Ana içeriğe atla

BAŞARMAK İÇİN YAŞANMAZ

Başarı sizin için ne ifade ediyor? Yaşam amacınız başarı odaklı mı? Başarısız olduğunuzda dünya başınıza mı yıkılır? 

Hatalardan öğrenilen tecrübeleri başarı olarak görmek önemlidir aynen Cicero'nun söylediği gibi; "Hata yapmak insana dairdir. Ama sadece budalalar aynı hatayı tekrarlamakta ısrar eder." 

Bu kadar katı bakmamalı aslında, hataları tekrarlayabiliriz de, sonuçta insanız. Hatta patinaj da yapabiliriz. Başarısız olup, hatalarımızın üst üste geldiği dönemleri de yaşayabiliriz. Başarı odaklı hayat yaşanmaz ki. 

Bir amaç uğruna yaşanır. İçinde umutlar yeşerten, mutluluk veren ve sonunda güzellikler sunan amaçları olmalı insanın. 

Hata yaptığında ya da başarısız olduğunda "canın sağolsun" diyebilmektir başarı. İnsanın değerini belirlemez başarılı olmak. Çünkü, başarı yıldızlı ve taçlı ödüllerde aranmamalı. 

Dürüst olduğu için yavaş ilerlemek de başarıdır. Karakteri ve prensibiyle hayata karşı dik durmak da başarıdır. 

Üretmek için bazen düşmek de gerekir. Bazen her düşüşten kalkış da bir başarıdır. 

İnsanlara yardım elini uzatıp, yaralarına merhem olmak da başarıdır. 

Bazen kaybetmek de başarıdır. Çünkü, her kaybediş, daha güçlü çıkmasını da sağlayabilir. 

İnsan kıymeti bilmek de başarıdır. Makamına, mevkisine ya da etiketine takılmadan insan olduğu için değer verilmesidir başarı. 

Sınavlardan derece yapmak, fiyakalı okullardan diploma almakla değeri ölçülmez insanın. Çünkü, neler ürettiğidir başarı. Beynini ne kadar kullandığı, hayatı nasıl gözlemlediği, neleri güzelleştirdiğidir başarı.

Yapılan hataları tekrarlayanların omzuna sevgiyle dokunup, "Olsun bir daha ki sefere" diyebilmektir başarı. 

İyilikleri gizli yapıp, güzellikleri paylaşıp, vicdanlı olmayı insanlığın bir parçası görmektir başarı. 

İhtiyaç olduğunda telefonun ucunda da olsa, yanında hissettirmektir başarı. 

İnsanları kandıranlara karşı dimdik durup, bilinçlendirmektir başarı...

Başarı hayatı amacına uygun yaşayıp, sen mutlu oldukça çevreni de aydınlatmaktır. Sınav sonuçları, fiyakalı unvanlar ya da insanları uyutan hikayelere bağlı değildir. İnsan olabilmek, insan kalabilmek zaten başlı başına başarıdır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge