Ana içeriğe atla

OLAĞANÜSTÜ TAVSİYELERDEN HANGİLERİNİ SEÇELİM?

Okuduğunuz her kitapta yazanları hiç tereddütsüz kabul eder misiniz? Yani size emir verildiğinde itiraz etmeden yapar mısınız? Geçtiğimiz günlerde ünlü reklamcı George Lois’in “Olağanüstü Tavsiyeler” kitabını okudum.  

Esquire' dergisinin efsane kapaklarında Andy Warhol, Muhammed Ali ve Richard Nixon gibi isimlere farklı konseptlerde yer verdi. 

Daha önce yapılmamışı yapan, etrafındaki olmaz, diyenlere kulaklarını tıkayan bir reklamcının, başarısındaki kuralları sıralanıyor. 

Bu günlerde yeni fikirler  bulunma konusunda ufuk açan yöntemler aradığım için kitaptan bazı bölümlerden alıntılar yapacağım: 

  • İşe yarar bir fikriniz yoksa dünyadaki hiç bir donanım işinize yaramaz!
  • Prensipler ve iş ahlakı olmadan bir fikir üretmeninde bir anlamı yoktur.
  • “Kusura bakma, zamanım olmadığı için sana daha kısa bir mektup yazamadım.” Unutmayın: Asıl önemli olan ne kadar kısa yazdığınız değil, kısa yazarak ne kadar çok şey ifade ettiğinizdir.  
  • “Reklam zehirli bir gaz”dır. “Zehirli bir gazdır. Gözlerinizden yaş getiren, sinir sisteminizi çökertip sizi iki seksen yere seren bir gaz!”

  • Ekip çalışması, bina inşa edecekseniz işinize yarayabilir; ama asla büyük fikir inşa edemez. Herkes ekip ruhuna ve ekip yaratıcılığına inanır. Ancak ben inanmıyorum. Kendi huzursuz, şahsına münhasır yeteneğinize güvenin.
  • Yaratıcılık, yaratılan değil bulunan bir şeydir;  yaratıcılık bir keşfetme eylemidir.
  • Trendler herkes üzerinde baskı yaratıp yanıltıcı olabilir. Tek yön, yeni yöndür.
  • Bazen zor problemleri çözmenin yolu; şaşırtıcıdır ama sadece gerçeği söylemektir
  • Hataların üzerinde durmayın, ileriye bakın. 
  • Fikir bulma, tartışma aşamalarında odadaki 'Şeytanın Avukatı'na defolup gitmesini söyleyin.

  • Sözünüzü sakınmadan yaşayın.
  • Gösterecek bir şeyiniz varsa, gösterin!
  • Eşinizi bulduğunuzda bırakmayın. 
  • Çığır açan bir insan mutlaka okumalı, araştırmalı, sorgulamalı ve değerlendirilmelidir. Tereciye tere satamazsınız. 
  • Büyük fikri üç aşamada sunun:

1. Ne göreceklerini onlara söyleyin.
2. Bunu onlara gösterin.
3. Gördükleri şeyleri onlara dramatik bir şekilde yeniden anlatın.



Her düşünceyi onaylamak gibi bir durumum yoktur. Bu nedenle beğendiğim maddeleri çantama atmayı ve gerektiğinde kullanmayı severim. O zaman eğlenerek çalışmaya ne dersiniz? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge