Ana içeriğe atla

PARKİNSON'U KOKLAYARAK TEŞHİS EDİYOR

Fotoğraf: The Telegraph

Parkinson hastalığını kokladığını keşfeden Joy Milne, bilim insanlarının ön tanı testi geliştirmesine yardımcı oluyor.

Parkinson hastalığı Türkiye’de 150 bin, dünya genelinde ise 7.5 milyon insanı etkiliyor. Birçok hasta hareket etme zorlukları, titreme, depresyon, bilişsel sorunlar ve uyku bozuklukları ile mücadele ediyor. Parkinson hastalığını koklayan İngiliz kadın, bilim insanlarının hastalık daha kendini göstermeden tanı koyduracak testlerin geliştirilmesi için yardımcı olabilecek 10 ayrı molekülü keşfetmelerine yardımcı oldu. Bu araştırma dünyaca ünlü tıp dergilerinden Lancet’te yayınlandı.

İskoçya'nın Perth şehrinde yaşayan Joy Milne, Parkinson hastalığı teşhisi almadan altı yıl önce, kocası Les'in kokusunda bir değişiklik bulduğunu iddia ettiğinde Manchester Üniversitesi'ndeki araştırmacılar hastalığın belirgin bir kokuya sahip olabileceğini düşünmeye başladı.

67 yaşındaki Joy Milne, kocasının kokusunun, hastalık belirti vermeden birkaç yıl önce değiştiğini ileri sürdü. Kocası Milne, 2015'te Parkinson hastalığı nedeniyle 65 yaşında vefat etti.

Araştırmacılar Joy Milne ile yaptıkları testler sonucunda, cilt bezlerini koklayarak Parkinsonlu kişileri diğerlerinden ayırabildiğini tespit ettiler. Hiçbir belirtisi olmayan bir kişinin Parkinson hastası olduğunu öngören Joy Milne, kocasının kokusunda tanıdan altı yıl önce duyduğu "odunsu, misk kokusu"nu hastalarda da algıladı.  Misk erkek ceylan, keçi gibi çeşitli hayvanlarda bulunan ‘misk bezi’nin çıkardığı güzel kokulu bir maddedir. Joy Milne, yapılan kontrollü bir deneyde Parkinson hastalığı olan ve olmayan gönüllüler tarafından giyilen 12 tişört arasından Parkinson hastalarına ait olanları doğru olarak tespit etti.

Dr Tilo Kunath ve ekibi Edinburgh Üniversitesi'nde yaptıkları çalışmalar sonucunda Milne’nin Parkinson hastalığını yalnızca kokudan algılama yeteneğini doğruladı.

Michael J Fox Vakfı ve Parkinson UK tarafından finanse edilen ortak bir programda, Manchester Biyoteknoloji Enstitüsü'nden araştırmacılar, sebumdan (ciltte bulunan yağlı bir madde) yeni bir küçük molekül tanımlamak için araştırmalar yapıyorlar. Araştırmacılar, Parkinson hastalarının erken safhalarında ince fakat benzersiz bir koku yaydıklarını tespit ettiler. Bilim insanlarına göre moleküller doğru tanımlanırsa, kütle spektrometresi gibi yöntemlerle hastalığın erken teşhisi sağlanabilir. Alternatif olarak koku alma yeteneği keskin olan köpekler hastalığı koklamak için eğitilebilir.

Not: Haberi ileten ve hazırlanmasında destek olan Dr. Gürdal Şahin'e teşekkür ederim. 

Kaynaklar


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge