılmış su: Biyolojik etkileri
*Doç. Dr. Aslıhan Avcı Beslenme ve kanser
*Doç. Dr. Erdinç Devrim Kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde beslenmenin rolü: Doğal antioksidanlar
*Prof. Dr. Hatice Paşaoğlu Yeni bir kardiyak belirteç: HFABP
*Prof. Dr. Aysel Arıcıoğlu Stres proteinleri ve hemoksijenaz
*Prof. Dr. Aslı Baykal Sinir Sistemi Biyokimyası

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge