Ana içeriğe atla

ENGELLİ İSTİHDAMINDAKİ ENGELLER KALKIYOR

Türkiye nüfusunun yüzde 12'sinin engelli olduğunu, bunun da 9.6 milyon kişiye karşılık geldiğini belirten Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hülya Kayıhan, hedeflerinin engellileri istihdamda ihtiyaç duyulan personellere dönüştürmek olduğunu söyledi. 

Kayıhan, “Cezalar ve kotalar nedeniyle engelliler zorunlu olarak işe alınıyor, sonra da işyeri uygun olmadığı için ya da işe yaramayacakları  düşünülerek, ‘Evinden çıkma, maaşını ödeyelim' deniyor. Biz şimdi engelliyi ve işyerini inceleyeceğiz. İşyerinde de küçük değişiklikler yaparak uygun çalışma ortamı sağlayacağız” dedi.

AB desteğiyle yürütülen Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması için Teknik Yardım Projesi ile Türkiye'de ilk kez engellilere iş hayatlarında psikolojik ve fizyolojik destek sağlanacak. Uluslararası Mesleki Rehabilitasyon Sempozyumu,  kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılımı ile Antalya'da gerçekleştirildi. 

Türkiye'nin engelli istihdamındaki en önemli sorun
Mesleki Rehabilitasyon Merkezi’nin yurt dışında pek çok ülkede olduğunu ve diğer ülkelerdeki farklı mesleki rehabilitasyon merkezlerine ziyaretler aracılığıyla bu merkezin içeriğinin oluşturulduğunu dile getiren Kayıhan, Türkiye'nin engelli istihdamındaki en önemli sorunlarının çözümü için büyük adım atıldığını belirtti.  Rehabilitasyon merkezlerinde engellilerin kol ve zihin kasları çalışacakları işe uygun olarak güçlendirileceğini söyleyen Kayıhan, iş yerlerinde engellilere en uygun iş belirleneceğini, bu sayede üretim ve verimlilik sorununun ortadan kalkacağını dile getirdi.  

Engellilere balık tutmasını öğretecekler
Türkiye'de engelli istihdamı için kamu ve özel sektörde kotalar ayrıldığını kaydeden Kayıhan, ancak engellilerin işe önceden hazırlanmaması, fiziki ve psikolojik yönden güçlendirilmemeleri nedeniyle istihdam edilemediklerini, çalışanlardan ise verim alınamadığını söyledi. Türkiye'de ilk kez uygulayacakları yeni yöntemle engellilere sıkça kullanılan bir deyimdeki gibi “balık vermeyip, balık tutmalarını” öğreteceklerini belirten Kayıhan, şunları söyledi: “Engellilere çalışacakları iş ve meslekle ilgili ihtiyaç duyacakları fiziki gücü kazandıracağız. Örneğin seramik işi yapan engellinin güçlü kol kasına ve hafızaya ihtiyacı var. Merkezimizde teknik personelle bu donanımı sağlayacağız. Sonuçta verim artacak, patronlar için de ihtiyaç duyulan personele dönüşecek.” 

Engelli istihdamındaki önemli sorun
Projenin, engellilerin çalışma kapasitesini, öz yönetim ve toplumsal katılım becerilerini geliştirerek istihdam edilebilirliklerini artırmaya katkıda bulunmayı amaçladığını kaydeden Kayıhan, "Türkiye'de pek çok engelli çalışma kapasitesi olmadığı için değil bunları ortaya çıkarma konusunda gerekli öz yönetim becerilerini yeterince kullanamadığı için istihdamda sorun yaşıyor" diye konuştu.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge