Ana içeriğe atla

MEDYA OKURYAZARLIĞI İLE ÇOCUKLARINIZI MAVİ BALİNALARDAN KORUYUN


Son günlerde sık sık gündeme gelen bir oyun tehlike saçıyor. Ailelerin bir an önce önlem alarak çocuklarını bu tehlikeli oyunlardan koruması gerekiyor.

Mavi Balina isimli oyun iddialara göre;  50 bölümden oluşuyor ve son bölümünde oyuncunun intihar etmesi isteniyor.  Oyunun kurucusu 22 yaşındaki eski bir psikoloji öğrencisi olan Philipp Budeikin,   amacının hiçbir değeri olmadığını düşünülenleri intihara iterek toplumu "temizlemek" olduğunu belirtiyor.  Philipp Budeikin, Rusya'da çıkarıldığı mahkeme tarafından 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.  

Bu zamana kadar, dünya çapında 130 kişinin intiharına neden olan oyun ile ilgili ortada net deliller yok. Aileler, çocuklarının bu tür durumlarla karşılaştığında dikkat etmesi gerekiyor. 

Çocuklar bilgisayarları nasıl görüyor?
Çocukların, oyun seçiminde dikkatli olmaları gerektiği öğretilmeli. Yapılan bir araştırma çocukların makinelere nasıl bir bakış açısıyla yaklaştığını gösteriyor.  MIT Medya Laboratuvarı'ndaki Kişisel Robotlar Grubu'ndan Jacqueline M. Kory Westlund,  yaptığı bir araştırmada Dragon Bot isimli iki oyuncak hakkında çocuklarla konuşuyor.

Çalışmada; bir robot olası tepkiler veriyor, konuşmalara göre başını sallayıp gülümsüyor. Diğeri aynı derecede etkileyici olmasına karşın, hareketleri şarta bağlı olmuyor. Konuşma bitmeden tepkiler veriyor. Çocuklar, şartlı robota daha fazla özen gösteriyor.  

Robotların güvenilirliğini test etmek için çocuklara "Hangi robota inanıyorsunuz?" sorusu yöneltiliyor.  Başlangıçta seçtikleri robot ne olursa olsun, nerdeyse tüm çocuklar şartlı robota inanıyorlar.

Bütün çalışmaların sonunda, çocuklar robotun bir arkadaş olduğunu iddia ediyor.
1996 yılında Byron Reeves ve Clifford Nass tarafından yayınlanan “Medya Denklemi” teorisine göre; bilgisayarlar, televizyon ve yeni iletişim teknolojileri ile olan etkileşimlerin gerçek sosyal ilişkilerle aynı olduğunu gösterdi.  Bulgularında, insanların dijital aygıtlara kişilik tayin ettiği ve kibar davrandığı sonucuna ulaşıldı. 

Kısaca bu araştırmalar gösteriyor ki,  insanlar makinelere toplumsal varlıklar gibi davranıyor.

Teknolojiyi nasıl faydalı şekilde kullanırız?
Oysa teknolojiyi, çocukların gelişimi için kullanabiliriz. Duygusal pedagojik makineler ve akıllı öğretme sistemleri çocuklara yeni alışkanlıklar edindirmeyi sağlayabilir.
Örneğin,  diyalogsal ilişkiyi modelleyen bir dijital hikâye kitabına sanal bir karakter eklendiğinde, ebeveynlerin sorunları öğrenmesine yardımcı olunabilir.  Oyunlarla, robotlarla kısaca teknoloji yardımıyla çocuklarla ilişkilerin ve eğitimin geliştirilmesi sağlanabilir. 

Çözüm ne?
İşte bu noktada, medya okuryazarlığı konusunda bilinçli olmak gerekiyor.  Medya okuryazarlığı ve siber vatandaşlık bilincinin artması, bilgiyi daha iyi değerlendirmeyi ve işlemeyi sağlar.

Problem çözme, verileri kullanabilme, sorgulama ve ikna etme gibi çeşitli yeterliliklerin belirlenmesinde önemli rol oynayan becerilerden birisi de eleştirel düşünmedir. İnternetten öğrenilen bilgilerin hangilerinin gerçek olduğu mutlaka sorgulanmalı.
Güvenli, faydalı ve eğlenceli medya kullanımı için şunları uygulayın:

·        Şüpheci olun, havalı web siteleri sizi aldatmasın.
·        Sitelerin sizi neye inandırmaya çalıştığına bakın.
·        Kaynağı araştırın.
·        Resmi sayfalarla bilgileri teyit edin.
·        Üç kuralını uygulayın. Yani en az üç kaynaktan bilgiyi kontrol edin.
·   Kişisel bilgilerinizi, eğlenceli gibi gelen testler için vermeyin. Başka tuzaklar hazırlayabilirler.
·        E-posta zincirlerinden uzak durun.
·        Yarışmalara katılmayın, bilgisayarınıza zarar verebilirsiniz.
·        Hakkınızdaki bilgileri vermeden önce siteleri araştırın.
·        Kredi kartı bilgilerinizi ya da kimlik bilgilerinizi soran mail alırsanız, bunları tıklamayın.
·        Tuzağa düştüğünüzü hissettiğinizde hemen yetkililerle görüşün.
·        Adınız, okulunuz, telefonunuzu paylaşmayın. Özel bilgilerinizi kimseye vermeyin.
·        İnternette zorba olmayın, zorbalara katlanmayın. Engelleyin gerekirse, şikayet edin.
·        Çocuklarınızın internet kullanımını izleyin.
·        Çocuklarınızın hiç kimseden emir almaması gerektiğini öğretin.
·        Oyunları mutlaka birlikte belirleyin.
·        İnternette geçirilen süreyi sınırlayın.
·        Yabancılara karşı şüpheyle yaklaşın.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he...

Esra Öz kimdir?

İş Bilgileri:  CNN TÜRK – Köşe Yazarı (Mayıs 2017- )  Rekabetçi Sektörler Programı (Competitive Sectors Programme) Medya İletişim Koordinatörü (Public and Media Relations Coordinator) ve Gazeteci (Journalist) (Kasım 2015-Temmuz 2016) Milliyet Gazetesi Pembe Nar Sağlık Köşe Yazarı ( Ekim 2015- Mayıs 2017) Kids&Gourmet Dergisi - Köşe Yazarı (Ekim 2015- ) TRT Kent Radyo Ankara -Sağlık Gündemi programını hazırlayıp sunuyor (Şubat-Eylül 2015 ) Sağlık ve İnsan Dergisi Yayın Editörü (Ekim 2014- Ocak 2017 ) Technical Assistance For Alignment İn Organ Donation Project (Organ Bağışında Uyum için Teknik Yardım Projesi) Senior Communication Expert (Kıdemli İletişim Uzmanı) (Nisan 2014- Nisan 2015) Pleksus- Med-Index/ Genel Yayın Yönetmeni  (Ocak-Kasım 2013) Dünya Sağlık Ajansı Yayın Yönetmeni (Ocak 2013-) Sağlık Bakanlığı Sosyal Medya Danışmanı (Mayıs-Aralık 2012) Sağlık Dergisi / Yazı İşleri Müdürü (Kasım 2007- Mayıs 2012 )  Türkiye’deki il...

AVRUPA’DAKİ TÜRK SAĞLIKÇILAR TEK ÇATI ALTINDA TOPLANIYOR

Avrupa’daki tüm sağlık çalışanlarını bir araya getiren tek Türk örgütlenmesi olan ATSEF’in yeni başkanı Dr. Serdar Dalkılıç seçildi.  Avrupa’daki tüm Türk sağlık çalışanlarını bir araya getirmek amacıyla kurulmuş olan Avrupa Türk Sağlık Elemanları Federasyonu (ATSEF)’in, 2. Olağan Genel Kurulu Berlin'de 4 Ekim 2014 tarihinde İngiltere, Fransa, Almanya, İsviçre ve Kuzey Kıbrıs'tan gelen delegelerin katılımıyla gerçekleşti.  Genel Kurul Yeni Yönetim Kurulunu seçti. Başkanlık görevine getirilen Türk Fransız Sağlık Vakfı Başkanı Dr. Serdar Dalkılıç yeni dönemde hedeflerinin, tüm Avrupa ülkelerinde faaliyet göstermek olduğunu söyledi. Bu amaçla özellikle İskandinavya ve Balkan ülkelerindeki meslektaşlarla temasa geçildiğini ve yeni başkan yardımcısı seçilen, İsviçre Türk Hekimleri ve Sağlık Çalışanları Birliği başkanı Dr. Cankut Yüksel ile birlikte bu konuda yoğun çalışacaklarını belirtti. ATSEF’e Bireysel Üye Olunabilecek Genel Kurul toplantısında Dr. Serdar Dalkılı...